Niğde Milletvekili ve KİT Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer TBMM’de sıra sayısı 273 olan Kanun Tasarısı'nın 4'üncü maddesiyle ilgili konuştu.

 

GÜRER;“MECLİSTE ÜÇ BUÇUK AYDA 130 TANE KANUN MADDESİ GÖRÜŞTÜK AMA ŞU TERÖRLE İLGİLİ GELİP BURADA DOĞRU DÜRÜST KONUŞTUĞUMUZ BİR OTURUM OLMADI.”

 

 

         Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer şöyle dedi:“ Bugün yine 1 binbaşı, 2 emniyet amiri, 5 şehidimiz var. Ben, milletvekili olduğumdan beri bir şeyi algılamıyorum: Mecliste üç buçuk ayda 130 tane kanun maddesi görüştük ama şu terörle ilgili gelip burada doğru dürüst konuştuğumuz bir oturum olmadı. Bakanlar Kurulu’nun bütçenin dışında sıraları boş, milletvekillerimizin bir kısmı gelip gidiyor, bir sürü can, şehit, acı bu memleketin gündeminde. Ben köye gittiğimde vatandaş bunu bana sorduğunda cevap veremiyorum. O anlamda terörle ilgili Meclisin mutlaka toplanıp siyasi partilerin bu konuyu birlikte değerlendirmesi gerekliliğine inanıyorum, öncelikle bunu belirteyim” dedi. CHP sıralarından alkışlar alan Gürer, Çamardı depremine de değindi.

 

ÇAMARDI DEPREMİ

 

Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer Çamardı depreminden de duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Gürer şöyle konuştu: “  Bunun yanında, bugün Niğde'de deprem meydana geldi Çamardı ilçemizde. Afet Müdürü, Çamardı Kaymakamı ve Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanımızla görüştüm, can ve mal kaybı olmaması bizim için büyük bir sevinç ama bazı evlerde meydana gelen hasar var. Niğde bir deprem bölgesi değil, buna rağmen yoksulluk ve yokluk nedeniyle yapılan evlerin 4 şiddetinde bir depremde bile hasar gördüğü gerçeği var; tüm hemşerilerime geçmiş olsun diyorum”. dedi.

 

TRAFİK SİGORTASINDA VATANDAŞ YA DA ŞÖFÖR DEĞİL, YABANCI SİGORTA ŞİRKETLERİ  LEHİNE DEĞİŞİKLİK

 

 Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında değişiklikle ilgili konuşan Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer kanun değişikliği vatandaş lehine değil aleyhine olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:“ Şimdi, görüştüğümüz madde, okuduğum zaman, öncelikle, geçtiğimiz dönem içinde meydana gelen trafik sigortalarındaki artışa bir çözüm geldiğini düşündüm ve sevindim çünkü bununla ilgili Mecliste hem konuşmuş hem de Sayın Bakana yazılı, sözlü soru önergesi vermiştim. Gelen yanıtta Sayın Bakan Mehmet Şimşek de bu artışın kabul edilebilir olmadığını ifade ediyordu. Buna çözüm üretilmesi gerekiyordu. Geçmişte birkaç örneğini gördüğümüz gibi yine bir çözüm üretilmiş, üçüncü derecede mağdur olacak vatandaşın hakları gasbedilerek sigortacılar eliyle yeni bir indirim yapılacağı yönünde bir düzenlemeye gidilmiş ama gördük ki, Türkiye'de yaptığımız düzenlemelerde bir yere fayda sağlayacağını umduğumuz hiçbir şeyden sonuç çıkmıyor. Örneğin, yemde KDV düşürüldü, sandık ki bu, tüketiciye, üreticiye yansıyacak ama kime yansıdı? O işle ilgili iş yapanlar anında indirim kadar zam yaptı. 
    Şimdi bu trafik sigortasıyla ilgili bölümde de 100 bin liralık bir maliyeti 20 bin liraya düşürecek, üçüncü şahısları ilgilendiren yani mağdur olmuş olan vatandaşı ilgilendiren düzenlemeyi sigortacılar talep ediyorlar; böylece sigortacılar kendi kârlılığını artırırken, üçüncü derecede mağdur olacak yurttaşın varlığını sıkıntıya sokuyorlar. Bu yolla da trafik sigortası poliçelerinin düşeceğini belirtiyorlar ama bu düşmeyecek. Yani bu yapılan uygulama, sigortacıların zarara uğradıklarını söyleyen ama çoğunluğu yabancı yatırımcıların olduğu ve yabancının da zarar ettiği bir yerde olmadığı bilindiğinde böyle bir şeyin varlığının değerlendirilmesi gerekirken sigorta şirketlerine artı avantaj yaratan bir kanun. 


    Ama burada esas olan, değerlendirilmesi gereken şu: Geçtiğimiz mayıs ayında Hazine Müsteşarlığı sigorta şirketleriyle ilgili düzenlemeler yaptı. Sigortacılar bunlardan rahatsız oldular çünkü kontrol altına girdiklerinde kendilerinin mağdur olacağını düşünüyorlardı. Bunu vatandaşa yansıttılar ve 16 milyon araç sahibi yurttaş bu kez trafik sigortalarını çok fahiş ödedi. Büyük bir tepki oluştu. Şoförlerimiz geldiler, bakanlarla görüştüler, ilgililerle görüştüler, çözüm istediler. Çözüm şöyle bulundu: Sigortacılık kârından ya da kazandığından vazgeçmeyecek ama bunun yanında üçüncü derecede sigortayla ilgili zarara uğrayan yurttaş alacaklarından geriye düşecek yani vatandaşın mağduriyeti gerçekleşecek. 


