Geçen gün Çamardı şehidimizin cenazesindeydim. Ağıtlar feryatlar gökyüzünü tutmuştu ve hepimiz için için ağlıyorduk. Gökyüzü açıktı fakat görünmeyen bulutlar bir hüzün sağanağını yağdırıyorlardı.
 
Cenaze esnasında aklıma yarın ölüp gittiğimde arkamdan ağlayacak bir annem olmadığı geldi. Kalbim daha bir acıyla doldu.  Bir insan öldüğünde onun arkasından en çok annesinin canının yanacağını biliyordum. Ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar diye boşa söylememişti söyleyenler.
 
Bir insanın hayat kitabının önsözünü hep annelerimiz yazmıştır. Annelerimiz şu köpek balıklarıyla dolu cemiyet gemisinde merhamet gemilerini yüzdürmeseler kim bilir kimlere yem olur giderdik. Annelerimiz ayaklarının altında cenneti taşımasalar bizi bu cehennemden kimler kurtarırdı.
 
Bugün günlerden on üç Mayıs ve bugün Niğdemize bir şehit daha geldi.  Şehidimizin haberini veren haber siteleri annesinin yıllar önce öldüğünü yazıyorlardı. Vatan denilen annenin kollarına düşen Fatih Özdemir kardeşimizin arkasından ağıtlar yakacak dizlerini dövecek bir annesi yoktu.
 
Düşündüm annesi ölmüş şehitlerimize kimler ağıt yakacak. Düşündüm karlı dağlar gibi dökülen ak saçlarıyla kimler dizlerini dövecek. Şehidimiz şimdi cennette annesine kavuşmuş ölümsüzlük tahtında Rabbe gülümsüyordur diyerek bir teselli verdim kendime.
Şehit Fatih Özdemir’in arkasından ağıt yakacak bir annesi yoktu ve ben aciz kelimelerle bunun tarifsiz acısını yazmaya çalışıyordum.
 
Sokakta insanlar ganyan bayilerinde kahvehanelerde otobüs durakları ve kafelerde hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya evde yarışma programları ve diziler arasında boğulup gitmeye devam ediyorlardı.
 
Artık şehitlerin gelmesini kanıksayan bir halk bunu normal bir süreç gibi gören bir halk vardı ve bu halk hangi uykunun koynunda uyuyor hangi gafletin önünde pinekliyor anlaşılmıyordu.. Acaba hangi ninni ile uyuttular bizi. Acaba hangi büyü ile uyuşturdular bizi bir türlü anlayamıyordum.
 
Niğdemizin bir şehidi vardı ve ardından ağıt yakacak bir annesi yoktu. Sokakta sırıtarak yürüyen insanlar, güzel cümlelerle birbirini yiyen insanlar acaba bunun farkında mıydı?
 
Bugün günlerden on üç mayıs ve Niğdemize bir şehit daha geldi. Toros Dağları, Hasan Dağı ve Bolkarlar ağlıyor. Şu kirli caddelerin umursamazlığının ve asıl olan gündemden habersizliğinin canı cehenneme. Bugün Alaattin Camisi ağlıyor bugün Ulukışla ağlıyor bugün türbeler ağlıyor.
 
Söylenebilecek birçok söze burada düğüm atıyor vatan denen annenin kollarına düşen şehidimize Allahtan rahmet diliyorum.