Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Niğde mitinginde yaptığı konuşmada yaptıkları hizmetlerle, eserlerle konuştuklarını söyledi.

Başbakan Erdoğan, özel Ana uçağı ile Nevşehir Havaalanı'na geldi, buradan da helikopterle Niğde'ye geçti. Devlet Bakanı Ali Babacan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın da eşlik ettiği Erdoğan, Niğde'nin Hükümet Konağı önünde düzenlenen mitinge katıldı.
 
Binlerce sivil ve resmi polis görev yaptı. Güvenlik önlemi had safhada idi.

Saat 13. 30'da yapılacağı duyurulan miting 14:30’da başladı. Alana öğle saatlerinden itibaren toplanan kalabalık, güvenlik nedeniyle alan dışına çıkartıldı ve tek tek aranarak tekrar alındı. Bu sırada polis köpekleriyle çevrede bomba araması yapıldı. Miting emniyete ait süresince bir helikopter sürekli miting alanının üzerinde uçtu.

Çevre illerden ve Niğde’nin ilçelerinden polis takviyesi sağlandı. Sivil ve resmi olarak binlerce polis görev yaptı. Büyük güvenlik tedbirleri uygulandı.

Miting başlar başlamaz yağmur başladı.

Miting öncesi bunaltıcı sıcaklık yerini saat 14. 30 sıralarında yağmura bıraktı. Alanda toplanan yaklaşık 10 bin kişi, sağanak yağıştan korunmak için başlarına ellerinde bulunan bayrak ve flamaları örterek korunmaya çalıştı.
 

Niğde- Ankara otoyolu  için 2 milyar dolar. 


Mitinge gecikmeli gelen Başbakan Erdoğan, yağmur altında yaptığı konuşmada hükümetin hizmetlerini anlatıp CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi eleştirdi. Dün Ankara'da açıkladığı projenin Niğde'yi de ilgilendirdiğini belirten Erdoğan, otoyol çalışmaları ile ilgili şunları söyledi:

"Özellikle bir proje ile ilgili müjdeyi tekrar vermek istiyorum, zira bu müjde Ankaralılar kadar Niğdelileri de ilgilendiriyor. Ankara-Niğde arasında yüksek standartlı otoyolun inşaatını planladık. Bu yolun yapımına 12 Haziran'dan sonra başlayacağız. Niğde'den Adana'ya, oradan Gaziantep'e, Şanlıurfa'ya, oradan da Habur’a varacak. Böylece ülkemizi boydan boya kat ediyoruz. Merkezinde hangi ilimiz var Niğde var. Niğde uluslararası bu yolun tam ortasında bulunuyor. Bu proje ile Avrupa'nın, Asya'nın tüm yolların kesişme noktası haline geliyor. Edirne Habur arasında tamamlanmayan sadece 2 etap var. Birisi Ankara- Niğde, diğeri Şanlıurfa-Habur, her ikisini 12 Haziran'dan sonrasında tamamlayıp bu uluslararası yolu sizlere kazandırmış olacağız. Ankara-Niğde otoyolunun yaklaşık maliyeti ne biliyor musunuz? 2 milyar dolar. 285 kilometre otoyol 57 kilometre de bağlantı yol inşa edeceğiz, 342 kilometre yol yapıp sizlere teslim edeceğiz. Şu anda her şey hazır. Yüksel Planlama Kurulu kararını çıkaracağız. Bakın biz doğmamış çocuğa don biçmiyoruz, görüyorsunuz, biz şu anda hazır projeyi sizlerle konuşuyoruz olay bu kadar açık ve net. Her yerde anlattım bunun asıl yeri Niğde. "
1 Dünya Savaşı'nda Türk askerinin trenle Haydarpaşa Tren İstasyonu'ndan Ulukışla'ya 3 gece 3 gündüzde ulaşabildiğini, Ulukışla'dan da yaya olarak Erzurum'a 52 günde ulaştığını belirten Erdoğan, "Ulukışla'dan Erzurum'a 900 kilometrelik yolu 52 günde yaya olarak giden Mehmetçik'in ayağında ne postal, dizlerinde ne de derman kalıyordu. Erzurum'da Sarıkamış'ta son gayretle göğsüne düşmana siper ediyordu. Atacağı kurşunu bile yoktu. Ulukışla istasyonunun dili olsa da Niğde'nin yollarının dili olsa neler anlatır neler. Bu acı hatıralardan çok önemli şey öğrendik Eğer yol yoksa zafer yoktur, yol yoksa istiklal, bağımsızlık, Hürriyet yoktur. Yol yoksa medeniyette yoktur, kalkınma da yoktur, güçlü bir ekonomi yoktur. İşte bu anlayışla kolları sıvadık. 79 yılda 6 bin 100 bölünmüş yol yapıldı, biz 8 yılda 13 bin 600 kilometre bölünmüş yol yaptık. 81 vilayeti duble yollarla güvenli kaliteli yollarla bağladık bağlıyoruz. Hava yoluyla Türkiye'nin her birini birbirine kavuşturduk. Türkiye'yi sadece demir ağlarıyla değil hızlı tren ağlarıyla baştan başa örmeye devam ediyoruz. Hadise işte bu, hizmet siyaseti bu. Biz hayal kurduk, bu hayaller hedef oldu. Plan yaptık proje yaptık gerçeğe dönüştürdük dönüştürüyoruz. Sadece yol değil benim Mehmetçiğim Ulukışla'dan yola çıkıp Erzurum'a varsa bile düşmana atacak kurşunu yoktu. Benim dedem dahil onbinlerce Anadolu evladı yırtık postalla yamalı elbisesi Alahuekber dağlarında donarak şehit olurken, düşman askerleri tam teçhizatlı halde Mehmetçiğimize saldırıyordu" diye konuştu.
 

