Sabah evden çıktım Niğde ye yaklaşınca baktım ki tüm araçlar 60 ila 70 hızında kimse kimseyi sollamadan yavaş yavaş gidiyor anladım ki ileride radar ve çevirme var. Yol boyu gözlerim radar aradı tabelası var ama radar aracı yoktu. Niğde girişinde polis çevirmesi vardı.Herkes geçti, bize gelince memur bey "Sağa çek" dedi. "Memur bey, neden çevirdiniz? Sürat yapmadık" dedim. "Emniyet kemerinizi takmamışınız" dedi. Evet emniyet kemerimiz takılı değildi. Kanunun kestiği parmak acımaz, eğer bu suçsa suçumuzun cezasını çekeriz. O arada işlemler yapılırken araçtan aşağı indim. Geçen on arabadan 9 tanesinin emniyet kemeri takılı değil!..
"Memur bey, kimsede emniyet kemeri yok.!.. Neye göre ceza yazacağınız kişiyi belirliyorsunuz" dedim. İlginç bir cevap aldım “Sondajlama usulü!.. “ İyi de bu haksızlık değil mi?" dedim. "Biz rastgele araç seçiyoruz!.. Seçtiğimize ceza yazıyoruz" dediler.
"Memur bey, çocuklarına önlük almakta zorlanan insanlar var. Böyle keyfi haksız adaletsiz ceza olur mu?" Aldığım cevap; "Bize verilen emri yerine getiriyoruz!.."
Niğde'de son bir ay içerisinde haber olarak bize intikal eden toplam 21 kaza oldu. Kazalar sonucunda 6 kişi hayatını kaybetti. 30 kişi de yaralandı. Daha geçtiğimiz hafta Niğde girişinde meydana gelen kazada biri bebek olmak üzere 9 kişi yaralandı. Sonrasında tüm gazeteler trafik terörünü manşetlerine taşıdı. Hemen ertesi gün radar kontrolü başladı. Benim de hergün gidip geldiğim yol olduğu için "Ohhh!.." dedim.. En azından aşırı sürat yüzünden insanların canı yanmayacak. Bu anlamda emniyetin aldığı caydırıcı her türlü çalışmanın yanında yer alıyoruz..
Amaaa keyfi, arabasının markasına, modeline göre mi ya da sürücünün tipine, siyasi yapısına göre mi ceza kesiyorsunuz? Böyle ceza kesilmez beyler!.. İnsanların Emniyet birimlerine olan güvenini, saygısını bu haksız uygulamanızla yok etmek istiyorsanız, biz de "Pesss doğrusu, kesss doğrusu!.." deriz.
