6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli meydana gelen 7.7 ve 7.6 şiddetindeki deprem sonrası Hatay ilinden Niğde’ye gelen matematik öğretmeni Zafer Kurt mezardan çıkıp geldik derken, Kıbrıs gazisi Ömer Kurt ise Kıbrıs savaşında patlayan Bombalar bu depremin yanında hiçbir şey değilmiş derken deprem günü gökten yağmur yağarken, deprem de yağıyordu” dedi.

Kahramanmaraş merkezli yıkıcı depremlerin ardından Hatay’dan, Gaziantep’ten, Kahramanmaraş’tan ve Antakya’dan Niğde’ye gelen depremzede vatandaşlar deprem anında yaşadıklarını ve şuanda barındıkları KYK yurdunun durumu hakkında konuştular.

MEZARDAN ÇIKIP GELDİK

Deprem bölgesinden Niğde’ye gelen matematik öğretmeni Zafer Kurt Mezardan çıkıp buraya geldiklerini söyledi.

Kurt; “Biz Hatay ilinden geldik. Mezardan kalkıp geldik buraya. Buradaki vatandaşlarımızdan Allah razı olsun. Buranın organizasyonu çok güzel depremzede olarak bir ihtiyacımız olup olmadığını bizlere soruyorlar. Burada yemeğimizden, içmemizden bütün her şeyimizle ilgileniyorlar. Ben buraya Hatay ilinden ailemle geldim. Ben Niğde Üniversitesi Matematik öğretmenliğinden mezun olmuştum. Hatay ilinde yaşadığımız deprem nedeniyle tekrar okuduğum mezun olduğum yere geldim. Adeta şunu diyebilirim mezardan çıkıp buraya geldik. Allah herkesten razı olsun” dedi.

ENKAZDAN KENDİ İLE BİRLİKTE 3 ÇOCUĞUNU SAĞ ÇIKARTTI

İl Genel Meclisinden Vali Çelik’e ziyaret İl Genel Meclisinden Vali Çelik’e ziyaret

Gaziantep Nurdağı ilçesinde yıkılan apartmanlarının altından kendi imkânlarıyla 3 çocuğuyla sağ kurtulan Pınar Bozkurt ise 3 çocuğumu sağ çıkarttım ama eşimi kurtaramadım diyerek göz yaşlarına hakim olamadı.

Bozkurt; “Gaziantep Nurdağı ilçesinden geldik. Depremde 3 çocuğumla biz yıkılan apartmanımızdan kendi imkânlarımızla çıktık. Depremde eşim hayatını kaybetti. Deprem bölgesinden buraya geldik, bizlere burada sahip çıktılar. Sıcak yataktan tutun, günlük 3 öğün yemek olmak üzere bütün ihtiyaçlarımızı karşılıyorlar. 3 çocuğumla beraber bizlerin o günü atlatmamıza yardım ediyorlar. Burada yurtlarda görev yapanlar çocuklarla çocuk, büyüklerle büyük olup dertlerimize ortak oluyorlar. Deprem olduktan sonra enkaz altından 1 saat sonra ben kendi imkânlarımla çıktım. 3 çocuğumun deprem anında üzerlerine kapanmıştım, çocuklarımı da kendi imkânlarımla çıkarttım. Depremde eşimin üzerine duvar düşmüştü, eşimi de oradan çıkartıp hastaneye kaldırdık ama hastanede iç kanamadan hayatını kaybetti. Eşim benden yardım diledi ama yapabilecek hiçbir şeyim yoktu” derken gözyaşlarına hâkim olamadı.

ÜNİVERSİTE OKUDUĞU YERE DEPREMZEDE OLARAK GELDİ

Yıllar sonra 4 yıl üniversite okuduğu yere depremzede olarak geldiğini belirten Oruç Kaya, “Kahramanmaraş ilinden buraya geldik. Öncelikle ülke olarak büyük bir afet yaşadık. Deprem bölgesinden buraya geldiğimiz günden bu güne herkes bizler için seferber oldular. Ben buradan herkese ayrı ayrı teşekkür ederim. Ben burada 4 yıl boyunca üniversite okumuştum. Okuduğum yere yıllar sonra depremzede olarak geldim. Bende enkaz altından çıktım, 2 oğlum ve eşimle beraber enkaz altından sağ çıktık. O günler anlatılmaz çok kötüydü.

KIBRIS SAVAŞINDAKİ BOMBALAR BU DEPREMİN YANINDA HİÇ KALIR

Kıbrıs savaşındaki atılan bombalar ve patlayan patlayıcılar, bu depremin yanında hiç kaldığını ifade eden Ömer Kurt; “Hatay Antakya ilesinden buraya geldim. Aynı zamanda Kıbrıs Gazisiyim. Onca bombaların onca patlamaların arasında kaldım böyle bir şeyi rastlamadım. Daha biz 5.5 şiddetinde bir deprem yaşamıştık, ama bu felaketi dünya da hiçbir topluluğa göstermesin. Benim binam 3 katlı idi, birinci kattan 5 cenaze çıktı, kendi çabalarımızla enkaz altından oğlumla beraber kızımı yaralı olarak çıkarttık, şimdi burada tedavi görüyor. Deprem günü üzerimize yağmur beş parmak gibi yağar iken depremde yağıyordu. Her tarafımız yıkıldı, önce torunlarıma ve kızıma ben bakıyordum şimdi biz bakıma muhtaç kaldık. Allah razı olsun bizleri burada ağırlayıp bizlere sahip çıktığınız için. Ama gönlümüz kırık, içimiz yanıyor. Bizler burada rahatız ama orada eşimiz dostumuz akrabalarımız herkes orada. Savaş atlattım, deprem atlattım, Kıbrıs’ta 11 bin voltluk elektriği bastım öldürmeyen Allah öldürmüyor. Demek ki yaşayacağım günler varmış. Allah devletimize, milletimize zeval vermesin. Herkes bizlerle burada çok iyi ilgileniyor, bütün ihtiyaçlarımızı karşılıyorlar” dedi.

Editör: TE Bilişim