Yerli Savunma Sanayii geliştiriyoruz, silahımızı üretiyoruz.


Savunma sanayinde ihracatın 1 milyar dolara çıktığını da anlatan Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:

"Silahlı Kuvvetlerimiz 2002'de modern teçhizat ve silah ihracatın yüzde 25'i yerli üretimdi, bugün yüzde 52'sini yerli üretiyoruz. Geçen 8 yılda askerimizin ihtiyaç duyduğu 24 milyar Dolar değerinde modernizasyon gerçekleştirdik. Artık kendi tüfeğimizi kendimiz üretmeye başladı. Biz tank da üretiyoruz, milli bir tank imal ediyoruz adı Altay, tasarısı tamamlandı. Türkiye'de ilk defe modern bir tankı milli olarak üretiminin altyapısı tamamlandı. Obüs toplarımızı biz kendimizi üretiyoruz. ANKA isimli 24 saat havada kalabilin insansız hava aracının denemesine başladık. ABD ve İsrail'den sonra stratejik yeteneklere sahip insansız hava aracı üreten üçüncü ülkeyiz. İlk milli savaş gemimizi inşa ettik, ilk savaş helikopterinin tüm yazılımı yaptık adı Atak üretim safhasına geldik. 2013'de seri üretime geçeceğiz. Kendi savaş helikopterimizi üretiyoruz. İlk kez jet motoru ürettik. Biz hizmet üretiyor, bilgi üretiyoruz, biz eserlerimizle, inşa ettiğimiz yollarla hastanelerle okullar, konuşuyoruz, gözlerinden umut fışkıran çocuklar bizi anlatıyor. "

Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’ye eleştiri
 
Konuşmasının devamında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi eleştiren Erdoğan sözlerine şöyle devam etti;

