Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad kızı olan Hüdavent Hatun’un Niğde Beyliği’nden sorumlu olarak görev yapması üzerine 1312 yılında inşa edilen türbesi 701 yıldır tarihe meydan okuyor…


Haber- Kamera: Gökhan ÖZBEK

Niğde’de kendi adıyla anılan parkta yatmakta olan Hüdavent Hatun’un Dünya’nın ilk kadın valisi olarak tanınmaması Niğde Turizmi için büyük eksiklik görülüyor.

13. yüzyılda Avrupa ortaçağı yaşarken, Selçuklu hükümdarı 1. Alaeddin Keykubad’ın Anadolu’da mutlak hakimiyeti sağlamasından sonra, ileri derece ata binen, farsça, Arapça’ya hakimiyeti ile tanınan, devlet yönetiminde babasının yanından ayrılmayan Hüdavent Hatun’un dikkat çekmesi üzerine, babası tarafından önce Erzurum Beyliği’nde kardeşinin yanına en sonunda ise Niğde Sancağı’na Bey statüsü ile atanmasından sonra dünya tarihinin ilk kadın valisi göreve başladı.

Vefatından sonra Anadolu İlhanlı Devleti tarafından Niğde’deki mezarı türbe haline getirilirken, Niğde’nin turizmde tanıtım eksikliği halen devam ediyor.

Niğde’de Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan Türbe, Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad kızı olan Hüdavent Hatun adına -Anadolu’daki İlhanlı egemenliği sırasında-  1312 yılında yaptırılmıştır. 

Türbe yaklaşık 80cm. yüksekliğinde sekizgen tabanlı, taban ile gövde arası bir sıra mukarnas sıralı, sekizgen gövdeli ve on altıgen başlıklıdır.   

İki taraflı, üç basamaklı merdivenle ulaşılabilen giriş portali, Türbe’nin doğu cephesindedir. Kapının her iki yanında yer alan üzeri geometrik motiflerle süslü sütun ve başlığı yüksek kabartma olarak yapılmıştır. Aynı tipteki sütunlar gövdenin her köşesinde de yer alır. Üst kısımlarda sekizgen gövde dışa doğru kırıklık yaparak ikiye bölünmüş; böylece sekizgen plan on altıgene dönüştürülmüştür.   
Türbe’de yüksek ve alçak kabartma olarak yapılmış, arslan, çift başlı kartal, karışık varlıklar ve bitkisel motiflerin arasına gizlenmiş insan tasvirleri dikkati çekmektedir.   

Türbedeki dört arslan tasvirinden ikisi güneybatı cephesinde, yüksek kabartmalı, simetrik, arka ayakları üzerine oturur vaziyette; diğer ikisi ise batı cephesinde, alçak kabartmalı, birbirlerinin aksi yönde yürür durumdadır. 

Çift başlı kartal kabartması türbenin batı tarafında çatıya geçişi sağlayan tambur kısmındaki kemerli niş içine yapılmıştır. Kanat uçlarının ejder biçiminde olması tipik Selçuklu stili özelliğidir. 

Dört karışık varlık ise, ikisi türbenin güneybatı cephesindeki pencere kemerinin üstüne, diğer ikisi ise kuzey cephesindeki pencere üzerine birbirlerine simetrik olarak yerleştirilmiştir. Başları insan gövdeleri ise kuş biçiminde işlenmiştir. 

Bu motifler Orta Asya Şaman inançlarına göre yeraltı ve gökyüzü yolculuğunda insanlara refakat eden kuş şeklinde koruyucu yaratıklardır


Editör: TE Bilişim