Anadolu Tam 3000 Yıldan Beri Türk Yurdudur
 
ANADOLU TAM 3000 YILDAN BERİ TÜRK YURDUDUR
Türkler Anadolu’ya.1071 Malazgirt savaşından çok daha önceleri gelmiştir. Son zamanlarda Anadolu’da bulunan tarihi kalıntılarda bunu ispat etmektedir. Eskişehir’in Yazılıkaya köyünde, ortaya çıkarılan 24 metre yüksekliğinde, 20 metre enindeki 3 bin 200 yıllık “Kaya Anıt’ın” üzerindeki yazılar, Türkçe olarak yazılmıştır.
Orta Anadolu'da yüzlerce tarihi Türk eserinden biri olan YAZILIKAYA’NIN hâlâ Yunanca "MİDAS" adıyla anılması, geçmişimize yapılan en büyük haksızlıktır. Tarihçi Kazım Mirşan;
"Türkler, göçlerle sahip oldukları medeniyeti her gittikleri yere taşımışlardır. Bu göçebe kollardan biri de Etrüsklerdir. Etrüskler, M.Ö. 1600'lerden itibaren İtalya'nın Toskara bölgesinde büyük bir medeniyet meydana getirmişlerdir. Etrüsk yazısı olarak bilinen Türk yazıtları bugünkü Avrupa yazısının temelini teşkil etmektedir.
Etrüskler Anadolu'ya Hz. İsa'dan binlerce yıl önce gelmişlerdir. Bu yüksek medeniyete sahip halkın yerleştiği topraklar, bugünkü Limni Adası'ndan başlayan Eskişehir, Ankara, Afyon ve Uşak'ı kapsayan Orta Anadolu topraklarıdır. Anadolu, başından beri Türk vatanıdır Anadolu Etrüsklerindeki bütün kelimeler öz Türkçedir. Buna göre Yazılıkaya'nın hâlâ Yunanca "MİDAS" adıyla anılması doğru olmasa gerek” diyor.
Türkler, Güneyde Himalaya dağları, kuzeyde Kuzey Buz Denizi, doğuda Kore Denizi, Batıda Balkanlar’a kadar uzanan, Asya ve Avrupa kıtalarında, milyonlarca kilometre karelik topraklarında, 12 bin yıldan beri yaşayan bir toplumdur. Yazılı eserlerde ortak dil olarak da Türkçeyi kullanmışlardır.
Mustafa Kemal Atatürk’e Göre “Tarih Türklerle Başlamıştır”.
Türklerin ana yurdu Orta Asya topraklarında yaşayan Türkler suyun bol olduğu dönemlerde bu topraklarda yerleşerek tarım yapmış, hayvanları ehlileştirmiş, yeraltı madenlerini bulup işletmişler Dünyada yazıyı ilk kullanan da Türkler olmuştur.
Asya kıtasının ortasında Baykal gölü, Tanrı dağlarından Hazar Denizine kadar uzanan Altay, Kazakistan ve Kırgızistan toprakları, ilkyazının ortaya çıktığı yerlerdir. Buralarda 20.000 yıllarına ait Mağara resimleri ve heykelcikler, petroglifler, 15.000 yıl önce tamgalar, 10.000 yıl önce harfler ve sonunda alfabeye geçişin dünyada ilk kez Türkistan topraklarında görülmüştür.
Kazakistan’da Altın Elbiseli Adam, ilk Türk tamgaları, 10.000 yıllık Yedi Su yazıtları, Yakutistan’da Baykal-Lena yazıtları, İtalya’da Etrüks yazıtları, Moğolistan’da Kül Tigin yazıtları, Yenisey yazıtları, Rusya Yazılıkaya Karayüz yazıtı, Altaylar’daki Pazırık, Kurganı yazıtları, Anadolu’da; Antalya Side yazıtı, Eskişehir’in Han İlçesinde Yazılıkaya ve Uçuz yazıtları, Konya Çatalhöyük yazıtları, Ankara Polatlı da Yassı Höyük’teki Erken Türk yazıtları, Hakkâri’de Gevaruk yaylası Sat Köyü tamgaları, Antalya’da Beldibi mağarasındaki tamgalar, Şanlıurfa Göbekli Tepedeki tamgalar, Hakkari Çelo Dağı Kahn-ı Melik ve Taht-ı Melih kaya üstü resimleri, Erzurum ili Karayazı ilçesi Salyamaç Köyünde Cunni Mağarası yazıtları, Burdur Hacılar Höyüğünde kaya yazıtları, Çatalhöyük yazıtları, Van Tirşin alanı Çilgiri Köyü yazıtları, İstanbul Erenköy yazıtları, Sinop kalesinde kapı yazıtları, Trabzon Mağara Yazıtları, Suriye Lazkiye’de Ras Şamra’da Ugarit yazıtları, Ege denizi Lemnos Adası yazıtları, şu ana kadar bulunan ve bilinen eserlerden bazılarıdır.
