Cumhuriyet Halk Partisi   Niğde İl Başkanlığı  memur ve emeklilere verilen önce % 25 tepkiler sonrasında % 30 çıkartılan zamma tepki gösterdi. Niğde Kent Meydanında yapılan basın açıklamasını  İl Başkanı Erhan Adem yaparken, partililer destek verdi. 

Cumhuriyet Halk Partisi Niğde İl Başkanı Erhan Adem meydanda yaptığı konuşmasında : 

ktidar yetkilileri son haftalarda sürekli olarak‘’ Enflasyonun belini kırdıklarından’’ bahsediyorlar. Ama gelin görün ki kırılan enflasyonun beli değil emeklilerimizin ve memurlarımızın hayalleri oldu.

TÜİK’in Makyajlı verilerine baz etkisi de eklenince 2023 yılının ilk 6 ayı için memurlarımıza ve emeklilerimize verilen zam önce yüzde 16,4 oldu. Daha sonra AKP genel başkanı verilecek zam oranını önce yüzde 25 daha sonra yüzde 30 olarak açıkladı.

Yani iki farklı zam oranı gördük.

Salı günü önce yüzde 25 dediler.

Genel Başkanımız ‘’sadaka mı veriyorsunuz bu yetmez’’ diye tepki gösterince Çarşamba günü 5 puan daha zam verip zam oranını yüzde 30 yükselttiler.

Memurumuz, emeklimiz de “Ya Kemal Bey’’ olmasaydı dedi.

Yüzde 30 zam yeter mi elbette yetmez.

İktidara yakın İTO’nun dahi yıllık enflasyon verisi yüzde 93,

Bağımsız ENAG grubunun yıllık enflasyon verisi yüzde 137,

İktidarın manipülasyon kurumu olan TÜİK yıllık enflasyon verisi ise yüzde 64,27.

Bir yandan halkın hissettiği gerçek enflasyon, bir diğer yandan ise iktidarın istediği sahte enflasyon. Milyonlarca memuru ve emekliyi iktidar işte bu sahte TÜİK enflasyonuna mahkûm etmiştir. TÜİK, memurun, emeklinin cebine göz diken bir hırsızlık şebekesine dönüşmüş, memurumuzun ve emeklimizin sofrasındaki her bir lokmayı adeta gasp etmiştir.

Son bir yılda kuru soğanın fiyatı yüzde 444, Limonun fiyatı yüzde 224,Dana etinin fiyatı yüzde 108, 1 Litre sütün fiyatı yüzde 98, 1 Kilo Pirincin fiyatı yüzde 99, yumurtanın fiyatı yüzde 66 ve bir ekmeğin fiyatı yüzde 41 oranında zamlandı. Memura ve emeklinin payına ise yüzde 30 yani ekmeğe gelen yıllık fiyat artışından dahi daha az zam düştü.

Yüzde 30’luk açlık zammının da hepsi Erdoğan tarafından verilmedi. Yüzde 30’luk zammın 15,40 puanı zaten son 6 aylık enflasyon farkından oluşmakta. Yani Erdoğan’ın memura ve emekliye layık gördüğü gerçek zam sadece 14,6 puandır.

Ülkenin hazinesinden faizcilere, tefecilere her ay milyarlarca TL aktaran Saray iktidarının çalışanlarımıza ve emeklilerimize verdiği gerçek zam yüzde 14,6. Bunun tüm çalışanlarımız ve emeklilerimiz tarafından bilinmesini isteriz.

Sarayın soygun düzeninin aparatı haline gelen TÜİK adım adım tüm ücretleri asgari ücret seviyesine getirmiştir. 2015 yılında ortalama memur aylığı asgari ücretin 2,44 katı iken 2023 yılı için ortalama memur aylığı yüzde 30 zamla asgari ücretin 1,43 katına gerilemiştir.

Türkiye’de 13,9 milyon emekli ve dul yetimin 8 milyonuna yakını asgari ücretin altında aylık almaktadır.

SGK’NIN son verilerine göre ülkemizde 4 milyon 84 bin dul yetim aylığı alan vatandaşımız bulunuyor. Dul ve yetimlerimizin kimisi aylık 800 TL’ye, kimisi 1000 TL2ye, kimisi ise 1500 TL ile geçinmek zorunda kalıyor.

Erdoğan şimdi en düşük emekli aylığını 5500 TL’ye yükseltildiğini açıkladı.

En düşük emekli aylığı alanlar yine haklı olarak ‘’ ya kemal bey olmasaydı’’ ne olurdu diye sordu.

Eğer Kemal Bey olmasaydı en düşük emekli aylığı 3500 TL olarak kalırdı.

Yeter mi? Elbette yetmez.

AKP Genel Başkanı açlık sınırının 8 bin 130 TL olduğu ülkemizde, 5500 TL emekli aylığı vermekle övünüyor. Salı günü partimizin en düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine çekilmesi önerisini ise ret ediyor.

Neden?

Çünkü iktidar ülkenin hazinesini, kimi üç, kimi dört, kimi ise beş yerden maaş alan danışmanlarına, faiz lobilerine, 5’li çeteye, ballı müteahhitlere aktarıyor.

Tercihini emekliden, memurdan, işçiden yana değil, bir avuç yandaştan yana kullanıyor. Milyonlarca memura, emekliye, dul yetime ve işçiye ise açlık ve yoksulluk reva görülüyor.

Saadet Partisi Bor İlçe Başkanı Mücahit Binici oldu Saadet Partisi Bor İlçe Başkanı Mücahit Binici oldu

Emeklinin, memurun, işçinin sofrasından kepçeyle alan iktidar, söz konusu ücret zammı olduğunda ise kaşıkla veriyor. Emeklilerimiz, memurlarımız, işçilerimiz iktidarın asgari sefalet ücretine, zam adı altında verdiği sadakaya muhtaç bırakılamaz.

Kendi emeklisine ve çalışanına fakir fukara gözü ile bakan bir iktidardan bu ülkeye hiçbir fayda gelmez.

Ülkede adaletsiz bir soygun düzeni kuran bu çürümüş iktidardan milletimize hiçbir hayır gelmez.

Yandaşı daha fazla zengin ederken, çalışanın ve emeklinin alınterini sömüren, açlığa terk eden bu iktidardan artık hiçbir beklentimiz yok. Artık miladını doldurmuş bir iktidara çağrımız da yok.

EYT mağduriyeti son bulan milyonlarca yurttaşımız,

3600 Ek gösterge hakkına kavuşan memurlarımız,

Taşerondan kadroya geçen işçilerimiz,

Yıllardır bekledikleri kadroyu alan sözleşmeli personellerimiz,

Bugün ‘’ ya kemal bey olmasaydı’’ diyorsa,

Kemal Bey milyonlarca emeklimize ve memurumuza söz veriyor;

Hile ve hurda ile cebinizden çalınan her bir kuruşun hesabını soracağız,

İktidara gelir gelmez en düşük emekli aylığını asgari ücret seviyesine getireceğiz,

Emeklilerimiz arasındaki maaş adaletsizliğine son verecek ve intibak yasasını hemen çıkartacağız,

İktidarın gasp ettiği ücretleri memurumuza ve emeklimize geri vereceğiz,

İktidara gelir gelmez ilk iş olarak bugünden itibaren hak ettiğiniz maaş farkını hesaplarınıza yatıracağız.

Emeklilerimiz ve memurlarımız önce sandığa gidip bu iktidarı gönderecek,

Sonra bankaya gidip hak ettikleri ama iktidarın gasp ettiği maaş farkını çekecek" şeklinde konuşmasını sonlardırdı. 

Editör: TE Bilişim