"Sayın Bahçeli'ye sorun bakalım, ANKA ne demek Atak ne demek. Sayın Kılıçdaroğlu'na sorun bakalım, duble yol ne demek hızlı tren, hastanelerin birleşmesi ne demek. Bilmezler çünkü böyle vizyonları yok. Bunlar yapmayı bilmez, yıkmayı bozmayı bilir. Sayın Kılıçdaroğlu SSK'da 8 yıl Genel Müdürlük yapmadı mı? Hatırlayın o yılları, hastanelerde doktor muayenesinde ne çileler çekiyorduk. Anamızı ağlatırlardı değil mi? İlaçlarımızı alamıyorduk. Reçeteyi uzat ikisi var ikisi yok. Şimdi istediğiniz hastanede muayene olup istediğiniz eczaneden ilaç alıyor musunuz? Tokat'a giderken Gerede'de kaza yaptık. Önce Gerede'ye getirdiler, bize bakacak doktor yok, yanımıza bir hemşire bile veremediler. 5 arkadaş kan revan içindeyiz. En sağlam olanımızın eline serumları tutuşturdular, bizi de üst üste paketleyip Bolu'ya gönderdiler. Orda sordular SSK'lı mi Emekli Sandığı mı? SSK'lı bunlar deyince 'Alamayız' dediler, oradan SSK'ya götürdüler. Şimdi böyle bir ayrım var mı? Hastanelerin hepsini birleştirdik Bay Kemal ile partisi birleşmeye karşı çıktı. Ne var ne yok bütün hastaneleri birleştirdik. Benim vatandaşım isteği hastaneye gidiyor. İlaçlarını rahat alıyor mu? İşte insana değer vermek bu insana önem vermek bu. Bunların döneminde ölülerimizi rehin alıyorlardı. Sen neyi koşuyorsun sen önce haddini bil. Siz bu ülkede insana değer vermediniz şimdi çıkmış geçen gün diyor 'bana 500 gün verin bütün vaatlerimi yerine getireceğim' Geçmişte birileri bunu daha söylüyordu. Kimdi siz biliyorsunuz şimdi bunu ezber yapıyor dersini maşallah iyi öğreniyor. Şimdi 500 günü 4 aya indirdi. 'Verdiğimiz sözlerimizi ilk 4 ay içinde yerine getirmezsem siyaseti ve genel başkanlığı bırakacağım' diyor. 500 gün 120 güne indi, boynuz kulağı geçti. Talebesi hocası aştı. Seçimlere 17 gün var. CHP Genel Başkanı, bu süreyi 30 dakikaya indirebilir, dilin kemiği yok. Hale Kılıçdaroğlu'nun hiç yok. Nasıl olsa çark etme süresi 30 dakika. Geçen televizyonda 'YÖK'ü kaldıracağım' diyor. 30 dakika sonra 'Bedelli askerlikten alacağım parayı YÖK'e aktaracağım' diyor. Bu nasıl iş 30 dakika önce 'YÖK'ü kaldıracağım' diyordun olmayan yere parayı nasıl aktaracaksın. Niye omurga yok, kemik yok. Kılıçdaroğlu, Antalya orada duruyor. 2009'da aklınıza gelin ne geliyorsa vaat ettiniz. O gün atıp tutan belediye başkanı ne diyor 'elimde sihirli değnek yok' diyor. İşte bu CHP klasiğidir. CHP ne zaman iktidarın ucundan tuttu ise ülkenin hazinesi boşaldı. "

Kılıçdaroğlu’na Omurgasız dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun Hakkari mitingini de eleştiren Erdoğan, alanda bir tane Türk Bayrağı olmadığını, alanda bulunanların BDP'li olduğunu savundu. Erdoğan, dilsel, dinsel ve etnik ve bölgesel milliyetçiliğe karşı olduklarını da anlattı. Ve Kemal Kılıçdaroğlu için omurgasız ifadesini kullandı.
Başbakan Erdoğan, miting sonunda Niğdelilerden 3-0 sözü istedi. Tayyip Erdoğan yerel ve genel seçimlerde her dönem Niğde’de miting yaptı. Ancak en sönük ve heyecanın daha az olduğu miting yaşandı, bunda yağan yağmurunda etkisi vardı.
Başbakan Erdoğan, daha sonra Niğde Valisi Alim Barut'u makamında ziyaret etti. Ziyaret basına kapalı olarak gerçekleştirildi.

Bu arada Başbakan Erdoğan'ın kente gecikmeli gelmesi ve yağmur nedeniyle toplu açılışını yapacağı 38 kurum ve kuruluşların açılışını Erdoğan adına Devlet Bakanı Ali Babacan yaptı.

Haber-Foto : Selim Gökel
Editör: TE Bilişim