Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu ve bağlı sendikalar eylemlerinde 2022 yılında yapılan yetersiz zamların daha ilk aydan enflasyon ve hayat pahalılığında eridiği vurgulandı.

Kamu Emekçilerinin insani bir şekilde hayat süremediği ifade edilen basın açıklamasında hükümete acil bir eylem planı yapması için çağrı yapıldı.

Niğde Cumhuriyet Meydanında yapılan eyleme Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nu temsilen Genel Başkan Mehmet Balık, Genel Sekreter Mehmet Koç, Genel Mali Sekreter Mücahit Dede, Genel Eğitim, Basın Yayın Sekreteri Özgür Aras, Genel Özlük-Hukuk ve TİS Sekreteri Mehmet Yeşildağ, Genel Örgütlenme Sekreteri Ahmet Kürtül, Genel Dış İlişkiler ve Ar-Ge Sekreteri Levent Akça, Eğitim-İş Niğde İl Başkanı Timur Özkan, Chp Niğde İl Başkanı Erhan Adem bir çok sendika üyesi işçi ve memurlar ve vatandaşlar katıldı.

YOKSULLUĞUN VE KRİZİN NEDENİ ÜLKEYİ YÖNETİM AKP’DİR

Eğitim İş Niğde Şube Başkanı Timur Özkan alanda yaptığı konuşmada; Yoksulluğa, sömürü düzenine karşı haykırmak için toplandık. Ağır ekonomik krizin pençesindeyiz, bu ilk kriz değil, akıllar başa alınmadıkça son krizde olmayacaktır. Bu yoksulluğun, bu krizlerin nedeni elbette ülkeyi yöneten AKP’dir. Neden hesap hep bize kesiliyor. Bir elleri yağda, bir elleri balda olanlar sabredin geçecek diyorlar, düzeltirsek yine biz düzeltiriz diyorlar. Sermayenin yollarına güller döken, trilyonluk borçlarını bir kalemde silen, keserleri hep sermayedardan yana yontan, söz konusu emekçi olunca da maaşlarına yapılacak artış için kırk dereden su getirenler, türlü bahane uydurup komik oranda artış sağlayanlar, emekçilere kaşıkla verip, kepçe ile geri alanlar mı düzeltecek, geçiniz bunları.

BİZ HALKIZ, HAKLIYIZ VE KAZANACAĞIZ

Aynı gemideyiz edebiyatı yapıyorlar, hangi gemi, bir yanda savurganlık, lüks, şatafat, devletin malı deniz anlayışı, halkın vergilerinden kazandıkları paralarla Londra’dan mahalle satın alan müteahhitler, burunlarına pudra çeken kokainci, yeni yetme züppeler, öbür yanda ise ağır zamlar, delirmiş bir enflasyonun altında, yoksullukla, açlıkla sınanan, kamu çalışanları, işçiler ve siftah yapmayan esnaf, ekmek toplayan küçücük çocuklar. Bu kapitalist sömürü düzeninin, bu harami düzeninin, çarkları kırılmadan, özelleştirme adına peşkeş çekilen kurumlar yeniden kamulaştırılmadan, geçiş garantili, dolar ödemeli, Londra mahkemeleri tahkimli yollar halkın olmadan, olmaz… Olmaz bu kurtuluş!. Lutüf değil zaten bizim hakkımızı istiyoruz. Bizim mücadelemiz, ebedi önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ışıklı yollarından ayrılmadan, Tam bağımsız ve gerçekten demokratik bir Türkiye mücadelesidir. Bizim mücadelemiz, üreten kalkınmış bir Türkiye’de adam gibi paylaşma mücadelesidir. Biz halkız, haklıyız ve kazanacağız” dedi.

Eğitim-İş Niğde Şube Başkanı Timur Özkan’ın basın açıklamasının ardından,  Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık konuşmasını yapmak üzere davet edildi.

DÜNYADA PETROL DÜŞÜYOR, TÜRKİYE’DE ARTIYOR

Konuşmasına TÜİK verilerinin gerçeği yansıtmadığını, memur, emekli ve işçi maaşlarının yetersizliği ve oluşan kayıpları, işsizlik rakamlarının % 12 değil, % 35’in üzerinde olduğunu rakamlarla veren Genel Başkan Mehmet Balık ; Dünyada Brent petrolün fiyatı düşmesine rağmen Türkiye’de petrol fiyatları artmaya devam ediyor.

Geçen hafta Brent petrol 133 dolar iken, motorin 22,85 Türk lirasında satılmaktaydı.

Ancak Brent petrolün fiyatı 108 dolara gerilemesine rağmen motorin fiyatlarına 7 iş günü üst üste zam gelmeye devam etti.  Asgari ücretin 2825 Türk lirası olduğu 2021 yılında, asgari ücretin tamamı ile 4 depo motorin alınırken, 4253 Türk lirası olduğu 2022 yılında ancak 3 depo motorin alınabilmektedir.

Her fırsatta bizi kıskandıklarını ifade ettikleri Almanya’da en düşük ücret 45.000 Türk lirası iken, Benzin 29 TL, Motorin 28 TL, Otogaz ise 15 Türk lirasıdır. Oranlamaya bakılacak olursa, Almanya’da en düşük ücretle tam 1.551 Litre Benzin alınabilmektedir.

TÜİK’İN YILLIK ENFLASYON AÇIKLAMASI TAMAMEN DÜZMECEDİR

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “PTT ucuza Ayçiçek yağı satacak” sözü verdikten sonra Ayçiçek yağına yüzde 180 oranında zam gelmiştir.

