MEB’in İlköğretim Öğrencilerine yönelik ADEY Anketinin sakıncaları üzerine Türk Eğitim Sen Niğde Şube Başkanı İhsan Uğraş’ın basın açıklaması ;

 

Türk Eğitim Sen Niğde Şube Başkanı İhsan Uğraş açıklamasında şu görüşlere yer verdi  ;

 

İlköğretim Genel Müdürlüğü 25 AĞUSTOS 2011 tarihinde yayınlamış olduğu genelge ile İlköğretim çağındaki çocukların okula devamları ve zamanında diploma alarak okulu tamamlamaları amacına uygun olarak bir çalışma başlatmıştır. Bu çalışmada 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu, 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin okula erişim ve devamın sağlanmasıyla ilgili maddeleri kendilerine dayanak oluşturmuşlardır.

 

25.08.2011 tarih, 9982 sayı ve amalı Devamsızlık Yönetimi konulu İlköğretim Genel Müdürlüğü’nün genelgesinde: “Devamsızlık yapan çocuğa nelik bireyselleştirilmiş uygun müdahalelerin yapılmasını sağlamak ve takibini yapmak amacıyla "Aşamalı Devamsızlık Yönetimi" (ADEY) geliştirilmiştir’ denilerek ADEY’in amacı açıklanmıştır.  Bu amacın gerçekleştirilmesi için de bütün ilköğretim öğrencilerinin cevaplandırmasının zorunlu tutulduğu 30 soruluk bir anket hazırlanmıştır. Ancak bu soruların ilköğretim öğrencilerine sorulması sakıncalıdır. Çünkü soruların önemli bir kısmı aile mahremiyetine yöneliktir. Aile mahremiyeti Anayasamızca teminat altına alınmıştır  (T.C. ANAYASASI: 20 ve 25. Maddeler). ADEY ile ilgili veliler sendikamıza şikâyet ve endişelerini bildirmişlerdir. Bu şikâyetlerin ve endişelerin bir kısmı şöyledir:

 

ADEY, gerçekten Aşamalı Devamsızlık Yönetimi Eğitimi mi?

ADEY adı altında yapılması istenen anketler neden bütün öğrencilere uygulanmaktadır?

Gerçekten devamsızlık yönetimi amacıyla yapılan anketler sadece devamsızlığı olan ya da devamsızlık riski olan öğrencilere neden yapılmamaktadır? Bu anketlerin yapılış amacı net değildir. Nitekim sorulan özel ve detaylı sorular öğrencilerin ve ailelerinin bütün boyutlarını açığa çıkarmaya yöneliktir.

 

ADEY çalışmalarında öğretmen uzmanlığı olmayan konularda öğrencilere sorular sormaktadır

Öğretmenin bu soruların nasıl soracağı ve sorunun cevabında nasıl bir sonuca varılacağı bilgisi bulunmamaktadır

Örnek:

-- Sana dokunan var mı?

--Evet, var öğretmenim. (sıra arkadaşım koluma dokundu!)

Sonuç: öğretmen e-okula evet girer ve çocuk cinsel istismara uğrayan öğrenci konumuna gelmiştir.

 

Sorulara verilecek cevapların güvenirliliği

Hiçbir öğrenci ailesine toz kondurmaz. Örneğin aile içinde fiziki kavga olsa bile öğrenci yok diyecektir.

Anlık duygular öğrencilerin vereceği cevapları değiştirebilir

Mesela o gün babasından çikolata alamamış bir öğrenci;

Ailen seninle ilgileniyor mu? Sorusuna Hayır diyebilir.

Sonuç: İlgi eksikliği.

ADEY çalışması bittikten sonra öğrenci-öğretmen- veli ilişkisi

ADEY soruları yöneltilen öğrenci ile öğretmenin daha sonraki ilişkileri ne duruma gelir? Unutulmamalıdır ki öğrenci- öğretmen ilişkisi sürekli olan bir ilişkidir.

Örneğin ailede suç işleyen var mı?

İçki içiyor musun?

Ailede fiziki kavga var mı?

Sorularına evet cevabını alan bir öğretmen öğrencisine karşı objektif olabilecek mi? Ya da öğrenci bu cevaplara evet cevabını verdikten sonra öğretmene karşı bir utanç hissine kapılmayacak mı?