1789 yılında bir İngiliz İstihbarat subayı Anadolu topraklarından geçerken Eskişehir Yazılıkaya’ya rastlar Yazılı Kaya’yı Bizans kültürüne ait olduğunu ve metin içerisinde geçen “Midai” ibaresinden dolayı da kral Midas’a ait olduğunu iddia eder ve literatür’e de bu şekilde geçer. Aslında bu mezar M.Ö.740’a aittir. Oysa bu tarihlerde Yunan’a ait hiçbir yazılı eser bulunmadığını Yunanlı tarihçi Herodot da belirtmiştir.
Atatürk, genç bir subayken Sinop’ta yazmış olduğu şiirde;
Gafil, hangi üç asır, hangi on asır
Tuna ezelden Türk diyarıdır.
Bilinen tarihler söylememiş bunu
Kalkıyor örtüler; örtülen doğacak
Dinleyin sesini, doğan tarihin,
Aydınlıkta karaltı, karaltıda şafak
Yalan tarihi görüp, doğru tarihe giden.
Asya’nın ortasında Oğuz Oğulları
Avrupa’nın Alplerinde Oğuz Oğulları,
Doğudan çıkan biz, Batı da yine biz,
Nerede olsa, ne de olsa kendimizi biliriz.
Hep insanlar kendilerini bilseler,
Bilinir o zaman ki hep biriz.
Türk sadece bir milletin adı değil,
Türk bütün adamların birliğidir.
Ey birbirine diş bileyen yığınlar,
Ey yığın yığın insan gafletleri,
Yırtılsın gözlerdeki gafletten perde,
Dünya o zaman görecek,
Hakikat nerede, hakikat nerede?
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal ATATÜRK, 1922"de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 130. toplantısının açılışında yaptığı konuşmada:
“Efendiler, bu insanlık dünyasında en az yüz milyonu aşkın nüfustan oluşan büyük bir Türk Milleti vardır ve bu milletin yeryüzündeki genişliği oranında da tarih alanında da bir derinliği vardır. Türk Milletinin kökünün dayandığı Türk adındaki insan, insanlığın ikinci babası Hz.Nuh’un oğlu Yasef"in çocuğudur...” diyor.
Atatürk öncülüğünde 2 Temmuz 1932 ve 20 Eylül 1937 tarihlerinde yapılan Türk Tarih Kurultaylarında yerli ve yabancı bilim adamlarıyla bu konuyu gündeme getirmiştir. Fakat ne yazık ki bu çalışmalar, Atatürk"ün ölümünden sonra durdurulmuştur.
ETRÜKSLER, TÜRKMÜ DÜR?
Orta Asya"dan dünyanın diğer yerleşik yerlerine yapılan göçler, ilk olarak M.Ö. 5.000’lerde İskandinav ülkelerine doğru başlamıştır. ETRÜSK olarak adlandırılan bu toplum İtalya’ya gelmeden önce, Fransa’da, Glozel’de ve Avusturya’da (M.Ö. 4.000) yaşamışlardır. Roma şehri M.Ö. 743’de Etrüsklü Romulus tarafından kurulmuştur. Roma şehrinin simgesi olan heykeller, Türklere Ergenekon’da yol gösteren dişi kurt Asena’nın memelerinden süt emen iki çocuk olduğunu burada görmeniz mümkündür.
İtalya’da Roma şehrini ilk kuranların,;Ferrara Üniversitesinden Prof. Guido BARBUJANİ, Prof. Guido BARBUJANİ, Firenze Üniversitesinden Prof. Davit CARAMELLİ, Bologna Üniversitesinden Prof. Loredana CASTRY, Parma Üniversitesinden Prof. Antonella CASOLİ, Pisa Üniversitesinden Prof. Francesco MALLEGNİ, İspanya Barselona’da Pompeu Farba Üniversitesinden Prof. Carles LALUEZA imzalı hazırladıkları raporda, yaşları 2700 ile 2300 arasında değişen 80 Etrüsk iskeletinin genetik araştırmaları sonucunda, bunların,Orta Asya’dan gelip Avusturya’daki İnsburg bölgesine oradan da İtalya’nın Po ovası bölgesine yerleştikleri sonucuna varmışlardır.
