SES Niğde İl Temsilcisi Yılmaz Yıldız bir basın açıklaması yaparak,  21 Aralık Çarşamba günü hizmet üretmeyeceklerini ve bütün sağlık çalışanlarının bu eylemlerine katılmasını istedi.

SES Niğde İl Temsilcisi Yılmaz Yıldız’ın basın açıklaması ;

             21 ARALIK ÇARŞAMBA GÜNÜ;

Ø Grev hakkımızın yasal teminat altına alındığı bir Toplu Sözleşme düzeni için,

Ø Kamu hizmetlerinin ticarileştirilmesine son verilmesi için,

Ø “KHK Demokrasi ”sine son verilmesi için,

Ø Her türlü güvencesiz çalıştırmaya son verilerek tüm çalışanlara kadrolu iş güvencesi sağlanması için,

Ø  Tüm çalışanlara insan onuruna yakışır bir ücret ve sağlıklı çalışma koşullarının sağlanması, çalışma yaşamının demokratikleştirilmesi için,

Ø Emekçilere dayatılan angarya ve zorunlu fazla mesaiye son verilmesi için,

Ø Temel ücretlerin artırılarak, eşit işe eşit ücretin gerçekten hayata geçirilmesi için,

Ø Ek ödemelerin tüm emekçiler için eşitlenerek emekliliğe yansıtılması için,

Ø Net asgari ücretin açlık sınırı olan 1.000 TL’ye çıkarılarak tüm ücret ve maaşlarda bu tutarın vergi kesintisi dışında bırakılması için,

Ø Hukuksuz, haksız ve mesnetsiz biçimde yapılan gözaltı ve tutuklamalara son verilmesi, tutukluların serbest bırakılması için,  

Üyelerinin hak ve çıkarlarını korumakla görevli her sendikanın, konfederasyonun yapması gereken, uluslararası sözleşme ve anlaşmaların yanı sıra Anayasanın bize tanıdığı hakkımızı kullanarak 21 Aralık’ta, en uzun gecede, en kısa günde, karanlığın en koyu,  ışığın en az olduğu günde aydınlığı arttırmak için Grev yapacağız.

Bildiğiniz gibi; KESK’e bağlı sendikalar, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği (TMRT-DER), Devrimci Sağlık İş Sendikası (DEV SAĞLIK İŞ), Sağlık Hizmetleri Sınıfı Çalışanları Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHUD), Tıbbi Laboratuvar Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜM RAD-DER),  Türk Dişhekimleri Birliği (TDB), Türk Hemşireler Derneği (THD), Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türkiye Diyetisyenler Derneği üyeleri de 21 Aralık’ta hizmet üretmeyecektir.

Sendikal hak ve özgürlüklerimiz korunması ve geliştirilmesi için başından beri sürdürdüğümüz mücadelemizin bugün yok edilmek istenen tüm değerlerinin egemenlerin bir lütuftu olmadığı bilinciyle, dişimizle tırnağımızla verdiğimiz mücadelemizle kazandığımız haklarımızın yok edilmesine seyirci kalmayacağımızı ifade ediyoruz.

Buradan diğer konfederasyonlara ve tüm kamu emekçilerine çağrıda bulunuyoruz: Hiçbir şekilde sorumlusu olmadığımız bu çarpık düzenin bedelini ödememek için, temel haklarımız için, gelin hep birlikte mücadeleyi yükseltelim. 21 Aralık’ta yapacağımız grevle haklarımıza yapılan saldırılara sessiz kalmayacağımızı hep birlikte gösterelim. Bu güne kadar sendikamız ve konfederasyonumuz mücadelesini fiili ve meşru temelde yürütmüştür. Haklar yasalardan önce gelir anlayışını şiar edinmiştir. Bu şiarla anayasada ve yasalarda sendika kurma hakkı olmamasına rağmen ödediğimiz tüm bedellere rağmen kararlı mücadele geleneğimiz sayesinde sendika kurma hakkı yasal ve anayasal hale geldi.

              Bizim açtığımız bu yoldan birçok kesim yararlanarak farklı sendikalar kurulmaya başlandı.  Bu ülkede kamu emekçileri hareketi içinde ilk GREV örgütleyen örgütlerin başında SES ve KESK gelmektedir. Her GREV ya da eylemlerimiz öncesi siyasiler, yetkililer tehditlerde bulunarak gücümüzü bölmeye çalıştı. Çoğu zaman disiplin soruşturmaları neticesinde cezalar da verildi. Fakat bu güne kadar verilen tüm cezalar ulusal ve uluslar arası yargıdan geri dönmüştür. Yine biz şunu çok iyi biliyoruz ki birlik olunduğunda güç olunur. Güç olunduğunda kimse soruşturma açmaya dahi yeltenemez. 25 Kasım, 19-20 Nisan  GREVLERİ bunun örneğidir. 3 gün üst üste yapılan ve kazanımla sonuçlanan 9 Eylül Ünv. Hastanesi sağlık emekçilerinin GREV’i en güzel örnektir.

                  Toplu Sözleşme ve Grev Hakkı, iç hukuk ve uluslar arası hukukta evrensel hukuk ilkeleri ve Anayasal ilkeler gereği güvenceye bağlanmışsa bunda Konfederasyonumuz KESK ve KESK’e bağlı sendikaların payı büyüktür.

                                    YARGI BİR KEZ DAHA ONAYLADI; GREV YASAL HAKKIMIZDIR!

SON OLARAK 19-20 NİSAN 2011 GREVİ İLE İLGİLİ AĞRI ŞUBE YÖNETİCİ VE ÜYELERİMİZ HAKKINDA VALİLİĞİN ALMIŞ OLDUĞU İDARİ VE ADLİ SORUŞTURMA AÇILMASINA DAİR KARARI ERZURUM İDARE MAHKEMESİNCE İPTAL EDİLMİŞTİR. BİR KEZ DAHA GREV HAKKIMIZIN MEŞRU OLDUĞU KADAR YASALLIĞI DA MAHKEME KARARI İLE NETLEŞMİŞTİR Aynı zamanda Avrupa da Kamu Hizmetleri Enternasyonali (PSI) ve  270’den fazla sendikayı temsil eden Avrupa Kamu Hizmetleri Sendikaları Federasyonu(EPSU) ile birlikte 650 üyemiz, Türkiye’de  kamu sektöründe insanca iş için verdikleri mücadelede SES üyeleri ile tam bir dayanışma içerisindedir. Esnek, güvencesiz çalışma düzenlemelerinin sadece üyelerimizin çalışma koşulları ve yaşam standartları üzerinde değil,  gerçekleştirdikleri hizmetin kalitesi ve nihayetinde bu hizmeti alan insanlar üzerinde de kötü etkisi olduğunu çok iyi biliyoruz.

             Tüm Türkiye vatandaşları için kaliteli sağlık ve sosyal hizmetlere yaygın erişimin sağlanması yönündeki hedefinizi tam olarak destekliyoruz. Gözaltı ve tutuklamalar da dâhil olmak üzere,  sendikacılara yönelik tüm sindirme ve taciz eylemlerini kınama noktasında sizin yanınızda bulunuyoruz.

             Grev’de başarılı olmanızı diliyor, 21 Aralık’ta yanınızda olduğumuzu belirtmek istiyoruz.

Dayanışma içinde,

 

Peter WALDORFF Carola FISHBACH-PYTTEL               

PSI Genel Sekreteri

 

Carola FISHBACH-PYTTEL

EPSU Genel Sekreteri

                                                                                 Yılmaz YILDIZ     

                                                                                16.12.11 (SES)


Editör: TE Bilişim