Roboski’de bombalanarak ölen34 vatandaşı temsilen siyah fon üzerine yapıştırdıkları 34 karanfili yere serip etrafında mumlar yakarak bir dakikalık saygı duruşunda bulundular. İl Eş Başkanı Göksel Rıza Özkan’ın okuduğu basın açıklaması “adalet adalet roboski’ye adalet- roboski yi unutma unutturma- gün gelecek devran dönecek katiller halka hesap verecek- katil devlet hesap verecek –Roboski halkı yalnız değildir” sloganları atıldı.
Göksel Rıza Özkan basın açıklamasında; 1096 gün önce bugün Roboski de 28’i aynı aileden olmak üzere 34 yurttaşımız savaş uçakları tarafından bombalanarak katledildi. Evet, devletin savaş uçakları, çoğu çocuk ve genç 34 insanı kaos ve şiddet ortamı yaratmak için bilerek isteyerek bombaladı. Yaşamını sürdürmek için büyük tehlikeleri göze alarak sınır ticareti yapanları bombaladı. Roboski Katliamı'nın üzerinden 1096 gün geçti, ancak sorumlular hala yargı önüne çıkarılmadı. Roboski’li Kürt ailelerin payına ise suçlanmak, azarlanmak, soruşturulmak ve tutuklanmak düştü. Roboski Katliamı’nda yakınlarını kaybedenlere bir özür bile çok görüldü.
O günden bugüne, başta Roboski’li aileler olmak üzere toplumdaki tüm vicdanlı bireylerin ve demokratik kurumların talebi, sorumluların yargı önüne çıkarılması oldu. Partimiz başta olmak üzere, çeşitli sivil toplum ve insan hakları kuruluşları, demokratik kitle örgütleri, siyasi partiler, hukukçular ve Barolar hukuki sürecin takipçisi oldular.
Ancak katliamın asker, sivil, bürokrat ve siyasetçi sorumluları bugüne kadar korundu. Haklarında idari soruşturma bile açılmadı. Dava dosyası döndü dolaştı, katliamın karargâhına teslim edildi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturmada, şüphelilerin isimleri dahi tespit edilmeden görevsizlik kararı verildi ve dosya Genelkurmay Askeri Savcılığı’na devredildi. Bu savcılık da soruşturmayı usulen yürüttü. Kurum içi yazışma yoluyla katliamın gerçekleştiği emir komuta zincirini tek tek tespit etmesine rağmen, faillerin hiç birinin ifadesini dahi almadı ve takipsizlik kararı verdi. Buna itiraz başvurusu ise katliama imza atan Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nca reddedildi. Temmuz 2013’te Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvuruda da halen bir sonuç elde edilmedi.
Meclis’te kurulan komisyonun AKP’li çoğunluğu, katliamın aydınlatılması için değil, üstünün örtülmesi için raporlar yazdı. Katliama açıklık getiren partimiz vekillerinin raporları, TBMM'nin internet sitesine bile konulmadı. Dönemin Başbakanı Erdoğan, Roboski Katliamı’nda sorumluluğu bulunanların yargılanması için bir tek adım atmadı. Aksine, katliama imza atan dönemin Genelkurmay Başkanlığı’na ve komuta kademesine hassasiyetlerinden ötürü teşekkür etti.
Roboski Katliamı, Kürt halkına yönelik özel savaş politikalarının bir sonucudur, son derece planlı ve bilinçli yapılmıştır. Katliamın planlayıcısı ve karar veren gücü siyasi iktidardır. Bu nedenle aradan 3 yıl geçmesine rağmen, sorumlu hiçbir kişi yargı önüne çıkarılmadı ve soruşturmaya alınmadı.
Roboski Katliamı, halklarımızın ortak yaşama iradesine, Kürt halkının demokrasi, özgürlük ve eşitlik taleplerine indirilmiş zalimane bir darbe olarak hala aydınlatılmayı bekliyor. İnsanlık dışı uygulamaları yok saymak, unutturmak ya da üstünü kapatmak mümkün değildir. Bu konu açıklığa kavuşana, siyasi ve askeri sorumlular yargılanıp ceza alana kadar susmayacağız.
Geçmişle yüzleşilmesi, hakikatlerin ortaya çıkarılması güncel bir talebimizdir. Bu katliamın üzerinden ne kadar süre geçerse geçsin, iktidar kendi icraatıyla yüzleşmeyi reddetse de, bu katliamın failleri yargı önüne çıkarılarak cezalandırılmadan kalıcı, adil ve onarıcı bir toplumsal barış sağlanamayacaktır.
Roboski Katliamı’nın faillerinin açığa çıkarılması ve yargılanması için yerel ve uluslararası bütün hukuk süreçlerini takip etme kararlılığındayız. Türkiye halkları, demokrasi ve barış güçleri bu hesabı sormak için kararlı bir şekilde mücadeleyi sürdürecektir. Katliamı unutmayacağız, unutturulmasına müsaade etmeyeceğiz.
Roboski'li ailelerle omuz omuza, meydanlarda demokratik taleplerimizi daha gür sesle haykırarak ve bu katliamı gerçekleştirenlerin, bu katliamın sorumlularının peşini asla bırakmayacağımızın sözünü Niğde kamuoyu önünde bir kez daha veriyor, barış içinde bir arada eşitlik temelinde yaşama talebimizi katliamcı politikalara rağmen her koşulda yılmadan savunacağımızı önemle belirtmek istiyoruz”dedi.
Basın açıklaması bitiminde HDP Niğde il binasına geçen gruba sinevizyon gösterimi, şiir ve konuşmalarla anma etkinliği devam etti.
