AKP’ye oy vererek problemleri başımıza musallat edenler
 
Düşman içinizde beyler...
Hayatı tarlada, bağda ve bahçede, iş yerinde öğrenin ... doğayı ve çevreyi koruyun
İnsanları çarşıda, pazarda, değirmende, fırında, okulda, siyaset meydanında tanıyın
Dostluğu, haksızlık yapıldığında,  acı gününüzde, yalnız kaldığınızda, hastalandığınız zaman arayın
Anneninizi, babanızı ve yakınlarınızı kaybetmeden önce sevin!
 
Kenan Evren’in maaşını artıranlar onu yargılayabilirler mi?
 
Sözüm size çıkarcılar, koltuk düşkünleri kendilerine ve dostlarına ters düşenler! Dolaylı da olsa AKP’ye destek olarak Emperyalistlerin Türkiye’den yaptıkları çıkartmalarla Irak’ta bir buçuk milyon Müslüman’ın ölümüne ve orada 23 caminin yerle bir edilmesine sebep olanlar...
Hani AKP 12 Eylül’cülerden hesap soracaktı?  Bunun için referandumda «evet» diyeceklerini söyleyenler vardı. Benim  referandum öncesi
hayır demek için söylediklerimi umursamayanlar oldukça kararlı görünüyorlardı.
Ben bu konuda kesin bir ifadeyle hesap sorulamayacağını söylemiştim.
 
Türkiye parçalanma tehlikesi ile karşı karşıyadır
 
Türkiye parçalanma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Bunu bütün dünya görüyor. Dünya ülkelerinde bulunan sağduyulu birçok sanatçıyla, yazarla, şairle bütün dillerle yazışıyoruz. Bana soruyorlar : Ülkeniz Türkiye parçalanmak üzere... Bazı ülkeler menfaatleri icabı bu vahim durumu  sizin bazı insanlarınız gibi seyrediyorlar. Neden sizler bu parçalamaya ve yıkıma  karşı çıkmıyorsunuz? Halkınız ve muhalefet partileri neden bu parçalanma projesini yürüten iktidar partisine tepki göstermiyorlar?
Sadece bunlar da değil, ağır ifadeler de var. Bir yabancının Türkiye’nin parçalanmasına gönlü razı olmazken, ne yazık ki, Müslüman’ım diyenlerin AKP’ye omuz vererek bu parçalanmaya destek olduklarını üzülerek görüyoruz!
«Vatan sevgisi imandandır»  diyen Hazret-i Peygâmberimize ters düşen bu tür insanlar kendilerini acilen irdelemelidirler.
Bütün dünya ülkelerinde iktidarların ister sağcı olsunlar, ister solcu olsunlar kendi  ülkelerinin bayraktarlığını yaptıklarını görüyoruz. Yani Almanya’da her iktidar, yaşasın Almanya; Fransa’da «yaşasın Fransa»;  İtalya’da  «yaşasın İtalya» seslerinin yüreklerinden hiç silinmediğini görüyorsunuz.
Ama bir de Türkiye’ye bakın... İslam’dan, Müslüman’lıktan, dinden, imandan, ALLAH’tan, Peygamber’den bahseden bir parti dahi «yaşasın Amerika» diyor... Eğer böyle bir zihniyette olmasalardı «yaşasın Türkiye», «yaşasın Prof. Dr. Mehmet Haberal», «Yaşasın Türk Ordusu», «Yaşasın Atatürkçülük», «yaşasın Atatürkçüler» demeleri gerekmez miydi?
Pekiyi AKP yöneticileri ne yaptılar? Tam tersini...  Müslüman kanı döken ABD askerlerine şu dua ile mukabelede bulundular : «Kahraman(!) Amerikan askerlerinin sağ salim ülkelerine dönmeleri için dua ediyorum»... Diğerlerini de siz gayet iyi biliyorsunuz.
 
AKP denilince benim aklıma anayasa ihlalleri, hukuk tanımazlık, Atatürk karşıtlığı, eşbaşkanlık ve emperyalist ülkelere bağımlılık ya da güdümlülük geliyor… Bir gün önce söylediklerini bir gün sonra inkâr eden, kendi kendilerini sık sık yalanlayan, milletinden kopuk, Müslüman görünüp Amerikancılık oynayan, insanları aldatan, her özelleştirmeyle sattıklarından komisyon aldıkları söylenen, Türk’lükten bahsedemeyen, sevgisiz, teröristlerle işbirliği yapan,  hizmetten uzak, köylerimizden, köylülerimizden kopuk,  tarımı ve hayvancılığı kurutan, beceriksiz, siyasetten anlamayan, israftan çekinmeyen, saray hayatına özlem duyan bir parti olarak biz onları tanıdık. Hak ve özgürlükleri genişleteceğiz diyerek insanlarımızı içeri tıkmaktan bahseden hak ve özgürlükleri kısıtlayan bu partiye asla güvenmiyoruz. Türkiye’de rejim sorunu bu partiyle ortaya çıkmış, bölücülük  ve bölücüler bu partiyle güç kazanmışlardır! Bu söylediklerim gazetelere yansıyan haberlere ve belgelere dayanmaktadır.
 
