Açıklamada, Dünyanın birçok ülkesinde ve Türkiye'de biz kadınlar değişik biçimlerde şiddete uğruyoruz.  Birleşmiş Milletler Kadınlara Yönelik Şiddetin Önlenmesi Bildirgesinde kadına yönelik şiddet “İster kamusal, isterse özel yaşamda; kadınlara fiziksel, cinsel veya psikolojik acı veya ıstırap veren veya verebilecek olan cinsiyete dayanan bir eylemde bulunma veya bu tür eylemlerle tehdit etme, zorlama veya keyfi olarak özgürlükten yoksun bırakma” şeklinde tanımlanmaktadır. Kadınların eğitimden yoksun bırakılarak eve mahkûm edildiği, ekonomik faaliyetinin yasal ve geleneksel birçok engelle kısıtlandığı, çalışma yaşamında bin bir haksızlık ve ayrımcılıkla karşılaştığı, toplumun en fakir kısmını oluşturduğu ve kendi kaderine terk edildiği koşullarda, şiddetin ilk hedefi de doğal olarak en korumasız ve zayıf kesimi biz kadınlarız.

 

Şiddet yalnızca bedenlere zarar vermiyor, kadınların öz saygısını, ihlale direnme ve hak arama arzusunu zayıflatıyor veya yok ediyor denildi.

 

Kadın cinayetlerinin son 7 yılda yüzde 1400 arttığına vurgu yapan komisyon üyeleri; “Namus ve töre cinayetleri nedeniyle, günde ortalama üç kadın yaşamını kaybetmektedir. Türkiye’deki kadınların yüzde 42’si eşi veya birlikte olduğu kişilerden fiziksel veya cinsel şiddet görmektedir. Yine ayrıca Dünyada kadına yönelik şiddet, özellikle ekonomik, siyasal ve etnik sorunlarla iç içe geçerek artmaktadır. Nijerya'da, Emine Laval'ın evlilik dışı çocuk sahibi olduğu gerekçesiyle şeriat mahkemesi, Mardin'de Şemsiye Allak'ın ailesi tarafından taşlanarak öldürülmesine karar verilmesi bunun en somut ve güncel örnekleridir. Bunlarla birlikte Bugün dünya üzerinde yaşayan kadınların yarısı eşlerinden şiddet görüyor” diyerek kadınların yaşadıkları şiddetin boyutuna dikkat çektiler.

 

Dünya’da kadına şiddet olaylarının artarak devam ettiğini “Çin'de, yılda 1 milyon kız çocuğu doğar doğmaz öldürülüyor olması, Dünyada bu yolla kaybedilen kadın sayısı 40-50 milyonu bulması. Uluslararası Göç Örgütü, her yıl 2 milyon kadının sınır ötesi kadın ticaretinde kullanıldığından bahsedilmesi, ABD'de, her 6 dakikada bir kadına tecavüz edilmesi, İngiltere'de, her 7 kadından biri birlikte olduğu erkek tarafından tecavüze uğruyor olması ve -Fransa'da, her ay 6 kadın aile içi şiddet nedeniyle hayatını kaybetmesi” şiddetin boyutunu anlaya bilmek için örneklerdir.

 

Niğde Barosu Kadına Karşı Şiddet ve Hukuki Araştırmalar Komisyonunun açıklamasının devamında “Ülkemizde şiddete uğrayan kadınların yüzde 92’si resmi kurumlara veya şiddetle mücadele eden STK’lara başvuramamakta, gereken destek verilememekte ve koruma sağlanmamaktadırMevcut tablo, toplumsal cinsiyet eşitliğinin gereğine inanan, uluslararası anlaşmaların esaslarını uygulayan, kadına ikinci sınıf insan gibi davranmayan çağdaş, demokrat bir yönetime ne kadar ihtiyaç olduğunu açıkça göstermektedir” denildi.

 

Niğde Barosu Kadına Karşı Şiddet ve Hukuki Araştırmalar Komisyonu olarak gönüllü şekilde çalışan biz kadın Avukatlar, Bugüne kadar Irak'ta ve dünyanın birçok yerinde işgaller ve ambargolar nedeniyle yüz binlerce kadının ve çocuğun katledilmesinin, şiddet görmesinin, aç bırakılmasının durdurulmasını istiyoruz diyerek açıklamalarına şöyle devamettiler.

Bizler, Türkiye'de yüzde 42'si şiddet gören kadınlarız.

Bizler, Adana’da Sokak ortasında, polislerin gözü önünde vahşice bıçaklanan kadınız.

Bizler, Diyarbakır'da, kendilerine ve kocalarına bilgi verilmeden kısırlaştırılan 17 kadınız.

Bizler, namus cinayetleri sonucunda yaşamımızı yitiren yüzlerce sessiz kadınız.

Diğer yandan; namus, töre cinayetleri, koca-baba dayakları, işkence medyada magazinleştirilerek sunuluyor. Şiddete uğrayan kadının ne yaptığı, ne söylediği ya da nasıl giyindiği sorgulanıyor. Fiziksel, sözel ve cinsel şiddete uğrayan kadınların bunu hak  edip hakketmediği tartışılıyor; kurbanlar suçlanıyor, suçlular "mağdur" ilan ediliyor. Şiddet, dinsel-geleneksel önyargılarla, cinsiyet ayrımcı politikalarla ve yasalar eliyle meşrulaştırılıyor.

 

Bütün bunların sona erdirilmesi için Niğde Barosu Kadına Karşı Şiddet ve Hukuki Araştırmalar Komisyonu olarak çalışan 6 gönüllü Avukat olarak Biz:

Niğde bölgesin de şiddete uğrayan ve mağdur olan kadınlar için başvuru ve sığınma evlerinin sayısının artırılmasını, ücretsiz hukuki danışmanlık ve yasal yardımın yapılmasını,

Devletin kadınlara yönelik her türlü şiddet eylemini açık bir şekilde kınamasını, 

Aile içi şiddeti ve genel olarak kadın ve çocuklara yönelik şiddeti önlemek için kampanyalar, ana-baba eğitim programları başlatılmasını,

Evde, sokakta, işyerinde, gözaltında, cezaevinde yaşanan kadına yönelik şiddetin sorumlularının yargılanmasını ve caydırıcı yasal tedbirler alınmasını İSTİYORUZ! 

Ve bu konu da Niğde Barosu Kadına Karşı Şiddet ve Hukuki Araştırmalar Komisyonu olarak biz üzerimize düşen bütün görev ve çalışmalarımızı yerine getirmeye devam edeceğiz. Şiddet gören mağdurlar Hukuki bilgi almak için her zaman: 0533 216 16 00 numaralı telefondan bize ulaşabilirler.

 


Editör: TE Bilişim