Niğde Gazeteciler Cemiyeti’nin Basın Açıklamasıdır

 

Niğde’nin Gözbebeği Niğde Üniversitesi’nin, Niğde Gazeteciler Cemiyeti’nin topladığı 50 bin imza ile Niğde’de deki bir kısım samimi çevrelerin ortak hareketi sonucu kurulduğunu hatırlatan, Niğde Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı “Kuruluşunda Niğde Üniversitesi için nasıl samimi ve hassas davranmışsak, bu kurumun yaşatılmasında da aynı hassasiyeti göstermeye kararlıyız.


NGC olarak, biz sadece haber iletme ve mesleki dayanışma rolü yanında, tüzüğümüzde yer alan Niğdelilik bilincinin geliştirilmesi ve Niğde’de hiçbir resmi ve özel kurumun somut ve objektif deliller olmadıkça yıpratılmasının karşısındayız. Niğde Üniversitesi’nin kurulması, patates araştırma enstitüsünün açılması, Niğde’nin kalkınmada öncelikli il olması gayretleri, Niğde Platformunun kurulması, Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül’ün Niğde’ye gelişinde akademisyen ve deneyimli gazeteci NGC üyelerinden 2 ayrı komisyon oluşturarak ilgililere ilettik. NGC olarak, mesleki dayanışma yanında, ülke ve il sorunları konusunda dün olduğu gibi, bugünde sorumlu hareket etme anlayışımızı sürdüreceğiz. 


Kısacası biz, Niğde’nin dışarıda olumsuz bir algı sebebiyle zarar görmesini istemiyoruz. Yıllardır üniversitemizi ve kurumlarımızı kendi çıkarları için hedef edinenler, yıpratılan bu kurumu hangi öğrencinin tercih edeceğini, yıpranmış bir üniversiteye hangi öğretim üyesinin geleceğini düşündüler mi? Niğde Üniversitesi’nin istenilen düzeye gelmesi bir iç sorun mu? Genel yönetimin, yerel yönetimin ve kentin diğer unsurlarının Niğde Üniversitesi’nin tercih edilen üniversitelerin başında gelmesinde fiziksel, ekonomik, hoca ve öğrencilerin barınma sorunları başta olmak üzere gerekli desteği veriyorlar mı? Kayseri’de, Konya’da, Aksaray’da bütün fakültelere ve yüksekokullara, hatta laboratuarlara bir hayırseverin ismi kazınıp halk üniversitesi için seferber olurken biz bunların hangisini başarabildik? Üç tane rektör görevini tamamlamadan bırakmak zorunda kaldı, aynı şekilde medya zaferi olarak görevi bırakan rektörler sonrası egomuzun tatmini haricinde, üniversitede her şey güllük gülistanlık mı oldu? Bu habercilere ve  üniversite düşmanlarına sormak lazım, sizin istediğiniz rektörün kriterleri nedir? Bizde bilelim? Biz sizin kriterlerinizi bilsekte kamuoyu sizin kriterlerinizi çok merak ediyor, açıklayın bizde Niğde Kamuoyu’da sizin Rektör olacak kişideki özellikleri bilmiş olsun” dedi.

Niğde Gazeteciler Cemiyeti(NGC) Başkanlığı açıklamasında basının önemli toplumsal denetim mekanizmalarından biri olduğunu hatırlatıp, “Tabii ki, yanlış olay, kişi ve kurumlar hakkında haber yapılacak. Fakat hep belli kurumlar, belli mihraklarca hedef haline getiriliyorsa, 8 ay önceki yargıdaki olay, ısıtılarak aylar sonra gündemin birinci maddesi haline getirilmek isteniyorsa, bu gelişmelerin ve bu kişilerin üniversiteden dünden bugüne talepleri de dikkate alınarak, kimin ne için çabaladığını Niğde Kamuoyunun yorumuna bırakıyoruz.” Denildi.

Medya sahip olduğu güç sebebiyle, özellikle 1990’larda devlet-işadamı ilişkilerinin karmaşık bir çıkar ağına dönüştüğü Türkiye’de, koruması gereken bir kısım değerleri bizzat aşındıran bir sektör olduğunu vurgulayan açıklamada, “Girişimciliğin evrensel normlarına ve kurallarına uyarak meşakkatli ama sahici büyüme peşinde koşmak yerine siyasete dayanarak rant elde etmek, 1980’lerin “köşe dönme” ikliminde boy attı. İşadamları neden banka sahibi olmak istedilerse hemen hemen aynı dürtülerle medyaya el attılar. Sonuç hem kendileri, hem toplum, hem de saygınlığı ayaklar altına alınan basın için hüsran oldu.”denildi.

Türkiye’de medya sektörü ana faaliyetinden kâr etmemesine, reklam ve satış gelirleri giderlerinin gerisinde kalmasına rağmen, “büyük işler yapan gruplar” sektörde şaşaalı yatırımlar yaptıklarının altını çizen, Niğde Gazeteciler Cemiyeti(NGC)  Başkanlığı açıklamasında; “Pahalı teknolojilerin kullanılmasıyla beraber yüksek sermayeli yatırımlara ihtiyaç duyulması, diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de medyadaki sermaye yapısını zaman içinde değiştirdi.  Basın işinin içinde yetişen ailelerin çıkardığı gazete ve dergiler zaman içinde el değiştirdi, asıl işi olmayan kişiler değişik sebeplerle basın alanının renkliliği içinde yeni maceralara atıldılar. Yaygın Medyadaki bu büyüme ve mesleki değerlerden uzaklaşma, son 15-20 yıldır yerel medyada da aynı şekilde yansımaları oldu.”denildi.

Dürüst, tarafsız ve basın ahlakına uygun bir yayıncılık anlayışının yerleşmesi gerektiğini belrten, Niğde Gazeteciler Cemiyeti(NGC) Başkanlığı açıklamasının devamında; “Unutulmamalıdır ki, çağdaş demokrasinin tüm kuralları ve kurumlarıyla işlerlik kazanması, iyi işleyen bir medya yapısıyla mümkündür. Medyanın güçlü olması, gerek ifade özgürlüğünün temini, gerek kamuoyunun istek ve taleplerinin doğru yansıtılması bakımından hayati önemdedir. Bundan dolayı gazetecilik, günümüzün en önemli ve etkili mesleklerinin başında gelmektedir. Ancak, basınımız da görevini icra ederken, basın etik kurallarını daima kendine kılavuz edinmelidir. İlkeli, kamu vicdanına ve toplumsal yaşama saygılı habercilik anlayışından asla uzaklaşmamalıdır.”denildi.

NGC açıklamasında şu görüşlere yer verildi; “Niğde Üniversitesinin olmadığı bir Niğde’yi hep birlikte düşünelim. Sosyal hayat kültür hayatı ve ekonomik hayat nasıl bir tablo içerisinde yer alırdı. Çok geniş imkânları olan bir kısım iş çevreleri ve meslek odaları sivil toplum kuruluşları, Üniversiteye fiziki mekân, derslik laboratuvar veya herhangi bir konuda hangi desteği verdiler. Vermeden istemek Allah’a mahsustur. Bizler Niğde Gazeteciler Cemiyeti olarak, Niğde Üniversitesini karşılıksız seviyoruz, inanıyoruz ve bu kurumun Niğde için sosyal bir nimet, ekonomik bir nimet ve kültürel bir nimet olduğu inancındayız.”

 

NİĞDE GAZETECİLER CEMİYETİ BAŞKANLIĞI






Editör: TE Bilişim