Sosyal medya yaygınlaşan internetle birlikte artık yaşamın bir parçası haline geldi. Artık mobil olarak da internetteyiz. Sadece istediğimizi aramak, oyun oynamak, film seyretmek, haber okumak için kullanmıyoruz. Mobil online olabilme sayesinde nerede olursak olalım kendimizden bahsedebiliyor, olduğumuz yeri paylaşabiliyor, kavga bile edebiliyoruz. Sadece sosyal medyada olanlar değil, olmayanlar da ondan bahsediyor. Sosyal medyanın giderek artan kullanımı aynı oranda artan tartışmalar da getiriyor.

 

Sosyal medya tüm dünyada pornoyu geride bırakmış. Tüm dünyada her üç kişiden ikisi herhangi bir sosyal ortamda. 18-25 yaş, %82 yi oluşturuyor ama diğerleri de azımsanmayacak sayıda.

Araştırma Sonuçları Gösteriyor ki:

• Sosyal medya kullananların %60’ının amacı, diğer insanların ne yaptığını görmek.

• Eklenen arkadaşların %82'si gerçek hayattan, %60’ ı arkadaşların arkadaşları, %29’ u tanımadıkları, %11'i işle ilgili.

• 2012'de her beş dakikasının birini online olmaya ayıranlar: %20

• Her bir dakikada 694.980 durum güncellemesi oluyor ve 532.080 twitt atılıyor.

• Her gün 250 milyon fotoğraf ekleniyor ve %35'i kişinin kendisine ait fotoğraflar.

• Narsistiklerin ve düşük benlik saygısı olanların sosyal medyada geçirdikleri zaman daha çok.

• Sosyal medyada çok zaman harcayanlar diğer insanların kendisinden daha iyi bir hayatı olduğuna inanıyor.

SOSYAL MEDYA İLE İLE İLGİLİ BİR DERLEME.....





İLERİ TUŞUNA BASARAK VAKTİNİZ VARSA  SOSYAL MEDYA HAKKINDA BİLGİLENİN...

Kendimize mi takıntımız var? Yoksa sosyal medyaya mı?

• 955 milyon aktif kullanıcısı ile Facebook bir ülke olsaydı Çin ve Hindistan’dan sonra dünyanın en kalabalık 3. ülkesi olurdu. 307 milyon üyesi ile YouTube ise Çin ve Hindistan’ın ardından 3. en kalabalık ülke olurdu.

• Haftada bir milyar, günde ortalama 400 bin twitt atılıyor.

• İnternet kullanıcılarının sadece % 65.1’i e‐posta kullanmakta, sosyal ağları kullananlar ise %68’dir.

• 31 milyon kullanıcıyla Türkiye Facebook’ta en aktif 7. ülke.

• Türkiye, Avrupa’nın internette en çok zaman geçiren ülkesi durumundadır.

Sosyal Medyanın Psikolojik Etkisi

Sosyalleşme sadece insanlarla bir arada olmak anlamını taşımaz. İnsanlar, başka insanların hayatlarını merak eder ve kendi hayatlarının ayrıntılarını anlatmak ister.

• Sosyal medya dikizleme ve dedikodu kültürünü arttırdı.

• Pen Friend kapasitesini çoğalttı.

• İhanetin boyutunu genişletti (Bir ekran kadar dar ama dünya kadar geniş)

• Sosyal medya yüzsüzlüğü arttırıyor. Orada başka birisi olabiliyorsunuz.

• Başkasıyla yüz yüze konuşurken söyleyemeyeceğiniz her şeyi orada rahatlıkla söyleyebiliyorsunuz. Kızdığınıza bağırmak yerine twitt atıyorsunuz.

• Tehlikeleri artırıyor. Orada kimliksizleşmeye başlıyorsunuz.

• Tedbiri elden bırakıyorsunuz. Asla vermeyeceğiniz bilgileri veriyorsunuz. Gazetelerin üçüncü sayfalarında internetten tanıştı diye başlayan cinayet, tecavüz, şantaj haberlerini okuyoruz. Yeni suçlar türedi.

• İnternet suçlarından korunmak için yasalara, kendimizi korumayı öğrenmek için kurallara gereksinim doğdu.