Ayrıca araştırmacı-yazar rahmetli Adile Ayda, “Etrüskler Türk mü idi?” (Ankara 1974), kitabında da; “Herodot (M.Ö. 484–425 ) ve Attika halkı Helen asıllı değil, Etrüsk Türk’ü” olduğunu ifade etmektedir
Roma’yı kuran Etrüsklerin M.Ö. 100 yılına kadar bu bölgede üstünlüklerinin sürmesine karşın bir süre sonra kendi dillerini konuşmayı bırakarak Latince konuşmaya başlamışlar, sonrasında da kültürlerini kaybederek tarih sahnesinden silinmişlerdir.
Türklerin Orta Asya’dan, Avrupa içlerine, Anadolu topraklarına 7000 yıl önce gelmişlerdir Avrupa’da, İsveç, Norveç, Danimarka, Almanya, İsviçre, Romanya, Fransa gibi coğrafyalarda, birçok tarihi eserlerdeki yazıların okunmasıyla bu durum ortaya çıkmıştır.
ÇİN’DEKİ BEYAZ PİRAMİTLER
 
Doğu Türkistan’da Himalaya Dağı eteklerinde Shensi Bölgesinde Çin hükümeti tarafından dünyadan gizlenen Beyaz Piramit ve civarındaki 100 kadar piramit Türk’ün Orta Asya’daki geçmiş tarihinin birçok sırlarını içlerinde saklamaktadır. Meksika’daki ve Mısır’daki piramitlerin atası kabul edilen bu Beyaz Piramit’in, Mısır’daki büyük piramitten iki misli büyüklükte ve yaşının 5000 yıldan fazla olduğu bilinmektedir.
Beyaz Piramit bölgesinden dünyada ilk defa 1912’de iki Avusturyalı gezgin tarafından ortaya çıkarılmıştır.1957’de Life dergisindeki II. Dünya Savaşı’nda uçaktan çekilmiş resminin yayınlanması takip etti. En sonunda da yasaklanan bu bölgeye girmeyi başaran Alman araştırmacı Harwig Hausdort’ın fotoğrafları yayınlandı. Prof. Dr. Cevdet Bayburtluoğlu da;
“Günümüze kadar ulaşan yüzlerce Likya yazıları mademki eski Yunancadır, neden Yunanca temel alınarak hala okunamamaktadır? Batılı bilim adamlarının Etrüsk yazılarını okuyamamışlardır Etrüsk, Attika ve Firik yazısı ile Likya yazısı aynı kökten doğan alfabenin farklı zaman ve coğrafyalarda çok az değişmiş halleridir, ama ana kök aynıdır ve bu yazılar Tarihçi Doç. Dr. Haluk Berkmen tarafından okunabilmektedir” derken.
Tarihçi Dr. Serhat Kunar ;“Antalya ve yakın çevresi” adlı kitabında, Midilli’de oturan Yunanlıların Anadolu’da yaşayan Türklere bayraklarındaki Kurt başından dolayı, Yunancada Kurt anlamına gelen Likos diye hitap ettiklerini belirterek Likyalıların bıraktıkları yazılardan da bunların Erken Türk olduklarının anlaşıldığını” söylemektedir.
Sonuç olarak;
İlk Alfabetik yazıyı Türkler buldu.12 Hayvanlı Türk Takvimi dünyadaki ilk takvimdir.
İlk devleti Türkler kurmuştur. Pusulayı, saati, kâğıdı ve matbaayı Türkler bulmuştur. Avrupa medeniyetinin temeli Etrüskler Türk’tür. Türk Topraklarının en eski sahibi Türklerdir.
Anadolu topraklarının eski Yunan medeniyeti ile hiçbir alakası yoktur! Anadolu topraklarının gerçek sahipleri Atatürk’ün de dediği gibi Türklerdir! Bizlerden önce bu topraklarda başkalarının olduğunu kabul etmek, büyük bir yanılgıdır!
Tarihini bilmeyen nesil, geleceğine güvenle bakamaz. Ne yazık ki, Milli Eğitim politikası bugüne kadar bu konuda milli bir duruşla, ciddi bir araştırma da yapmamıştır Bilinmeli ve hiç unutulmamalıdır ki, bu devletin temelinde “Bağımsızlık benim karakterimdir!” diyen Mustafa Kemal ATATÜRK vardır.
 
ARAŞTIRMACI-YAZAR
İDRİS YAVUZ
Editör: TE Bilişim