Hakkari Valiliği'nin "Şemdinli'ye keşfe gelirseniz can güvenliğinizi sağlayamayız" şeklindeki açıklamasını
umursamazlıktan gelemeyiz.
Bizzat benim şahsen görüştüğüm doğu bölgelerinde görev yapan iki valinin açıklamalarıyla, bizzat kendilerinin tespitlerine göre İncirlik’ten kalkan helikopterlerle
Amerikan askerlerinin Teröristlere gıda ve mühimmat taşıdıklarını da biliyorum.
 
AKP yöneticileri
Meclisi devre dışı bırakarak aldıkları kararla
Füze kalkanıyla kime kalkan olacaklarını açıklayamadılar...
CHP'li Şükrü Elekdağ’ın T.B.M.Meclisi tutanaklarına geçen
«İncirlik'te Amerika’nın B61 tipi taktik 90 nükleer başlıklı bomba var» açıklamasından haberiniz var mı?
Yunanistan’da  yöneticilerin ülkelerinde Amerika’ya ait bir tek bomba
dahi bırakılmasına izin vermediklerini de biliyor musunuz?
Emperyalistlerin çıkarlarına hizmet edenleri, onların bölgeyi parçalama projelerine eşbaşkan olanları
Bunu öğüne öğüne 31 kez itiraf edenleri
Hâlâ tanıyamadınız mı?
 
Kaç kez geri döndü savaş
Çok yaklaştı size hiç farketmediniz...
İçinize dokundu, yanınızdan geçti, özünüzdekileri kopardı
Sizi ayaklar altına düşürdü, diz çöktürdü, bilmediğiniz yerlere götürdü
Hâlâ uyanamadınız...
 
Artık kötü haberler, olumsuzluklar, açıkta yürütülen bölücükler, adaletsizlikler ve ihanetler yadırganmaz hâle geldi
 
 
10 bin öğrenci okutan, 16 hastane açan, Atatürk milliyetçiliğini ilke olarak kabul eden
İlim güneşi, bilim ışığı Prof. Dr. Mehmet HABERAL’in
 İftira ve tertiplerle tutuklanması da psikolojik coplama ya da tekmeleme hadisesidir!
Polisler tarafından biber gazı sıkılan
Ve gençlerin coplandığı yerlere şehir,
Bu aşağılamalara da hizmet  diyorlar, doğru mu?
Sen inanıyor musun bunlara?
 
İnsanları hatıralarından ve geçmişlerinden koparmak bir emperyalist projedir. AKP bu projeyi uyguluyor. İrak’ta bombalarla insanlar geçmişlerinden koparılırken, ülkemizde yumuşak yöntemlerle, halkın tepkisizliğinden faydalanarak benzer yıkımlar yapılmaktadır.
Askerlik, Türk Silahlı Kuvvetleri, vatanseverler, tarihî unsurlar, doğa güzellikleri, büyük şehirler, millî hassasiyetler ya da din gibi Türk Milletinin özünde yaşattıkları değerleri yüreklerinden koparmak  ve zihinlerinde eritmek gibi yıkım faaliyetleri ise derinden ve etkili bir şekilde sürdürülüyor
 
¤  Denizli’de kız lisesi valilik kararıyla yerle bir edildi.
¤  Kemerburgaz’da bir okul yıkıldı
¤  13 bin nüfusa, 7 köye hizmet veren Ayvalık Altınova Devlet Hastanesini kapattılar!
¤  Şişli Devlet Hastanesi kapatıldı
¤  Asırlık Halkalı Ziraat Okulu kapatılarak AKP yanlısı bir kuruma devredildi
¤  İstanbul’da 3 öğrencinin tramvay altında kalması ve ikisinin ölmesi de çok çabuk unutturuldu...
¤  Denizli’de sinizüt tedavisi gören 9 yaşındaki Dilâra İzmir’e sevkedilirken  yolda hayatını kaybetti.
¤  Ve silah kullanma yaşı 18’e indirilerek Türkiye kovboylar ülkesi haline dönüştürülecek! Silah kaçakçılığının da önünü açacaklar!
 
