Bir ülkede demokrasi var olup olmadığının anlamanın en güzel yolu gazetecilere bakmaktır. Demokrasinin turnusol kâğıdıdır!
Peki, gazetecinin turnusol kâğıdı nedir?
Bir kongre düşünün, bir meslek örgütünü temsil etme iddiasında olsun, adında ise Niğde ibaresi geçsin ama o kongrede Niğde’de yayın yapan gazetelerin muhabirleri, sahipleri, haber müdürleri olmasın!
Bir kongre düşünün, bir şeyler ters gidiyor iddiası ile derneğinin en üst organını, yani en yetkili organını göreve çağrılanlar, sırf bu eylemi yaptıkları için kongreye saatler kala üyelikleri son bulsun!
Uzun lafın kısası, henüz bir tebligat almamama rağmen kongreden 18 saat önce üyeliğimin düşürüldüğünü öğreniyorum. Gerekçe ise üyelik aidatımı ödememişim. Doğrudur, ödemedim, kaşımda üyesi bulunduğum kurumun kurumsal bir kimliği de yoktu!
Ama üyelikten çıkarılan sadece ben değildim 33 arkadaşımızla, derneğin en yetkili organı olan, genel kurulu toplantıya çağırdık, kongreye saatler kala üyelikten atıldık.
Sorun değil zaten, kongreye katıldım. Baktığımda sözüm ona gazeteciler cemiyeti ama 10 kişiyi ancak tanıdım. Maksadım küçümsemek değil kimseyi ama orada aktif çalışan 4-5 gazeteci varsa, bu cemiyet gazeteciler cemiyeti değil, gazetecileri seven cemiyet olur.
Gelelim kongreye, evet kongre istedim ama oy bile kullanamadım. Başkan Düzgün ise bir açıklama yaparak, kongre isteyenler nerede diyor? Allah aşkına üyeliklerimizi düşürdüğünü mü unuttun! Daha da vahimi kongre sonrası bazı tanıdıklarımla sohbet ettim. İnanın üyeliklerimizin düşürüldüğünden haberi yok!
Kim haklı, kim haksız muhabbetine girmem, herkes haklıdır kendine göre, ama artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, Niğde Medyası tek çatı altında toplanır mı diyenlere buradan sesleniyorum, toplanmayacak!
NGC, gazetecilerin hakkını savunmak istese bile, tüm yüreğimle karşısında olacağım. Çünkü demokrasiden korktular, 36’mızı bir gecede atıp, 33 tane tanımayan adamı üye yaptılar. Seçme ve seçilme hakkımızı elimizden aldılar.
Kolaydır, kendi belirlediğiniz üye ile kongre yapıp meydan okumak! Ama buradan söylüyorum, Başkan Düzgün, seçildiğinde tebrik eden 4. Kişi olarak sana soruyorum, ben bir gazeteciyim, beni bu saatten sonra nasıl ikna edeceksin, ama ben sana şunu söylerim, su bulandı, bu saatten sonra gazeteciler ayrışma içinde olacaksa senin döneminde olacak. İstifalar ardı ardına gelecek. NGC’yi babasının çiftliği gibi görüp dilediğini atıp, dilediğini atmayanlar vicdanen bu bölünmenin mimarı olacaklar.
Huzurlu olduğum tek nokta ise fikirsel olarak ayrışma içinde de olsam Niğde’de yayın yapan 5 gazetenin hiç birisinin anti-demokrat NGC içinde kurumsal olarak yer almamasıdır. Demek ki hala umut var!
Nede olsa Hitler bile, kendisini Führer ilan ettiği seçimde bile, karşına çıkan adayları pusulada küçük te olsa yer vermişti! Bırak pusulayı, bize oy bile attırmayabilirsiniz ama Führer yıkıldı!
Çünkü ben kişi ve olayı değil fikri tartışırım ve fikir sizin demokratlığınızdır! Ne derseniz deyin, ne söylerseniz söyleyin, isterseniz beni karalayın ama bir gerçek ortada! Kabul edin ya da etmeyin koktunuz! Benden mi? Evet ben ve benim gibi olanlardan!
15 ayda 5. Başkanınızı değiştirin ama önce kafaları değiştirin!