Eylül 2012 bir başka olmalı!..
    Beş yaşındaki çocuklar, neoliberal kapitalizm vahşetinin kurbanı haline getirilmek isteniyor
Yine bir Eylül’deyiz. Yeni “eğitim-öğretim” yılı çatışmalı başlayacak. Toplumu baştan aşağı yeni bir kalıba dökme projesinin ayaklarından biri olan 4+4+4’ü uygulamaya çalışıyorlar.    Öğretmenler adeta sürgün ediliyor.
- Beş yaşındaki çocuklar, neoliberal kapitalizm vahşetinin kurbanı haline getirilmek isteniyor. - Eğitimin gerici karakteri güçlendiriliyor.
- “Tek dil, tek din, tek millet” kafatasçı anlayışıyla hazırlanan müfredatlarda, Kürt halkı başta olmak üzere, farklı ulus ve azınlıklardan insanların kendi dil ve kültürlerini geliştirebilmeleri engelleniyor.
- Üniversitelerdeki har(a)ç konusunda yeni düzenlemelerle ikinci öğretimdekiler olanı mağdur ediliyor. Eğitim alanındaki bu saldırı konseptine karşı Eğitim-Sen bir mücadele programı açıkladı. 11 Eylül’de Edirne, İzmir, Trabzon ve Diyarbakır'da yürüyüş kolları oluşturarak 15 Eylül'de Ankara'da merkezi bir eylem yapılacağı duyuruldu.
     Kürt kökenli yurttaşlarımızın ağırlıklı olarak yaşadığı şehirlerde, sivil itaatsizlik inisiyatifleri okulları boykot edeceklerini açıkladı. Kürt halkı üzerindeki tüm baskıları karşı direniş çağrısı yaptı.
     Sendikalar ve meslek örgütleri 1 Eylül’de emperyalist savaş çığırtkanlığına karşı sokağa çıkma iradesini gösterip,1 Eylül cumartesi günü hemen hemen tüm şehirlerimizde alanlara çıkıp, barış hemen şimdi dedi.
      Toplumu yeni bir kalıba dökme projesi olan 4+4+4’e, köleliği derinleştiren Ulusal İstihdam Stratejisi’ne, Kürt halkı üzerindeki imha saldırısına, emperyalist savaş histerisine, bölge halkları arasında her geçen gün büyüyen iç boğazlaşma tehlikesi sarmalının içine sürüklenmeye karşı toplumsal muhalefeti HDK (Halkların Demokratik Kongresi) çatısı altında örgütleme zorunluluğuyla karşı karşıyayız.
      Saldırının kapsamı geniş, karşı duruşumuzun kapsamı da en az onun kadar geniş olmak durumunda. Okullarda boykot, işyerleri ve fabrikalarda grev, sokakta eylemle Genel Grev Genel Direniş’i örgütlemek için elimizdeki en etkin örgütlenme aracı HDK gerçekliği olduğu iyi bilinip, bu yönde çalışmalara hız kazandırılmalıdır.
      Kazanılmış hakların korunmasıyla sınırlı bir edilgenlik değil, onların genişletilmesi için mücadele şart!.. Aksi halde her geçen gün, öncekini mumla aratacak hale gelecek. Karanlıkta mumlara kalmamak için, geleceği aydınlatacak meşaleler yakma zamanı!
      Yazımız başında da dediğim gibi Eylül 2012 bir başka olmalı! Mücadelede kalın, sevgiyle kalın, hoşça kalın!