Artık yurttaşlar ayçiçek yağını taksitle alabilmektedir.

Mart 2021 tarihinde, asgari ücretle 23 adet mutfak tüpü alınabiliyorken, Mart 2022 tarihi itibari ile sadece 15 adet alınabilmektedir.

10 Mart 2021 tarihinde 32’li tuvalet kâğıdı 33 lira iken, 10 Mart 2022’de tuvalet kâğıdının fiyatı 131,50 Türk lirası olmuştur. 1 yıllık fiyat artışı yüzde 300 iken, TÜİK yıllık enflasyonu yüzde 54 olarak açıklaması tamamen düzmecedir.

Bakan Dönmez’in; “Doğalgaz fiyat artışlarının faturalara yansımasını engelleyeceğiz.” açıklamasından 7 saat sonra; Konutlarda %35, elektrik üretimi için kullanılan doğalgaza %44,30, elektrik üretimi dışında kullanılan doğalgazın birim fiyatına ise %50 zam yapıldı.

RAKAMLARLA OYNAMAK DEĞİL ÇÖZÜM ÜRETİMİ ARTIRMAKTIR

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Enflasyonu Kontrol Altına Alıp, Fahiş Fiyat Artışlarının Önüne Geçeceğiz” dediği günden itibaren;

İlaca yüzde 37

Doğalgaza yüzde 50

Oto gaza yüzde 81

Elektriğe Yüzde 127

Benzine yüzde 150

Motorine yüzde 156 zam gelmiştir.

Rakamlarla oynamak değil, çözüm üretimi arttırmaktadır, çiftçiye, hayvancılıkla geçinen insanlarımıza acilen destek paketleri açıklanmalı üretim arttırılmalıdır.

Kamu-Ar’ın yaptığı araştırmaya göre, açlık sınırı şubat ayına göre 272 TL artarak 5.738 TL oldu.

ESNAF KEPENK KAPATIYOR

Halkın Enflasyon oranlarına baktığımız zaman Mart ayında bir önceki yıla göre;

Meyve fiyatları, yüzde 180,2;

Sebze fiyatları yüzde 261,4;

Süt ürünleri yüzde 60,3;

Ekmek makarna yüzde 131,9;

Bakliyat yüzde 91,7;

Yağda ise yüzde 98,2 artış yaşandı.

Bir ailenin en düşük yaşamsal faaliyetlerini yürütmesi için kullanması zorunlu olan ev gereçlerini en asgari düzeyde hesapladığımızda geçen sene Eylül ayına göre neredeyse 3 kat fazla fatura ödemektedir.

Kurbanda koyun 15 bin TL’yi bulur Kurbanda koyun 15 bin TL’yi bulur

Bunun dışında ekonomik faaliyetlerin yürütülebilmesi için en önemli girdi maddesi elektrik olduğu bilinen bir gerçektir. Zamların üzerinden daha 4 ay bile geçmeden birçok esnaf faturalardan dolayı kepenk kapatma noktasına gelmiştir. Artık çaresizlikten başka bir seçeneği kalmayan esnaflar, müşterilerden dünyanın hiçbir yerinde eşi benzeri görülmemiş soba ücretleri almak zorunda bırakılmıştır.

YURTTAŞLARIN CEBİNDEN ALINAN PARALAR ŞANSLI AZINLIĞA SUNULUYOR

Yaklaşık 46 milyon abonenin elektriğinin yüzde seksen üçünü iki elin parmaklarını geçmeyecek sayıda özel şirket üretirken, faturalarda dağıtım bedeli adı altında yurttaşların cebinden zorla alınan paralar şanslı azınlıklara sunulmaktadır. Bu az sayıdaki ayrıcalıklı özel şirketlere baktığımızda neredeyse kamulaştırılan sektörlerde ellerini atmadıkları yer kalmayan Kolin İnşaat, Limak Holding, Cengiz Holding gibi “Beşli Çete’nin” hâkimiyeti açık bir şekilde görülmektedir.

,

Devletten 31 kuruşa alınan elektriğin kW’ı dağıtım şirketleri tarafından yurttaşlara 137 kuruştan satılmaktadır. Bu kadar yüksek karlar elde eden elektrik üretim ve dağıtım şirketleri ise Isparta’da ve birçok şehirde yenileme çalışması yapma gereği bile duymadığından yurttaşları günlerce soğuğa ve karanlığa mahkûm etmiştir. Isparta’da soğuktan donarak bir yurttaşımız hayatını kaybetmiştir bu yurttaşımızın vebali bu çetelerin üzerindedir.

AKP HÜKÜMETİ YANDAŞLARINA SAĞLADIĞI İMTİYAZLARDAN VAZGEÇMİLİDİR

AKP, iktidara geldiği günden itibaren en büyük hayali olan kamu kaynaklarını yandaşlarına peşkeş çekmesinin sonuçlarını görmekteyiz. Artık yaşamsal faaliyetlerimizi bile karşılama gücümüz kalmamıştır. Bu sebeple AKP hükümetinin kendi yandaşlarına sağladığı imtiyazlara bir an önce vazgeçmelidir.”

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık, AKP’nin zulmü son bulana kadar meydanlarda olacaklarını ifade ederek konuşmasına son verdi. Basın açıklamalarından sonra katılımcılar, şarkılar ve halaylarla tepkilerini göstermeye devam ettiler.

Editör: TE Bilişim