İyi bakıldığında 150 yıl ömrü olan; ancak tüm organ kanserleri içerisinde en çok ölüme yol açan, erken teşhisin şans haline geldiği akciğer kanserini Dünya Akciğer Kanseri Günü’nde Hisar Intercontinental Hospital Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serhat Fındık ile konuştuk…
 
Akciğer dokusu ve hücrelerinden köken alan bu kanser türünün 10 yıl öncesine kadar erkeklerde kadınlara göre daha belirgin oranda görüldüğünü ve her yıl yaklaşık 50-60 bin kişiye akciğer kanseri tanısı konulduğunu belirten Prof. Dr. Fındık; ‘Belirtileri dikkate alınmadığı için ani ölüm nedenlerinden biridir. Özellikle 50 yaş üstünde görülen zatürre, akciğer enfeksiyonları, bronşit gibi hastalıklar akciğer kanseri için ipucu olabilir.’ açıklamasında bulundu.
 
Sigara içme süreniz akciğer kanseri riskinizi artırıyor!
Sigara içmek eşittir akciğer kanseri olmasa da en önemli nedenlerinden biri olarak kabul edilir. Aslında sigara içenler hemen hastalansa hastalık daha erken dönemde teşhis edilebilir. Ancak sigaranın zararları uzun bir süreçte ortaya çıktığından erken teşhis şansı da çok düşüktür. Sigara içme süresi akciğer kanseri riski için çok önemlidir. Ortalama 20 yıl ve üzeri, günde bir paket ve üstü sigara içenlerde, içmeyenler veya daha az içenlere göre akciğer kanseri görülme riski belirgin oranda artar. Sigara içme süresi kadar sigaraya başlangıç yaşı da çok önemlidir. Kişi ne kadar erken yaşta sigaraya başlamışsa, sigara içme süresi ne kadar uzunsa, günlük sigara içme adedi ne kadar fazlaysa elbette akciğer kanserine yakalanma riski de o kadar yüksektir. Sigarayı bıraktığınızda akciğeriniz kendi kendini yenilemeye başlar. Bu durum kişiden kişiye değişse de yaklaşık 10 yıldır tek kötü alışkanlığı sigara olan, sağlıklı bir beslenme ve düzenli hayat tarzını benimsemiş 30-35 yaşındaki bir kişi sigarayı bıraktığında akciğerinin kendini yenileme süreci yaklaşık 6 aydır. Yaş ilerledikçe akciğerlerin yenilenme süresi de uzar.
 
Sigaranın çeşitleri arttıkça kanserin de farklı tipleri görülmeye başladı!
Akciğer kanseri küçük hücreli ve küçük hücreli olmayan tip olarak ikiye ayrılır. Akciğer kanserinin en tehlikeli ve en hızlı ilerleyen türü olan küçük hücreli akciğer kanseri %25 oranında görülür. Geriye kalan %75’ini küçük hücreli olmayan tipi oluşturur. Tedaviye en olumlu yanıt veren küçük hücreli olmayan türüdür. Bu kanser türünün de kendi içerisinde yassı hücreli, adeno ve büyük hücreli olmak üzere üç alt sınıfı vardır. Bunlar içerisinde de en tehlikeli olanı Adeno; tedaviye en olumlu yanıt vereni ise yassı hücreli kanserdir. Geçmişte yassı hücreli kanser türü daha fazla görülürken sigara çeşitleri ve içme alışkanlıklarındaki değişikliklerle birlikte seyri ne yazık ki daha kötü olan adeno kanserin görülme oranı giderek artmaya başlamıştır.
 
Risk faktörlerini kontrol altında tutmak elinizde!
  • En önemli risk faktörü sigaradır. Sigara içmeyin ve sigara içilen alanlardan uzak durun. Sigara içmediğiniz halde sigara maruziyetiniz devam ediyorsa riskiniz de devam ediyor demektir.
  • Radyasyona maruz kalmayın. Radyasyon öncelikle kan kanserlerine ve beyin tümörlerine yol açsa da akciğer kanserine de zemin hazırlar.
  • Mesleki akciğer hastalıklarınız varsa mutlaka tedavinizi yaptırın.
  • Daha önce akciğerde tahribat yaratan tüberküloz, KOAH ve zatürre geçirdiyseniz sağlığınızı korumak konusunda daha dikkatli hareket edin.
  • Ailenizde daha önce akciğer, mide bağırsak hastalığı geçiren varsa mutlaka sağlık kontrollerinizi yaptırın.
  • Sağlıklı beslenin.
  • Günde en az 2 litre su için.
  • Özellikle alkolü sigarayla birlikte tüketmeyin.
 
Akciğer Kanserinin belirtilerine karşı uyanık olun!
Akciğer kanseri ne yazık ki erken belirti vermez. Akciğer hastalıklarının tümünde görülen öksürük, balgam, nefes darlığı, göğüs ağrısı ve öksürükle ağızdan kan gelmesi belirtileri kanserde de geçerlidir. Bu belirtiler içerisinde en tehlikelisi öksürükle ağızdan kan gelmesidir. Öksürükle ağızdan kan gelmesi durumunda hekimin çok uyanık davranması gerekir. Bunun nedeni zatürre, tüberküloz ve KOAH da olabilir ama özelikle sigara yükü fazla olanlarda mutlaka akciğer kanseri ihtimali sorgulanmalıdır. Sigara içen kişilerde öksürük sabahları görülür, ancak gün içerisinde de varsa ve değişken göğüs ağrıları oluşmaya başladıysa her ihtimal göz önünde bulundurulmalıdır. Çok önemli; ancak atlanan belirtiler yavaş yavaş başlayan bitkinlik, yorgunluk ve iştahsızlıktır. Sigarayla yapılan mücadele aslında akciğer kanserine karşı yapılan mücadeledir. Buna rağmen sigara içmeyi önleyemiyorsak o zaman da erken teşhis çok önemlidir. Bunun için düzenli olarak akciğer grafisi, fizik muayene bulguları ve kan değerlerini içeren check-up yaptırmak hastalığı başlangıç evresinde yakalama imkanı sağlar. Sigara içen kişilerin 30 yaşından itibaren, sigara içmiyorsa ancak ailesinde kanser öyküsü olanların 35 yaşından sonra mutlaka check-up yaptırmaları gerekir. Akciğer grafisi ve diğer bulgular testlerin detaylandırma gerekliliğini ortaya koyuyorsa bir adım daha ileri gidilerek bronkoskopiden yardım alınır. Kanserin türü ve evresi belirlendikten sonra bunlara göre tedavi planı yapılır. Hastalığın evresi 1, 2 ve 3 a ise cerrahi ilk tedavi seçeneğidir. Akciğerin etkilenen bölümü alınır. Ancak 3 b ve 4. Evrelerde hastalık ilerlediği için hastanın yaşam kalitesini artırmak amacıyla kemoterapi ve radyoterapi verilir.
 
 
 
Editör: TE Bilişim