Niğde Milli Eğitim Müdürü Celalettin Ekinci, Bağlama Kasabası Merkez Camiinde eğitimin önemini anlatmak için “Cuma Buluşmaları” adıyla eğitim semineri düzenledi.

Şube Müdürleri Ahmet Şenel ve Recep Koçer’in de katıldığı Bağlama Kasabası Merkez Camii’nde düzenlenen seminerde Milli Eğitim Müdürü Ekinci, eğitimin sadece okulda verilmediği, eğitimin bir insanın dünyaya geldiği anda başlayıp son nefesini verdiği ana kadar devam edeceğini vurguladı.

Seminer öncesinde camide toplanan cemaate Şube Müdürü Ahmet Şenel tarafından Kur’an-ı Kerim okundu.

 Eğitimde herkese görev düştüğünü dile getiren Ekinci, “Bir insanın ilk öğretmeni annesi, babasıdır. Dolayısıyla eğitimde annelerimize, babalarımıza çok görev düşüyor. Kasabamızı, şehrimizi kalkındıracaksak, bunun temellerini bugünden atmamız gerekir. Peygamberimiz “Yarın öleceğini bilsen dahi ağaç dik… Kıyametin koptuğunu görsen bile, elinde yeşil dal varsa dik…” demektedir. Eğitimde şimdiyi değil, çocuklarımızı, torunlarımızın geleceğini düşünmeliyiz, ülkemizi düşünmek zorundayız. Bu sebeple biz buradayız. Görev bilinci ile çalışmaya gayret ediyoruz. Acaba diyoruz biz bir öğrencimize ulaşabilirsek ve onu kurtarabilirsek, yada acaba biz bir öğrencimize ulaşamazsak heba edersek Rabbimiz bunun hesabını bize sorar mı? Sorar! Biz bu vicdan ile çalışıyoruz. Bu noktada sizlerin desteği olmazsa biz hiçbir şey yapamayız. Sizlerden eğitime önem ve destek vermenizi istiyoruz. Benim Bağlama’daki çocuklarım dünyanın her yerinde ve her alanında çalışabilecek bilgi birikimine sahip olmalılar.”dedi.

Çocuklara olan sevgi ve ilginin onların eğitiminde yaptığı olumlu etkilerinden bahseden Ekinci, “Çocuklarımız bizim aynamızdır. Onlara ahlaki değerleri almaları konusunda sizden yardım istiyoruz. Gelin bugünden başlayalım ve çocuklarımıza bir ilgisizliğimiz varsa onlarla ilgilenelim, eve gidince onlara sarılalım ve sevgimizi onlara gösterelim.” diyerek konunun önemini vurguladı.

Ekinci, “Bizim okullarımız, bağımız, tarlamız, camilerimiz, kısaca her yer bizim eğitim yerimizdir. Allah Resulü Peygamber olduğunda ilk yaptığı mekan Camiidir. Caminin kenarlarına yaptırdığı ilk eklemeler de okuldur ve Peygamberimiz bunları birbirinden ayırmıyordu.” diyerek camilerin eğitimdeki önemini vurguladı ve hayatın her safhasını bir eğitim safhası olarak gördüklerini belirtti.  

 Cuma namazını da Bağlama Merkez Camii’nde vatandaşlarla birlikte kılan Ekinci, “  Eğitimde velilerimizin desteği bizim için çok önemlidir. Biz de velilerimize ulaşmak için Cuma Buluşmaları adında bir program düzenledik. Bu programımızın ilkini Bağlama Kasaba’mızda gerçekleştirdik. Bundan sonra da velilerimizle bir araya gelerek yaptığımız ve yapılacak olan çalışmaları onlarla paylaşacağız. Eğitimde veliyi işin içine katmazsak bir yere varamayacağımızın farkındayız. Dolayısıyla veli desteğini tam olarak sağlamamız önemli.” ifadesini kullandı.   

Camide veli toplantısı olur mu?



NİĞDE Milli Eğitim Müdürlüğü, öğrencilerin başarısını artırmak için camide veli toplantısı yaptı. İlk toplantı Bağlama Camii’nde cuma namazı öncesi yapıldı. İl Milli Eğitim Müdürü Celalettin Ekinci velilere projeleri hakkında bilgi verdi. Ekinci, öğrencilerin başarısını artırmak için velilere ulaşmaya çalıştıklarını, bunun için de her fırsatı değerlendirdiklerini, bu nedenle de her cuma namazı öncesi camilerde “Cuma Buluşmaları” adı altında veli toplantıları düzenleyeceklerini kaydetti. Camiler velilerle buluşmak için doğru adres mi? Uzmanların görüşleri şöyle:

‘Peygamberimiz zamanında camide güreş de yapılırdı’