ADEY sorularının büyük çoğunluğu aile mahremiyetine aykırı

Öğretmen bu çalışmada uygulayıcı olarak aile içine kadar giren ve her ayrıntıyı rapor eden, öğrenci ise ailesini açığa çıkaran konumdadır. Bu noktada yapılan çalışmadan haberdar olan veliler, “öğretmen benim aileme nasıl karışabilir?”  düşüncesini rahatlıkla geliştirebilir.

 

ADEY çalışmalarının süresi ve iş yükü

ADEY sorularının bir kısmı öğrencilere sorulmaktadır. Bu noktada öğrenci öğretmene cevap verme konumundadır. Öğretmen aldığı bilgileri kaydetmekle yükümlüdür. Öğrenciye sorulan 3 anket ve öğretmenin cevaplayacağı 1 anket. Bir öğrencinin ADEY işlemleri 10’ ar dakikadan 40 dakika sürer. 40 kişilik bir sınıfta bu çalışma 40 ders saati demektir. Eğitimin ortalama 40 ders saati aksaması düşünülmemiş ve öğretmene verilen iş yükü de hesaba katılmamıştır.

 

Okula ve Öğretmene Karşı Yönlendirici ve suçlayıcı sorular

Öğretmenlerini seviyor musun?

Kendini okula ait hissediyor musun?

Okulu seviyor musun?

Öğretmenlerin sana değer veriyor mu?

Sürekli tekrar eden ve açık arayan sorular öğrenciyi, okulu ve öğretmenleri suçlamaya yönlendirmektedir. Öğrencinin okulu ve öğretmeni tartışacağı hatta rahatlıkla suçlayacağı sorulardır. Bu anlamda öğretmenler ve halk gözündeki konumları düşünülmemiştir.

 

Bu çalışmayı hazırlayan komisyonda öğretmen bulunmadığı bellidir

Öğretmen bu tür soruları asla sormaz. Çünkü öğretmen psikolog, öğrenci de hasta değildir. Psikologlara ait soruları öğretmenlerin öğrenciye uygulaması büyük bir hatadır.

 

e-okulda elektronik kayıt altına alınan bilgilerin nasıl korunacağı da ayrı bir sorundur

Nitekim veliler evlerine kadar gelen kitap pazarlamacıları ve dolandırıcılardan dert yanmaktadır. Bu çalışma verileri tüm ülkenin detaylı fotoğrafı olacaktır.

Anayasamızın Düşünce ve kanaat hürriyeti ile ilgili 25. Maddesi şöyledir: “Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz”.

Yukarıda ifade edilen nedenlerin dışında yapılan bu çalışma anket ve araştırma çalışmalarının vazgeçilmez kuralı olan gönüllülük esasına da aykırıdır. Yine bu anketler amacına uygun değildir ve bütün öğrencilere uygulanmak istenmesi kötü niyetli bir fişleme çalışması olduğu değerlendirilmektedir. Öğrencilere soramayacağımız, yaşları ve psikolojik gelişimlerine uygun olmayan, sorarken insanın yüzünün kızardığı çeşitli sorulardan oluşan bu anketlerin okul rehberlik servisleri tarafından sürekli devamsızlık yapan öğrencilere uygulanması gerekmektedir. Aksi durumda bütün öğrencilere uygulandığında veli ve öğretmen karşı karşıya gelmekte ciddi sorunlar yaşanmaktadır. İvedilikle bu çalışmanın amacına uygun hale getirilmesi veya uygulamadan tamamen kaldırılması gerekmektedir.

 

SONUÇ OLARAK

 

1-      ADEY Uygulaması Yasa, Yönetmelik Ve Genelgedeki Amaçlara Uygun Değildir.

2-      Anayasanın İlgili Maddelerine Aykırıdır.

3-      Uygulanması Güç Ve Sakıncalıdır.

4-      Öğretmenlerin İş Yükünü Gereksiz Yere Artırmaktadır.

5-      Pedagojik Kurallara Uygun Değildir.

6-      Anket Ve Araştırma Kurallarına Uygun Hazırlanmamıştır.

7-      Bilgilerin Güvenliğinin Sağlanamama Yayılma Riski Bulunmaktadır.

8-      Çalışma İlköğretim Öğrencilerine Uygun Değildir.

  

İhsan UĞRAŞ

Türk Eğitim-Sen Niğde Şube Başkanı

   





Editör: TE Bilişim