Milletten ve gerçeklerden kopanlar gelecekte iyi anılmayacaklar!
 
Bütün bunlar olurken Müslümanlık kisvesi altında israflarla, saray sefalarıyla, yurt dışı gezileriyle, makam araçlarıyla dünyada eşi görülmeyecek biçimde ülkemizin ekonomisi tehdit altında...
¤ Yetim hakkından bahsedenlere, «fakir fukara, garip guraba» tekerlemesi yapanlara bir bakın : Cumhurbaşkanlığı köşküne yapılan bir buçuk yıllık harcama 33 trilyon 976 milyar lira... İstanbul’da  Avrupa başkent projesi için açılış gösterisine verilen para ise sekiz buçuk trilyon lira...
¤  Önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Abdullah Gül’e 30 milyon dolara yat satın alınacağını da duydunuz mu?
¤  Ankara’da zırhlı araçtan başında 2 milyarlık başörtüsü, parmağında  70 milyarlık yüzüğü bulunan başbakanın eşi iniyor... Korumalar koşturuyor, çevreden geçenler sert bakışlarla taranıyor...
¤  Geçenlerde Niğde’de bir şehidimizin cenazesi kaldırılırken Cumhurbaşkanlığı makamında oturan şahsın Ankara’da topaç çevirdiğini de  belki duydunuz.
İşte sizi hiçe sayanların görüntüsü...
ALLAH rızası için vatanınıza, milletinize, bayrağınıza, değerlerinize, şehirlerinize, aklınıza, kendinize  ve dininize sahip çıkın!
 
Ülkemizde T.B.M.Meclisi başkanına hitaben «Sayın Başkan, siz mi susturacaksınız, ben mi susturayım?»
şeklinde mecliste hitap eden bir kişinin  başbakanlık koltuğunda  oturması nasıl yadırganmıyorsa,
beline kadar çöp bidonuna sarkarak yiyecek arayan anaların görüntüleri umursanmıyor ve
her gün üç kadının katledildiği ülkemizde «demokrasiden bahsedilmesi» de  yadırganmıyor!
 
Yargıya müdahalelerin yoğunlaştığı sekiz yıllık bir dönemde
Onların «Atatürk devrimleri travma yarattı» şeklindeki ifadeleri de unutulmadı...
Bazı vilâyetlerimizde bayrak direkleri kaldırıldı. Bazı ilçelerimizde «Ne mutlu Türk’üm diyene» afişleri indirildi!
Türk’lüğe, asil Türk Milleti’ne, Türk Bayrağı’na, Atatürk’e ve ordumuza düşmanlık sistemli bir biçimde yaygınlaştırılıyor...
Bazı belediye başkanları şehit beldesine Yunan heykeli dikebileceklerini dahi söyleyebiliyorlar!
Türkiye’de bayrak direğine bayrak çektiniz diye insanlarımızın sorgulandıklarını duyduk...
Köylüyü fakirleştirdiler, tarımı ve hayvancılığı katlettiler.
AKP hükümeti emeklilik müracatıma iki yıl geçmesine rağmen cevap vermedi!
Hukuk, adalet, hizmet, ilgi, insanlık ve  devlet aranılır hale geldi...
 
Bir AKP milletvekilinin bana yazdığı bir mektuptan ve Fransızca’ya tercüme edilen bir yazımdan bahsedeceğim.
Değerli Üzeyir ÇAYCI,
Sizin bir vatandaşımız tarafından bana gönderilen bir yazınızı okuduğum zaman, vucuduma ateş yürümüş, sizden adeta nefret etmiştim. Ama tekrar tekrar okuyunca yazılarınızdaki samimiyet ve geri plan bana da mesaj vermiş, bütün yazılarınızı arar hale gelmiştim. Önce Adıyaman, sonra Urfa, Niğde gibi vilayetlerde bir çok site ve gazetelerde sizin yazılarınızı okumayı sürdürdüm. İçimden geçen bir hisle mektup  yazarak sizi tebrik etmek istedim. Yazılarınıza aynen katılıyorum. Bazı milletvekili arkadaşlarıma da sizin yazılarınızı okumalarını tavsiye ettim. Sizin bütün görüşlerinize kelimesi kelimesine aynen katılıyor ve sizi kalben tebrik ediyorum. Ankara’ya gelmeniz halinde sizi misafir etmek bize onur verecektir. Selam ve saygılarımla.
(.....)
AKP Milletvekili
12 Ağustos 2010
 
Bunun haricinde referandumla ilgili yazdığım bir yazıyı Türkçe’den Fransızca’ya tercüme eden bir  Fransız arkadaşım, «AKP konusunda gerçeklerden bizi haberdar ettiğin için sana teşekkür ediyoruz», diyor.
 