Eski İmam Hatip Vakfı Başkanı ve Türk Anadolu Vakfı Genel Müdürü Ahmet AĞIRBAŞLI: 
CAMİLERİN fonksiyonu aslında çok büyüktür. Peygamber Efendimiz zamanında camilerimiz sadece namaz kılınıp çıkılan yerler değildi. Camilerde tüm sosyal aktiviteler yapılıyordu. Bugün de yapılabilir. Yaptığı iş belki dinen sakıncalı değildir ama bir de eğitim sistemimiz var. Peygamberimiz zamanında camide güreş de yapılmış, kılıç-kalkan oyunları da oynanmış. Camide yabancı diplomatlar büyükelçiler de kabul edilmiş, sosyal toplantılar da yapılmıştı. Camiler kiliseler gibi değildir. Türkiye’de insanların birbirini anlayıp empati yapması henüz tam olarak gerçekleşmedi. Yapılan işte yanlışlık yok ama belki zamanlaması erken olabilir. Bir milli eğitim müdürünün bunu yapması bazı kesimlerde yadırganıp tedirginliğe yol açabilir. Milli Eğitim Müdürü devleti temsil ediyor. Laiklerle aynı toplumda yaşıyoruz. Laik kesim tedirgin oluyorsa bunu yapmasınlar. 

Eğitim Bir Sen İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Emrullah AYDIN:
‘Keşke imkân olsa bu tür toplantılar yapılsa’ 

VELİ toplantılarının doğru buluşma adresi camiler değildir. Doğrusu; velilerin okullarda çocuklarının oturduğu havasını teneffüs ettiği sınıflarda, sıralarda olmasıdır. Ancak il milli eğitim müdürünün okulun, eğitim-öğretimin-okumanın önemini anlatmak için camilerde çalışma yapmış olması da yanlış değildir. Hatta bu anlamda toplumun sürekli bulunabildiği yerlerde keşke imkânlar olsa da bu tür toplantılar yapılabilse. Camide toplantı yapılmasını doğru buluyorum. Ancak buna veli toplantısı denilmesini yanlış buluyorum. 

Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Doç. Dr. Halil ALTUNTAŞ: 
‘Dine aykırı olmamak kaydıyla camide toplantılar yapılabilir’ 

CAMİLER çok fonksiyonlu yerlerdir. Zamanla bu fonksiyonları değişmiştir. Günümüzde sadece namaz kılınan yerler anlamına geldi. “Namazdan başka toplantı yapılabilir mi?” sorusunun cevabı, “Dini açıdan mahzuru yok, yapılabilir”dir. Yani camide dine aykırı olmamak kaydıyla toplantılar yapılabilir. Örneğin Diyanet İşleri de hac toplantılarını camilerimizde yapar.


‘Her veli aynı mezhepten değil ötekileştirme başlar’ 

Eski Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali BALKIZ: 
SON derece riskli bir uygulama. Bu ve benzeri uygulamalar dindar nesil yetiştirme fikrinin yurt genelindeki yansımalarıdır. Bu uygulama toplumu bölücüdür ve laik eğitim ilkesiyle çelişiyor. Okulların yerine camileri ikame etmenin ilk adımı olacaktır. Laik eğitime yöneltilmiş olan tahribat girişimleri bu aşamaya kadar geldi. Eğitim-öğretimin kendi kuralları, ilkeleri ve pedagojik hassasiyetleri var. Okul yönetimi, öğretmenler ve aile birlikleri demek ki, bu işi yeterince yapamıyor ve veliyi okula getiremiyorlar. Eksikliklerini eğitimci ciddiyetiyle düzeltmek yerine de camilereimamlara yöneliyorlar. Bu toplantıların sonunda; “Ailesi katılanlarkatılmayanlar” ayrışması tetiklenerek toplumsal ötekileştirme başlayacaktır. Her veli aynı din veya mezhepten mi ki veli toplantısı camide yapılıyor? Çocuklar pazartesi günü okul açıldığında, “Senin baban niye cuma öncesi veli toplantısına katıldı-katılmadı” diye birbirlerine sormayacak mı? Biri bunun güvencesini versin. 

Anadolu Eğitim Sen Genel Başkanı Cansel GÜVEN: 
‘İşimiz Allah’a kaldı, buna yanlış demek bile yanlış'
 
İŞİMİZ Allah’a kaldı. Hep birlikte milli eğitimin ruhuna dua okur çıkarız. Bizim sıkıntılarımızı dertlerimizi anlayacak idareci bulmakta zorlanıyoruz. Doğrudan dertlerimizi yüce Mevla’mıza havale ederiz. Buna yanlış demek bile bize yanlış geliyor. Bir yandan veli toplantıları okullardan camilere taşınırken, diğer yandan da okullara mescit açılıyor. Okullarda bir sınıf boşaltılıp mescit açılırken, diğer taraftan da veli toplantılarını camiye taşımak izah edilir gibi görünmüyor.

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Prof. Dr. Mazlum UYAR:
‘Din ve inanç hürriyetine aykırı’ 

EĞİTİM-öğretim kurumlarıyla ibadet merkezlerinin birbirinden ayırt edilmesi konusunda gereken hassasiyet gösterilmelidir. İyi niyetle yola çıkılmış olsa bile, bütün öğrencilerimizin aynı dinden olduğunu varsayamayız. Bu nedenle de yapılan uygulama din ve inanç hürriyetine aykırı gibi görünüyor. Eğitim-öğretim meselelerinin tartışılacağı mekânlar camilerimiz değil okullarımız olmalıdır.


Editör: TE Bilişim