Genç Memur-Sen Niğde İl Temsilcisi Sedat Özdemir’den Üniversite Gençliğine Çağrı.

 

Genç Memur-Sen Niğde İl Temsilcisi Sedat Özdemir yaptığı basın açıklamasında;  Söz söylemek yerine gürültü çıkarmayı tercih edenlere, ilmin birleştiriciliğini ve irfanın aydınlık iklimini idrak edemeyenlere, Şiddeti bir yöntem, kavgayı çıkar yol zannedenlere karşı; farklılıklarımızın zenginlik ve ülkemiz için manevi bir sermaye olduğunu hatırlatmak ve onları dünyanın en anlamlı, en birleştirici eylemine davet etmek için bu bildiriyi yayınlıyoruz.

 

Üniversiteli gençliğini suni ayrımlarla kamplaştırmak, aralarına siyasi fay hatları döşeyerek bilim ortamını ifsat etmek, gençleri şiddet ve terör dalgasının dinamik gücü olarak kullanmak için kolları sıvayan karanlık şer odaklarına karşı , ‘ortak’ bir ses vermek, konuya gereken toplumsal duyarlılığı sağlamak için bugün harekete geçmiş bulunuyoruz.

 

*Eski Türkiye’nin ideolojik saplantılı ellerinin karanlık planlarını bozmak için;

*Ülkeyi kaos eylemleriyle istikrarsızlaştırarak kardeşlik iklimini bozarak kavgadan siyasi çıkar sağlamak isteyenlere tepkimizi göstermek için;

            *Gençlerin senaryosu karanlık mahfillerde yazılan oyunlara gelmeyeceğini haykırmak için ;

*Tüm siyasi provokasyonlara sosyal manipülasyonlara rağmen sağduyu ve soğukkanlılığımızı muhafaza etmekte kararlı olduğumuzu göstermek için;

*Üniversitelerimiz ilmi kaygıların, insani değerlerin hayat bulduğu irfanın ve hikmetin peşinde koşan çağın şuurlu ve erdemli gençliğin yuvası olmalıdır demek için ;

*Ve Cumhuriyet  Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ı şehit edenleri kınamak, maşa örgütlerin eliyle tezgâhlanan bu alçak saldırıların, milletimizin sahip olduğu birlik ve beraberliğini bundan önce olduğu gibi bundan sonra da yıkmaya yetmeyeceğini milletin irfanının tüm karanlığı aydınlatacağını deklare ediyoruz.


Üniversite gençliğinin içine çekilmek istendiği tuzağa karşı onların yanında olduğumuzu göstermek istiyoruz. Bu şiddet sarmalından uzaklaşmak için gençliğimizi ”Kitap okumaya, karanlığa karşı bir mum yakmaya” davet ediyoruz”

 

Üniversite gençliğinin şiddet sarmalı ile terör dalgasına maruz bırakılması, ülkenin geleceğine yerleştirilmiş olan bir nükleer bombadır. Üniversiteler, beyin gücü yetiştiren, aydınlarımızın ve önderlerimizin yetiştiği bilim yuvalarıdır. Bilim yuvalarında yetişen gençliğimize kast eden karanlık eller, ülkenin geleceğini sabote etmenin çabası içerisindedir. Geleceğimiz dinamitlenirken sessiz mi kalmalıyız? Şiddetin ve terörün panzehiri olması gereken ilim ve irfan yuvaları, bu şiddet ve kirli provokasyonlara teslim mi olmalı? Buna hayır diyoruz, bütün gücümüzle, bütün benliğimizle, bütün vatanseverliğimizle… Zira dinamitlenen yol Büyük Türkiye’ye giden yoldur!

 
T
üm gelişmiş ülkelerde üniversiteler, gelişimin lokomotifi, toplumsal ilerlemenin ana eksenini belirleyen kuruluşlar oldular. Türkiye’de de üniversiteler, üniversal, evrensel bilgi üretmenin ve insanlık için değer yaratmanın başat aktörleri olmaları gerekirken, bu ilim ve irfan yuvalarının terör dalgası ile iğdiş edilmelerine müsaade edilebilir mi? Üniversitelerde şiddet ve terör dalgasının yayıldığı bu dönemde, sessiz kalmanın  bu ülkeye yapılabilecek en büyük kötülük olduğunu düşünüyoruz.

 

Buradan tüm üniversite gençliğine, STK’larımıza, Öğrenci kulüp ve konseylerimize ‘Sesini değil, Fikrini yükselt’ diyerek tüm gençlerimize birlik olma çağrısında bulunuyoruz!

 

Bu çağrı, Büyük Türkiye yolunda emin adımlarla yoluna devam eden ülkemizin, üniversite gençliğini, olaylar karşısında “SERİNKANLI HAREKET ETME, “AKLIN YÖRÜNGESİNDE SAĞDUYULU DAVRANMA “ZAMAN OMUZ OMUZA VERME ZAMANIDIR” diyoruz.

 

Bu çağrı, küresel ve ulusal piyonların, üniversite gençliğini kendi kirli emellerine alet etmek isteyen karanlık mahfillere karşı, ‘BİR SAĞDUYU”  çağrısıdır. Bu çağrı, üniversiteleri terör dalgası ile üniversite gençliğini provokasyonlarla birbirine düşürmek isteyenlerin heveslerini kursakta bırakmak için ‘BİRLİK’ çağrısıdır, “BERABERLİK” çağrısıdır.

 

Bu çağrı sana sevgili üniversiteli kardeşim! Geçmişi hatırla ve buradan ders çıkar! Geçmişte de üniversite gençliği arasında çeşitli ayrımlar çıkardılar, peki suni olarak yaratılan bu şiddet dalgasından kim zarar gördü? Kim kazandı? Şiddetle, kavgayla, terörle bugüne kadar sahi kim kazandı? Bunu en iyi sen anlayabilir, en iyi sen görebilirsin!

 

Türkiye, tarihi bir seçim öncesinde yine karanlık mahfillerin kirli provokasyonlarla ülkeyi kaosa sürüklemek istedikleri hassas bir süreçten geçmektedir. Geçtiğimiz günlerde bir savcımızın kalleşçe şehit edilmesi, sözünü ettiğimiz hassas dönemin en önemli olayıdır. Bu cinayeti büyük bir nefretle kınıyor, kamuoyunu sağduyuya davet ediyoruz.

 

Eski Türkiye özlemi duyanlara fırsat vermeyeceğiz. Milleti ve değerlerini hedef alanların senaryolarında yer almayacağız. Milletimizin, hem dışarıdan hem de içeriden tezgahlanan kirli oyunlarla, hedef alındığı bir süreçte gençliği yalnız bırakmayacağız. Soylu gençliğin inşası medeniyet değerlerimizin ihyası için kitap okuyarak kendimizi en iyi şekilde yetiştirerek her zaman üzerimize düşeni yapmayı, milletimize karşı bir borç bileceğiz...

 

Editör: TE Bilişim