• Popülarite arttıkça arkadaş sayısı, takip eden sayısı artıyor. Popülarite arkadaşlıkta önemli bir itici güç. Sayı arttıkça yalancı kahramanlar oluşuyor. Yüzleri, kimlikleri yok. Zaten güvenip ortaya çıktıklarında kayboluyorlar. TV gibi sosyal medya kendi kısa süreli şöhretlerini oluşturuyor.

• Aşırı paylaşım sosyal medya ile sözlüklere girdi. 

• Daha çok görülme, daha çok duyulma isteği. Seyircisiz paylaşım olmaz. İzleyenler çoğaldıkça, takip etmeleri için daha fazlasını vermek: Sonuç olarak ego okşanır. "Ne kadar çok kişi takip ediyorsa o kadar iyiyim" duygusunu beslenir ve narsisizme yol açar.

• Yüz yüze iletişimi azaltıp yalnızlığı arttırıyor.

• Sosyal medya bağımlılığı hastalığımız oldu.

• Ulaşamadığı yerlere gitmeyen, yaşamını kısıtlayanlar var.

• Ulaşamadığı zaman yoksunluğa, depresyona girenler var.

• Sosyal medya devrimlerimiz oldu. Kitleleri harekete geçiren, büyük sosyal olayları örgütleyen platforma dönüştü.

• Ama her sosyal örgütlenme olumlu olmuyor. Söylenti yayarak kitleleri felakete sürüklemek mümkün.

• İş yerlerinde çalışanlar arası huzuru bozma, şirket bilgilerinin paylaşımı gibi yeni riskler.

Hiç mi Yararı Yok?

• Bağımlı hale gelmezseniz arkadaşlık bağlarını sürdürme ve haberleşeme için kullanmak yararlı.

• Kurumsal tanıtım, reklam için iyi bir platform

• Sağlık alanında çalışanlar sosyal medyanın olumsuz etkilerini tartışırken, bir yandan olumlu etkilerini keşfediyor

• Sosyal medya kullananlar sorunluysa belki sorunlara ulaşım yolu da olabilir.

• Bir yandan hastalarla facebook arkadaşlığı etik mi tartışmaları sürüyor

• Diğer yandan twittlerine bakarak, facebook güncellemelerini takip ederek hastanızın durumunu izleyebiliyorsunuz (Bunun ne kadar etik olduğu tartışılabilir)

• Özellikle riski fazla olan grupların, en çok gençlerin izlenmesi ve değerlendirilmesi için sosyal medyada teknikler geliştirilmeye çalışılıyor

• Bütüncül sosyal ağlardan bu topluluklardaki bireylerin birbirine ne şekilde bağlı olduğu, anlaşılabiliyor ve toplumda genel sağlığı ve ruh sağlığını nasıl etkileyeceği incelenebiliyor. Örneğin gençlerin riskli cinsel davranışları,hangi gençlerin daha riskli olduğu.

• Ergenlik döneminde sosyal medya ilişkileri ile gerçek dünya ilişkileri hemen hemen aynı. Kimle ve neden bağ kurdukları önemli.

• Yardım çağrılarını ve sorunlarını sosyal medyadan izlemek mümkün. İntihar eğilimlerini tespit etme ve anında müdahale çalışmaları var

Sosyal medya yaşamımıza girdi. Kullanan sayısı artıyor. Gelişimden uzak kalmak mümkün değil, aynı zaman da doğru ve sağlıklı da değil. Bugünü ve çocuklarınızın geleceğini yakalamak için öğrenmek, bilgilenmek ve kullanmak zorundasınız.

Ama .......

• Kimler daha çok kullanıyor, sorunlar, tehlikler daha çok tartışılacak.

• Gerekli durumlarda sosyal medyayı kullanıp, gerçek iletişimden kopmamak gerekir. Çünkü yüz yüze iletişim ve paylaşım gelişim için gereklidir.

• Eğer sanal iletişim canlı iletişimin çok üstüne çıktıysa yanlış yoldasınız demektir. Yaşamı kaçırmak bir yana, gerçekle olan bağlantınız kopabilir.

• Varlığımız sadece sanal ortamda ise varlığımızı sorgulamamız gerekiyor. 

Kaynak: www.dhsturkey.com/presentations/bengi_semerci.pdf



Editör: TE Bilişim