<span style="font-family:verdana,geneva,sans-serif"><span style="font-size:16px">Ömer Halisdemir Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesinde Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniğinde ilk defa, ameliyatsız aort damarı tamiri yapıldı. <br /> <br /> Karın ağrısı şikayetiyle 67 yaşında bir hastanın başvurduğunu ve ilk defa Niğde’de ameliyatsız aort damarı tamiri yapıldığını söyleyen Op. Dr. Mustafa Etli, normalde 2-3 santimetre olması gereken karın bölgesinden geçen aort damarının 13 santimetre olduğu ve karındaki aort damarının balonlaştığının görüldüğünü belirtti.<br /> <br /> Etli açıklamasında şunları söyledi: ‘‘Karın ağrısı nedeniyle başvuran hastamıza yapılan fizik muayene sonucunda karnında kitle tespit edilmesi üzerine hastaya ultrason ve tomografi çekildi. Normalde 2-3 cm olması gereken karın bölgesinden geçen aort damarının 13 cm olduğu ve karındaki aort damarının balonlaştığı görüldü. Aort atardamarının kalpten çıktıktan yaklaşık 7-8 cm sonra bir tane daha balonlaşma olduğu tespit edildi. Karın bölgesinde aort damarında iki tane balonlaşma genişleme olduğu gözlendi. Hastamızın 67 yaşında olması ve açık ameliyatın hastamız için çok riskli olabileceğini düşünerek anjiyo altında kapalı şekilde bu ameliyatı planladık. Açık ameliyat yapılsaydı bu hastamıza hem göğüs kafesini hem de karnını açarak yaklaşık on saat sürecek bir ameliyat olacaktı. Buda hastamızın hem hastanede kalış süresini hem de hayati riskini artıracaktı. Anjiyo ünitesinde lokal anestezi altında hastayı uyutmadan kasık bölgesinden yaklaşık 5 cm lik bir kesi ile önce aortun kalpten çıkışında tespit ettiğimiz daha küçük olan balonlaşmayı TEVAR yöntemiyle tamir ettikten sonra karın bölgesindeki dev anevrizmayı kasıktan greft (kök) göndererek tamirini yaptık. Bu yöntemle hastamızı uyutmadığımız için hasta zaten uyanık şekilde bir gün yoğun bakımda takip edildikten sonra hasta servise alınıp bir gün sonra taburu edildi.’’dedi.<br /> <br /> Bu durumda Niğde’de tedavi yaptıklarını ve vatandaşların il dışına gitmesine gerek kalmadığını vurgulayan Etli şunları kaydetti: ‘‘Bu tarz hastalar genellikle yüksek tansiyon hastaları olup bizim hastamızda da olduğu gibi tesadüfen rastlanan çoğunlukla tansiyonunu iyi takıp etmeyen veya tansiyon ilaçlarını düzenli kullanmayan kişilerde görülmektedir. Son yıllarda teknolojinin ve sağlık alanındaki son yenilikler nedeniyle eskiden çok uzun ve tehlikeli ameliyatlar artık günümüzde daha kolay ve daha az riskli hale geldi. Bu yöntem sayesinde hastanın yoğun bakım ve hastanede kalış süreleri çok kısalarak hem iş gücü kaybı hem de hastanın daha kısada taburcu edilmesiyle hasta açısından çok avantajlı bir hale geldi. Ömer Halisdemir Üniversitesi E.A.H Kalp ve Damar cerrahisi olarak hastalarımızın en iyi şekilde gerek koroner bypass, gerek anjiyo altındaki bu tarz işlemleri en iyi şekilde yapabilecek ekibe ve donanıma sahip olduğumuzu Niğde de ilk defa yapılan bu ameliyatla bir kez daha kanıtlamış olduk. Emeği geçen hastane yönetimine, anjiyo ekibine ve ameliyathane ekibine teşekkür ederim.”diye konuştu.</span></span><br /> <br />