Her yıl ilkbaharda Niğde'nin şehir çıkışında Eskigümüş yol kavşağında görünüşte çadırdan ev onlara göre atölyeleri el emeği göz nuru bir birinden farklı nasırlı ellerle sepetler örüyorlar. Bu mesleği severek yaptığını söyleyen eşi Kerziban ve Mehmet Aş," her yıl ilk baharda ailece Niğde'ye geliyoruz 10 metrekare brandadan yaptığımız yer hem evimiz hem mutfağımız 4-5 ay burada kalıyoruz. Konaklamamıza ilgi gösteren başta Niğde Belediye Başkanı Rifat Özkan'a ve bizlere sahip çıkan Niğdelilere teşekkür ederiz. Mersin ve Afyonkarahisar'daki sazlıklarda yetişen kamışları ve Nevşehir Kızılırmak nehir kenarındaki söğüt budaklarından elde ettiğimiz ağaçları günde 8-10:saat çalışarak ayda ortalama 90 sepet yapıyoruz 41 yıldır bunları satarak geçimlerimizi sağlıyoruz. Tanesi ortalama 5 ve 45 liradan satıyoruz. Ördüğümüz sepetleri vatandaşlardan yoğun ilgi görüyoruz.
Sepet örme işini atalarımızdan öğrendik. Eskiden köyümüzde hemen herkes bu işle ilgileniyordu. Şu an bu işi yapan az sayıda kişi kaldı.
Zahmetli bir iş yapıyoruz .Kamış normalde çok değersiz bir bitki olarak görülebilir. Fakat biz ekmeğimizi kamıştan kazanıyoruz. Kamış bizim için çok önemli. Kamış bazı işlemlerden geçtikten sonra örülecek sepet haline getiriyoruz.
Kamışın işlenmemiş halinin sert olduğunu dile getiren Mehmet Aş, "Kamışı bu haliyle örmek imkânsız. Elimizle tek tek ortadan yarıyoruz. Sonra traktör yardımıyla veya taşla eziyoruz. Sulayıp üstünü kapatıyoruz. Bu şekilde yumuşattıktan sonra eşime veriyorum. Eşim de örüp, sepet haline getiriyor. Yaklaşık 25 çeşit modellerimiz var. En çok rağbet görenler ise piknik, çamaşırlık, pazar sepetleri, sebze ve meyve kurutmalığı yazlıklarda, kameriyeler ,evlerin önünde, ve deniz olan yerlerde şemsiye çeşitleri" dedi.
Editör: TE Bilişim
