Sözleri Selçuk Özgürdal’a müziği Adamo’ya ait olan bizlerin gençlinde kalan bir “karlar düşer, düşer, düşer ağlarım, hep ismini anarım” nakaratı ile sevdiğimiz bir şarkı vardı. Yeni kuşak sanatçılarda bu şarkıyı söylediler. O şarkıda karlar düşünce sevgili anılıyordu ama bizim kuşakta karlar düşünce geçmişin kış günlerini anmadan edemiyoruz.


Çocukluğumuzda araç sayısı sınırlı idi. Çatılı evler az sayıda vardı. Toprak damlı evler kar yağdığında mutlaka kürünmek zorundaydı. Kürünen kar ya bahçeye ya yola atıldığından sokaklar bir metreyi bulan kar yüksekliği olurdu. Evlerin kenarlarından metreye ulaşan buzlar sarkardı. Sokak ve ev çeşmeleri donar onları açmak için ateşler yakılırdı.



 Rampa olan her yer karda kaymak içindi. Dört tahta  yan yana  çakılır ve düz alt oldu mu kayak tamamdı. Okul çantaları da okul çıkışı kayak görevi görürdü. Kartopu oynamak, kardan adam yapmak olağandı ama birde kartopu içine taş koyup atanlar olurdu ki göz kafa yararlardı. Sokak hayvanları, kuşlar ise aç kalınca onlara yiyecekler atılırdı. Ve sele ile yapılan tuzaklarda yem atılıp avlanan kuşlar olurdu. Dünde çok olan yaban hayvanı avlama merakı kış ile ördek, kaz gibi yaban kuşlarına yönelinirdi ki av eti ile ara başı kışın vazgeçilmez yemeklerindendi Ara başı gecelerinin tadı ayrı güzeldi.  Sofralarda neler olmazdı ki sobada pişen kestane, patlatılan mısır, kuru üzüm, Üzüm suyundan yapılan köfter, ceviz, üzüm turşusu, taze üzüm hevenk, Niğde Elması, Bor Şekerpare kurusu, elma ve armut hakı, kuru erik, kırık leblebi masalarda yer bulurdu. Evlerde odun sobası ve mangal kullanılırdı Kuzine diye anılan soba ve kömür sobası dahi lükstü.Soğuk kış geceleri sıcak sohbetlerle ısınırdı. Şimdilerde kaloriferli evlerde televizyon başında birkaç santim karda sokağa çıkmaya korkar halde yaşar olduk. Okullar kapanıyor kazalar artıyor yollar yürünmez oluyor. Hastalıklar ise herkesi sarmalıyor.



 Ceket ile kar yağarken sokağa çıkabilen kuşaklar kalmadı. Kışın koşulları düne göre daha az ama etkisi daha çok . Geçmişte ayaz olduğunda yüzler kısmen donardı. Yine soğuk var ama o bıçak gibi kesen soğuklara göre daha az olsa da etkisi fazla. Kat kat giyinsek te korunmamız zorlaştı. Kar düştüğünde   sıkıntılar kat kat artıyor. Bizim gibi dündeki kışları bilenler için bugunun mukayesesi var ama gelecekte değişen koşullarda bugunu yaşayanlarda  geleceği bugun ile kıyaslayacak. Her kişi kendi yaşadığını bildiği için dün dünde kalacak bugun dün olacak.  Doğa dengesi devam ettikçe kar olacak ama birgün gelecek yollarda yapısal değişim ile kar anında buzlanan kayan özelliği yok edecek konumda yapılır olacak.O güne kadar düşerek kayarak çarparak yaşamaya devam edeceğiz.