Genç Kemalistler Derneği’nin davetlisi olarak Niğde’ye gelen Ankara Baro Başkanı Dr. Metin Feyzioğlu, verdiği konferansta “ileri demokrasi palavralarıyla aldatılırken, demokrasimiz katledilmektedir” dedi.


Önceki gün “Nasıl Bir Demokrasi” adlı konferansa ev sahipliği yapan Genç Kemalistler Derneği’nin etkinliğine CHP Niğde Milletvekili Doğan Şafak, Niğde Barosu Başkanı Av. Osman Çimen, Ulukışla Belediye Başkanı Hacı Avşar, ADD Niğde Şube Başkanı Sevgi Özbek, Niğde Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Rasim Yılmaz, CHP İl Başkanı Mehmet Özkan, Eğitim-İş Niğde Temsilcisi Timur Özkan ile birlikte 500 yakın davetli katıldı.

Açılış konuşmasını yapan Genç Kemalistler Derneği Başkanı Hulusi Özen, demokrasi kılıfı altında demokrasinin katlinin yaşandığına dikkat çekerek tüm yurtsever ve vatanseverleri Cumhuriyet’e ve demokrasiye sahip çıkmaya çağırdı.

Özen konuşmasında ; “Bugün maalesef 12 Eylül’le hesaplaşma diyerek, ileri demokrasi diyerek ülkemiz demokrasi açısından geri dönülmez bir yola girmiştir. Bizler demokrasiye sahip çıkarak, Cumhuriyetimize ve ulusumuza sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi.

Daha sonra kürsüye CHP Niğde Milletvekili Doğan Şafak çıkarak, ülkemizde demokrasinin gelişimi üzerine kısa bir konuşma yaptı. Şafak konuşmasında Arap Baharlarına atıfta bulunarak, bu ülkelere demokrasi getirme bahanesiyle giren emperyalistler, şimdi Suriye2ye girmeye çalışıyor. Oysa dokuz yıl önce Irak’ta yaptığı katliamı demokrasi kılıf altında bizlere sunarken, 1.5 milyon insanın ölümüne göz yumuluyor. Daha da acı tarafı Irak’ta, Libya’da yaşananlara tezkereler geçirerek onaylamak isteyenler ve o katliamı yapanlar bir gün elbet Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’nde yargılanacaktır” dedi.

Milletvekili Şafak’ın konuşmasından sonra 500 kişilik salona ayakta hitap etmek üzere Ankara Baro Başkanı Metin Feyzioğlu geldi. 44. Şehir konferansına çıktığını ifade eden Feyzioğlu, Niğde’deki kalabalığın genç yoğunluğu en fazla olan kalabalık olduğunu vurguladı.

Hükümeti sert ve hiciv yoluyla eleştiren Feyzioğlu, 12 Eylül referandumunun dünyanın en anti-demokratik referandum olduğunu iddia etti. Feyzioğlu; “ Bizlere 12 Eylül’de birbiriyle bağlantılı olmayan maddeler getirdiler. Ben kadına yönelik pozitif ayrımcılığı desteklerken, HSYK’nın yapısının değiştirilmemesini istiyordum. Ama bana ya hepsine evet dersiniz yada hepsine hayır dersiniz dediler. Bunun adı demokrasi olamaz ve olmayacaktır” dedi. Feyzioğlu, iktidarın ileri demokrasi söyleminin büyük bir yanılgıdan ibaret olduğunu ifade ederek iktidarın yeni anayasa çalışmasında kuşkulu davrandığını ima ederek; “Şimdi sizlere soruyorum. 1982 anayasası defalarca değiştirildi. 12 Eylül 2010’da ki referandumda iktidar neyi eksik gördü de değiştirmedi? Ki bu referandumun geçeceğini bilmesine rağmen neyi eksik yaptı da şimdi bunu yapmak istiyor” diyerek kuşkularını teker teker açıkladı.

Balyoz, Ergenekon, KCK davalarında yaşanan hukuksuzluklardan bahseden Feyzioğlu, “ aylarca, hatta yıllarca ifade vermeden tutuklu bulunan vatandaşlar içeride. Vahim olansa hukukun bu noktada evrensel normlara uymamasıdır. Eğer siz birisini suçluyorsanız onun karşısında delilleri ortaya koymanız gerekmektedir. Şimdi ise sen kendi suçsuzluğunu ispatla diyorsun! Bu böyle olmaz. Bunun dışında ben geçmişten günümüze kadar hep ama hep darbelere karşı oldum. Zira yapılan her darbe düşünen insanlara karşı yapılmış ve bedeller ödenmiştir. Bizler 12 Eylül 2010’da yetmez ama evet diyen kişilere seslendik. Bu anayasa ile sizleri de yok edecekler diye. Ama o gün Ergenokon’da, Balyoz’da yargıyı alkışlayanlar bugün KCK’da hukuksuzluk vardır diyor. Oysa hukuk herkes için gerekli. Bizler hukukun üstünlüğünü savunan insanlarız. Bugün Silivri’de, Diyarbakır’da yaşanan hukuksuzluklara karşı çıkıyoruz.” Dedi.

Feyzioğlu, iktidarın halka özgürlük mü, refah mı tercihini sunmaya çalıştığını ifade ederek; “Ben hem özgürlüğü, hem duble yolu, hem kendi ürettiğimiz teknolojiyi kullanmak istiyorum. Gazetecilerin özgürce yazı yazdığı bir ülkede yaşamak istiyorum” dedi. Ekonominin borç batağı sarmalında ilerlediğine dikkat çeken Feyzioğlu, ülkemizin üzerinde kara bulutların dolaştığını vurguladı.

Fayzioğlu, Anayasa’daki değişiklik çalışmalarına da değinerek; “Ben Atatürk Milliyetçisiyim. Irkıma ve etnik kökenime bakmam. Ama bugün getirilmek istenen anayasa ırkçı ve etnikçidir. Yani insanları sen bu ırktansın, sen bu mezheptensin diye ayırıyor. Oysa Atatürk’ün Türklük tanımı net ve açık. Irka ve etnik kökene dayanmayan bir millet tanımı var. Sen bunu değiştirirsen bu milletin temeline dinamit koymuş olursun!” dedi.

Feyzioğlu 2 saati aşkın konuşmasında çeşitli örnekler vererek demokraside yaşanan sorunları dile getirirken, etkinlik sonrası Genç Kemalistler Derneği Başkanı Hulusi Özen, Ankara Baro Başkanı Metin Feyzioğlu’na, katılımcılara ve bu etkinliğin sponsoru olan TYN MEDYA Direktörü Gökhan Özbek’e teşekkür etti.

Konferansa katılanlar Feyzioğlu ile fotoğraf çektirirken, Feyzioğlu ve Ankara Barosu’ndan arkadaşları araçlarıyla Ankara’ya döndü.



Editör: TE Bilişim