Haksızlıklara karşı çıkacak kadar kararlı,
Acıları taşıyacak kadar  kuvvetli,
Kötülükleri omuzlayacak kadar güçlü değilsiniz...
Kötülüğü meziyet, sevgisizliği başarı,
İftirayı onur, yıpratmayı görev
Yoksulluğu lütuf, küçültmeyi faaliyet zannedenler
İşte bu şekilde kötülüğü temsil edenler
Manen, fiziksel olarak güçlü olmayanları da
Gaflete düşürülenleri de çökertirler...
 
ABD’nin Türkiye’yi de içine alan Büyük Ortadoğu Projesinin (BOP) temel amacı Türkiye’yi de içine alacak şekilde Ortadoğu ülkelerini, işgal ederek, bölerek, parçalayarak yeniden şekillendirmektir.
Bu sebeple AKP’nin başında bulunan koltuktan, çıkardan, iktidar olmaktan başka ülke adına hiç ülküleri ve ilkeleri olmayan kişileri bu proje için seçmişler,  bunları emperyalist desteklerle iki kez iktidara taşımışlardır. Emperyalistler uzun süre geçmişe dönük olarak Türkiye’de gerçekleştirdikleri, ihtillallerle, mudahalelerle, kültür ve düşünce tahribatlarıyla bugünkü insan manzaralarını, hafıza yapılanmalarını gerçekleştirmişlerdir. Türk toplumunu koyun sürüsü gibi gören emperyalistler bir Hıristiyan giysisi olan türbanı başörtüsünün yerine geçirerek önce Türk kadınını «ılımlı İslam» çerçevesinde kıyafetle yozlaştırma girişimini başlatmışlardır. AKP ile Türkiye’deki din anlayışı ve Müslümanlık Avrupa’da alay konusu edilmiş, karikatürlerle aşağılanmıştır. Bu konuda elimde yüzlerce örnek var.
 
Çok uzaklardan gelerek hiç zorlukla karşılaşmadan içinize giriyorlar.  Sizin duyarlılıklarınızı etkisiz kılarak sizin üzerinizde programlama yapmak suretiyle, sizi,  çevrenizi ve yörenizi kontrol altına alıyorlar.
 
Güldürülürken soyuluyorsunuz, inançlarınıza ait değerlerinizle sizi meşgul edenlerin,
ya da aldatanların gösterilerine inanmayın!
Ülkenizde çıkarcı, korkak, bencil kişilerden oluşan birbirlerine düşman  topluluklar üretmek istiyorlar...
Haydarpaşa Gar’ı cayır cayır yanarken
Talep  olmadan İsrail’e yangın uçakları gönderenler sizi de,  dininizi de, ülkenizi de asla temsil edemezler!
 
Anayasa’ya ve ettikleri yeminlere aykırı olarak BOP gizli projesi ve bu projeye eşbaşkan olarak tayin edilen iktidar partisinin genel başkanı halka şirin görünme, milletin hassasiyetlerine yakınmış gibi sahneler sergileme gibi siyasi maksatlar için türbanı öne sürmüş gizli anlaşmalar ise perde arkasında yürütülmüştür.
AKP 8 yıl içinde tek bir fabrika açmamış, aksine tarihi, önemi, stratejik vasıfları hiçe sayılarak 80-90 yılda kazanılan, tesis edilen fabrikalar ve kurumlar bize düşmanlıkları tescillenmiş devletlere birer birer satılmıştır. Kızım sana bağırıyorum, gelinim sen anla gibi geri planda el ele tutuştukları, gizli ilişkiler ve işbirliği yaptıkları devletlere karşıymış gibi sahneler, senaryolar düzenlenmiş ve Türk Milleti sinsi oyunlarla aldatılmıştır.
 
İşte bu BOP projesinin çerçevesi içinde Türkiye’nin bölünmesi ve parçalanması konusu «Diyarbakır’ı merkez yapabilecek» şekilde bizzat iktidar partisinin başında bulunan şahıs tarafından itiraf niteliğindeki açıklaması televizyonlarda gösterilmiştir.
 
