Niğde Eğitim-Sen Yönetim Kurulu tarafından yapılan basın açıklamasında Cumhuriyet Bayramında Ankara’da yapılan yürüyüşe müdahale edilmesini  kınandı.

 

KESK’e bağlı Eğitim-Sen Niğde Şubesi yönetim kurulu tarafından yapılan açıklama şöyle ;



29 Ekim Cumhuriyetin Kuruluş yıldönümü kutlamaları kapsamında Ankara
Ulus’ta on binlerce kişinin katılımıyla gerçekleştirilen yürüyüşe, Ankara
Valiliği’nin yasakçı zihniyeti ve polisin yoğun şiddeti damgasını
vurmuştur. 



29 Ekim Cumhuriyetin Kuruluş yıldönümü kutlamaları kapsamında Ankara
Ulus`ta on binlerce kişinin katılımıyla gerçekleştirilen yürüyüşe, Ankara
Valiliği`nin yasakçı zihniyeti ve polisin yoğun şiddeti damgasını
vurmuştur. 



AKP`nin yasakçı ve baskıcı politikalarının bu şiddeti beslediğine şüphe
yoktur. En temel haklar ve özgürlüklerin giderek ortadan kaldırıldığı bir
dönemde, toplumun farklı kesimlerinden yükselen muhalif seslerin benzer
şiddet biçimlerine sık sık maruz kalması, AKP`nin otoriter yönetim tarzını
tüm açıklığıyla ortaya koymaktadır. 

Cumhuriyet`in ilanının üzerinden 89 yıl geçmiş olmasına rağmen, en temel
demokratik taleplerin şiddet ile bastırılması, AKP`nin otoriter
politikalarına karşı direnenlerin kimi zaman polis şiddetiyle, kimi zaman
da mahkemelerle cezaevlerine gönderilmesi, Başbakanın dilinden düşürmediği
"ileri demokrasi"nin nasıl bir şey olduğunun görülmesi açısından önemlidir.


Bu çerçevede 29 Ekim günü Türkiye`nin birçok ilinde seyahat hakkı ile
gösteri ve yürüyüş hakkı fiilen engellenmiş, polisin yoğun şiddetiyle
Türkiye`nin dört bir yanında adeta olağanüstü hal ilan edilmiştir.
Bilinmelidir ki bu tablo, Türkiye için büyük bir utanç tablosudur. Bu
tablonun sorumluluğu ise yasakçı ve baskıcı politikaları nedeniyle AKP ve
Ankara Valiliği`ne aittir. En temel demokratik hakkını kullanmak
isteyenlere yönelen bu şiddeti görmezden gelmek, bu zulme ortak olmak
demektir. 

Unutulmamalıdır ki böylesi bir süreç demokrasi, eşitlik ve özgürlük
talebini sadece kendisi için değil, tüm toplumsal sorunlar karşısında
yüksek sesle dile getirebilecek ve ilkesel duruşundan taviz vermeyecek
siyasal aktörlerin varlığını zorunlu kılmaktadır. En yakıcı sorunları
görmezden gelen, siyasal iktidarın şoven, ayrımcı ve her aşamasında şiddete
dayanan politikalarına sessiz kalmak demek, yaşanan zorbalığa ortak olmak
demektir. Ancak bilinmelidir ki AKP`nin bu yönetim tarzına karşı
cumhuriyeti savunmak; Kürtler, Aleviler, işçiler, kadınlar, eşcinseller,
öğrenciler gibi toplumun farklı kesimlerinin haklarını ve taleplerini
sahiplenmekle mümkündür. Bu yönde bir mücadele yürütülmeden, AKP`ye karşı
biçimsel bir cumhuriyet savunusu yapmak, cumhuriyetin dinamik yönünü
kavramamak ya da eşitliği ve özgürlüğü içinde barındırmayan bir cumhuriyet
tahayyülü ile hareket etmek demektir.

Eğitim Sen olarak eşit, özgür, demokratik ve barış içinde bir yaşamı nasıl
kuracağımız sorusuna değil de yaşanan polis şiddetine odaklanmamızı
sağlayan AKP`yi ve Ankara Valiliği`ni kınıyor, Ankara Valisi ve olaylarda
sorumluluğu bulunan Emniyet Amirlerini istifaya davet ediyoruz. 

NİĞDE
EĞİTİM-SEN YÖNETİM KURULU

 

Editör: TE Bilişim