    Biz burada yaptığımız yasalarda kimi, neyi, niçin ve neden sorularını sorarak eğer maddeleri geçirirsek halkımıza yapacağımız faydanın artacağını düşünüyorum. Onun dışında, yaptıklarımızdan hep geri döne döne döne döne Meclisi kendi işlevinin dışında bir önce yaptığını bir daha düzelten hâle getiriyoruz. Bunun da doğru olmadığını düşünüyorum. 

 

 


    Süreç içinde yapılan yasal düzenlemeleri torbalara doldurup getirdikçe torbanın da altı deliniyor. Delinenlerle yeniden dökülüyor, bir daha üstten atıyoruz. Bunun da doğru dürüst bir düzene girmesinin faydalı olacağını düşünüyorum. 5 torba yasası geçmiş, 130 tane de bunun içinde madde geçmiş ama vatandaşın derdi bitmemiş, işçinin, köylünün, çiftçinin, esnafın sorunu bitmemiş. Demek ki bu maddelerden halkımız fayda sağlamamış.”dedi. 

 

 

 

NİĞDE HİMMETLİ KÖYÜ SULAMA SUYU SORUNUNU DA MECLİSE TAŞIDI

 

 Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer TBMM oturum  açılışında yaptığı konuşmada da Niğde Merkez Himmetli Köyü sulama suyu sorununu gündeme taşıdı. Gürer şöyle dedi.-“Niğde Himmetli Köyünü ziyaret ettim. Köyde sulama suyu sorunu var. Oysa, köy yakınında su kaynağı bulunuyor. Köy halkı buraya gölet yapılmasını istiyor. Üretici kuru tarım ile ürününden verim alamadığını belirtiyor. Yaz kış boşa akan suyu Devlet Su İşleri inceleme programına almış ancak bir gelişme olmamış. Su debisinin gölete uygun olduğu belirtiliyor. Kapalı sistem ile tarlalara bu suyun ulaşmasının göçü durduracağı belirtiliyor. Çiftçilikle uğraşan bir hemşehrim "Otuz yıldır ekerim, ürün kaldırırım, bir dam, ev sahibi olamadım. Motoru babam aldı. Su olmayınca toprak vermiyor. Yağmur yağmazsa, kar olmazsa toprak ürün vermediği için de mağduruz." diyor. Yetkililerin buraya bir an önce gölet yapmalarını temenni ediyorum.”dedi. 


    

MİLLETVEKİLİ GÜRER SORDU, NİĞDE DİKİLİTAŞ VE ULUKIŞLA MADEN KÖY SORUNLARINA BAKAN AÇIKLAMA YAPTI

“DİKİLİTAŞ KÖYÜNÜN KIRAÇ ARAZİLERİNİN SULANMASINA İLİŞİKİN DSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜMÜZE YAPILMIŞ HERHANGİ BİR TALEP VE ÇALIŞMA BULUNMAMAKTADIR”

 

 CHP Niğde Milletvekili ve KİT Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer’in Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’na yönelttiği Dikilitaş Köyü ve Ulukışla Maden Köyü ile ilgili sorunlara bakan yazılı yanıt verdi.


 Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in, Dikilitaş Köyü’nde 6 kapalı su kuyusundan 16 yıldır yararlanılamamasının nedeni ve kıraç arazilerin sulanması, toplulaştırma sonrası kuyuların açılması ile ilgili taleplerine yanıt veren Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu şöyle dedi:

“Niğde Merkez Dikilitaş Sulama Kooperatifi adı altında altı adet işletme sondaj su kuyusu açılmış olup, Niğde İl Özel İdaresince kapalı sulama sistemine geçilmesi için çalışmalar sürdürülmektedir. Konya Kapalı Havzasında Yeraltı Suyu Yönetimi Eylem Planı çalışmaları kapsamında ilave yeraltı suyu talepleri değerlendirilecektir. Dikilitaş Köyünün kıraç arazilerinin sulanmasına ilişkin DSİ Genel Müdürlüğümüze yapılmış herhangi bir talep ve çalışma bulunmamaktadır. Toplulaştırma yapılmakta olan bölgelerde su kuyuları yeraltı suyu rezerv-tahsis ilişkisi dikkate alınarak çalışmalar yapılmaktadır” dedi.

MADEN KÖYÜ TAŞKIN PROJESİ DEĞERLENDİRİLECEK

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in “Niğde Ulukışla Maden Köyü Taşkın Projesi’nin 2016 yılı içi yatırım programında yapılması düşünülmekte midir?” sorusuna Bakan verdiği yazılı yanıtta ,“ Niğde –Ulukışla Maden Köy Taşkın Koruma Tesisi 2016 yılı teklifler arasında yer almakta olup, DSİ Genel Müdürlüğümüz 2016 yılı yatırım Programı ve Uygulama Planının hazırlanması sırasında değerlendirilecektir”  dedi. Açıklamada su kaynaklarını verimli kullanarak içme suyu, sulama ve diğer ihtiyaçlara cevap vermek, enerjiye dönüştürmek ve hava tahminlerini daha isabetli yapabilmek için  13 yılda Niğde’ye yatırımlar yapıldığını da ifade etti.

 Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer Bakanlıklara Niğde sorunlarını yazılı sözlü ilettiğini ve TBMM’de yaptığı konuşmalarda dile getirdiğini belirterek, “Bakanlıklardan verilen yanıtlarda kesin ifadelerin yer almaması Niğde için yapılacak çalışmaların niyet ve dilek noktasında olduğunu göstermektedir. Bu bağlamda yapılması gerekenlerin çözümleninceye kadar takipçisi olup gündeme taşımaya devam edeceğim” dedi.

 

 

Editör: TE Bilişim