Bu proje önünde engel olarak gördükleri kişileri Ergenekoncu diye tutuklamaları bir hukuki hassasiyetten kaynaklanma  değil, emperyalist projelere dayanarak gerçekleştirmektedirler. İçeri tıkmak gibi son günlerde iktidar partisinin genel başkanı tarafından yapılan açıklamalar ya da nitelemeler bu zihniyetin psikolojik ruh  portrelerini, bağlantılarını, içlerindeki saplantıları delillendirmektedir.
Biz askerlerimizi, polislerimizi, bilim adamlarımızı ve milletimizi yani insanlarımızın tümünü ayırmadan yürekten seviyoruz!
 
Hatıralarımızı koruma ve savunma hakkımızı kullanmalıyız...
 
Vicdanın varsa hakkaniyetten ayrılmazsın... Onurun varsa kul hakkı yemez, Türkiye Büyük Millet Meclisinde ettiğin yemine sadakat gösterir, sana verilen yetkiyi kötüye kullanmazsın!  İnancın varsa devletin  malını, milletin parasını korur, israf etmeden, haksızlık yapmadan ALLAH’ın emrettiği şekilde yaşar, toplum için huzur, zenginlik tesis eder ve  insanları incitmezsin.  Hırsların sana asla yön vermez, kaprislerinle hareket etmezsin. Dünyanın gelip geçici olduğunu düşünür, dürüstlükten, insanlıktan, hukuktan  ayrılmazsın! Taşıyamayacağın yüklerin altında ezilmekten, hesabını veremeyeceğin sorumlulukların ağırlığından kurtulamayacağını bilir ve kendine çeki-düzen verirsin... İnsanları seviyorsan onlarla bütünleşen fabrikaları, kurumları satmaktan,
Emek Sineması gibi yüzlerce hatıra kaynaklarını kurutmaktan vazgeçersin...  Topraklarına saygın varsa tarım alanlarını yağmalatmaktan,  insanlara soluk aldıran ormanlara, tepelere, arazilere, tarlalara  entrikalarla el koydurmaktan korkar, topraklarımızı ve zenginliklerimizi savunanları sürdürerek cezalandırmaktan,  çıkar için küçülmekten çekinirsin...
 
Allah size akıl versin
Gerçekleri göstersin
Kısa zamanda
Öğrenin neredeyse Mersin?
 
Kabalık, sevgisizlik, teröristlerle işbirliği, yolsuzluklar vb. bütün olumsuzluklar AKP’nin bugünkü  yöneticileriyle,  bir hizmet partisi olmadığını, ALLAH’la, dinle, imanla, adaletle, hukukla, milletin öz değerleriyle hiçbir ilişkilerinin bulunmadığını göstermektedir.
AKP yöneticilerini, bu partiyi ayakta tutanları, destekleyenleri, oylarıyla söz sahibi yapanları, bu partinin ülkemize ve insanlarımıza yaşattıkları vahim hadiseler karşısında sessiz kalanları yüce  ALLAH’a haval ediyoruz!
Fakir - fukaranın tarlalarına, arsalarına göz dikerek, bu yönde hassasiyet gösterenleri sürdürerek taciz şeklinde baskı oluşturanların, Türkiye’nin bölünmesi ve parçalanması tehlikelerinin konuşulduğu bu dönemde yaptıkları yolsuzlukları birer birer açıklamak hepimiz için görev olacak!
 
Size ait birşey şey bırakmayacaklar
Yüreğinizde...
Hazır olun olumsuz haberler duymaya
Hepinize daha nice nice kötü günler yaşatacaklar!
Ülkenizi bölük pörçük edecekler : Parçalayacaklar!
Hiçbir zaman aklınıza gelmeyecek şekilde
Onların ağızlarından
Ölçüsüz  ve hesapsız, sizi aşağılayan sözler duyacaksınız!
Size ait bir şey bırakmayacaklar yüreğinizde
Yetişemeyeceksiniz olayların peşinden...
Göz göre göre kılıfına uyduracaklar bütün çarpıklıkları
Bu kafanızla, bu düşünce tarzınızla
Daha çok alkışlayacaksınız aymazlıkları... bağnazlıkları... yolsuzlukları... haksızlıkları
Onlar bir çok şeyi kendilerine yontarak zenginleşecekler
Köşeyi dönecekler,
Ama alıştıra alıştıra dilenci durumuna düşürecekler sizi
Hazır olun olumsuz haberler duymaya...
Hepinize daha nice nice kötü günler yaşatacaklar!
Size ait hiçbir şey bırakmayacaklar yüreğinizde.
 
Aksaray, 26.12.2010
 
 

- - - -