CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Kuraklığın yalnız tarım alanlarını değil hayvancılığı da tehdit ettiğini söyledi.

Çiftçilerin ve hayvancılık yapanların kuraklıktan doğrudan etkilendiği için hem üretim ve rekoltenin düşeceğini hem maliyetin artacağını vurgulayan Ömer Fethi Gürer, tarımda yaşanan ürün kaybının hayvanın samanından yemine kadar sorun yaratacağını, artan yem fiyatları ile besicinin giderlerinin artması süt ve et fiyatlarını doğrudan etkileyeceğini söyledi.

Kurbanda koyun 15 bin TL’yi bulur Kurbanda koyun 15 bin TL’yi bulur

MERA ALANLARIMIZ AZALDI  

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, hayvancılıkta yemin önemli olduğunu, giderlerin yüzde 70’inin yem olarak belirlendiğini ifade ederek, “Kaba yem ve fabrika yemi olarak tabir edilen 2 yem türü var. Hayvancılığın verimliliğinin artırılması meralara bağlıdır. Cumhuriyet döneminde ülkemizde mera alanları, tarım alanlarının yarısı iken, 1970’li yıllarda 20 milyon hektar mera alanı varken bugün mera alanı 11 milyon hektara gerilemiştir” dedi. 

MERA ALANLARI TEHDİT ALTINDA 

Mera alanlarının halen farklı tehdit altında olduğuna işaret eden Gürer, erozyonun yanı sıra, kuraklık nedeniyle ot büyümemesinin de mera alanlarında soruna neden olduğuna vurgu yaptı. 

HAYVAN-BİTKİ-TOPRAK-SU BAĞLANTISI 

Verimli bir tarım ve hayvancılık politikası için hayvan- bitki-toprak-su bağlantısının doğru yapılması gerektiğini söyleyen CHP Milletvekili Gürer, yabancı ülkelerin mera varlıklarından da örnekler verdi. 

MERA ALANLARINA  BAKIM ŞART 

Gürer, “İrlanda’da hayvanların ihtiyaçlarının çayır ve meralardan karşılanma oranının yüzde 97, İngiltere’de yüzde 83, Fransa’da yüzde 71 ve Hollanda’da yüzde 54’tür. 37 milyon hektar arazisi varlığı olan Almanya’da bunun 16.5 milyon hektarının tarım arazisi, 6.2 milyon hektarının ise kaba yem üretimi için kullanılan alan olduğu bilinmektedir. Çayır ve mera alanları bu ülkede toplam alanın yüzde 28’ini oluşturmaktadır. Ülkemizde ise mera alanlarının yüzde 5’i ot biçimi yüzde 95’i otlatma için kullanılmaktadır. Avrupa’da bir mera alanında dekara 560 kilo ot düşerken ülkemizde 70 kilo düşmektedir” diye konuştu. 

Kuraklık nedeniyle buğdayda oluşan rekolte kaybının saman varlığında da düşüşe neden olacağını ve yeterli miktarda üretim yapılamaz ise yeniden saman ithalatı yapılacağını söyleyen Gürer, “Yem fiyatlarının sürekli artması, yem kullanımını da düşürdü. Bu da verim kaybına yol açtı” dedi. 

YEM FİYATLARINDAKİ ARTIŞ 

CHP Milletvekili Gürer, rekolte kaybının yem sorununa neden olacağı, bunun verim açısından yaratacağı olumsuzluğun yanında et ve süt üretiminin düşmesine de neden olacağının görüldüğünü belirterek, 2019’da 1100 lira olan arpanın taban fiyatının, geçen yıl 1275 ve bu yıl 1750 liraya çıkmasının, yem fiyatlarındaki bariz artışı gösterdiğine dikkat çekti. Gürer, arpanın bazı borsalarda 2 bin 500 liradan işlem gördüğünü de işaret ederek, bu fiyatla besicinin yem alma ihtimalinin düşük kaldığını vurguladı. 

SÜT İNEKLERİ KURBAN OLMASIN 

Yaşanan sıkıntılar nedeniyle besicilerin süt ineklerini bile kesime verme düşüncesinin olduğuna dikkat çeken Gürer, süt ineklerinin kesime gitmemesi için besicilerin ve süt inekçiliği yapanların farklı şekillerde desteklenmesi gerektiğine işaret etti. 

HER YIL 1 MİLYON  BUZAĞI ÖLÜYOR 

Ülkemizde her yıl ortalama 4.5 milyon buzağının doğduğunu, bunun 900 bin ila 1 milyona yakınının öldüğünü kaydeden Gürer, buzağı ölümlerinin önlenebilmesi halinde ülkemizin canlı hayvan ve et ithal etmesine gerek kalmayacağını vurguladı. 

Kuraklığın etkisinin yalnızca ekili alanlarda değil, hayvancılıkta da ciddi sorunlara neden olduğunu kaydeden Gürer, bu konuda yıllardır uyarılar yapılmasına rağmen ciddi önlemlerin alınmadığını da sözlerine ekledi.

 

Editör: TE Bilişim