17.Mücadele Yılını Karşılarken Eğitim Senli Olmaktan Gurur Duymak!
 
Ülkemizde eğitim ve bilim emekçilerinin sendikal mücadelesinin tartışmasız öncüsü Eğitim Sen, mücadelesinde 17. yılına giriyor. Yüz yılı aşkın bir geçmişe sahip olan eğitim emekçileri mücadelesinin günümüzdeki tek gerçek temsilcisi olan sendikamızın mücadele tarihi, sadece eğitim ve bilim emekçilerinin sendikal örgütlenmesinin ve mücadelesinin tarihi olmamıştır. Encümen-i Muallimin'den Türkiye Öğretmen Dernekleri Milli Federasyonu'na (TÖDMF), TÖS'ten Eğitim Sen'e kadar uzanan onurlu ve kararlı mücadelemizin temelini aynı zamanda ülkemizin demokratikleşmesi, her türlü sınıfsal, dinsel, etnik ve cinsel ayrımcılığın son bulması mücadelesi oluşturmaktadır. Eğitim Sen, 16 yıllık mücadele sürecinde, emekçilerin haklarının ancak demokratik, laik, eşitlikçi ve barış içinde bir ortamda anlam bulacağı inancından hareket etmiştir.
 
           Bu hareket tarzının doğal sonucu olarak eğitim emekçileri başta olmak üzere ülkemiz kamu emekçilerine mücadele azmi ve kararlılığıyla kutup yıldızı misali yol gösterici rehber olmuş, bayrağındaki güneş misali çekim merkezi ola gelmiştir. Sendikamızın öncellerinden olan TÖB-DER le 1978 li yıllardaki öğrencilik yıllarımdaki tanış kanlık 1989-90 lı yıllardaki emekçi öğretmen hareketinin sendikalaşarak örgütlenelim çağrısına tereddütsüz uymamı sağlamış, o günden bu güne mücadelenin içinde kesintisiz kalmamı sağlamıştır.
 
 Gerek Eğit Sen de olsun, gerek Eğitim Sende olsun üye ve yönetici olarak geçirdiğim tüm deneyimlerde “dayanışmanın, omuz omuza olmanın” bizi keyiflerince yönetmek isteyenlere nasıl korku saldığını, nasıl talaşa düşürdüğüne düzinelercesine tanık oldum.
 
            2011 yılının 23 Ocak günü 16. mücadele yılını bitirip 17. mücadele yılına girecek olan sendikamız Eğitim Senli olma onurunu taşıyan emekçilerle bu onuru paylaşmaktan gurur duyuyor sendikal örgütlenme tarihimizin kısa bir özetini yaparak yeni mücadele yılında hep birlikte Eğitim Sen Bayrağını daha daha yukarı çıkarma görevinin tüm Eğitim Sen üyelerinin sorumluluğunda olduğunu hatırlatırım.
 
                                                                                   Göksel Rıza ÖZKAN
                                                                                     Eğitim   Emekçisi   
Eğitim sen Kısa Tarihçesi:
Eğitim emekçilerinin İkinci Meşrutiyet döneminde Encümen-i Muallimin ile başlayan örgütlenme ve mücadeleleri, 1900’lerin ilk çeyreğinde anti-emperyalist bir tutumla bağımsızlık mücadelesi doğrultusunda bir hat izlemiştir. Cumhuriyet ideolojisini yaygınlaştırma amacıyla, eğitimin yaygınlaştırılması çabalarının damgasını vurduğu 1930’lu ve 1940’lı yıllarda eğitim emekçileri, görece zayıf örgütlenmeleriyle, eğitim hakkının yaşama geçirilmesi ve halka ulaştırılmasında etkili olmuşlardır.
 
İlk kez 1950’lerde Türkiye Öğretmen Dernekleri Milli Federasyonu (TÖDMF) ve Köy Öğretmen Dernekleri ile ulusal ölçekte yaygın bir örgütlenme yaratan eğitim emekçileri, 1965’te Türkiye Öğretmenler Sendikası’nı (TÖS) ve Türkiye İlkokul Öğretmenleri Sendikası’nı (T.İLKSEN) kurarak sendikal form içinde örgütlenmişlerdir. Kendi sınıf kimliklerine ilişkin algılarında köklü bir dönüşüm yaşayan eğitim emekçileri, 1960’ların sonlarında yükselişe geçen sınıf hareketinin de etkili bir bileşeni durumuna gelmiştir. TÖS’ün gerçekleştirdiği Devrimci Eğitim Şûrası ile TÖS ile T.İLKSEN’in Aralık 1969’da gerçekleştirdiği Genel Öğretmen Boykotu, 12 Mart darbesine giden yolda önemli kilometre taşları olmuştur.
 
12 Mart 1971 tarihli askeri darbe sonrasında sendikal örgütlenme özgürlüğünden yoksun bırakılan eğitim emekçileri, aynı yıl kurdukları Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER) ile bütün 70’ler boyunca hem sınıf hareketinde, hem de anti-faşist mücadelede ön saflarda yerlerini almışlardır.
 
12 Eylül 1980 askeri darbesinin TÖB-DER’i kapatarak yöneticilerini ve pek çok üyesini tutuklamasının yanı sıra öğretmenlere dernek kurma yasağı getirilmiş, böylece eğitim emekçileri örgütsüz bırakılmaya çalışılmıştır. Bu çağdışı yasağa karşı 1986 yılından başlayarak “abece Dergisi” etrafında ve 1988’den itibaren “Eğitimciler Derneği” (EĞİT-DER) tarafından sürdürülen çalışmalar sonucunda eğitim emekçileri 28 Mayıs 1990’da Eğitim İşkolu Kamu Görevlileri Sendikası’nı (EĞİTİM-İŞ) ve 13 Kasım 1990’da ise Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası’nı (EĞİT-SEN) kurmuşlardır. Eğitim emekçilerinin meşru haklarını kullanarak örgütledikleri ve diğer kamu emekçilerine de umut veren, yol gösteren sendikaları çeşitli yasal ve fiili engellemelere, baskılara karşın hızla kitleselleşmiş ve on binlerce eğitim emekçisiyle buluşmuştur. EĞİTİM-İŞ ile EĞİT-SEN’in 23 Ocak 1995’te birleşerek oluşturdukları sendikamız EĞİTİM SEN, işte bu yüz yıllık eğitim emekçileri hareketinin günümüzdeki temsilcisi ve sürdürücüsüdür.
 
Sendikamız EĞİTİM SEN’in Türkiye’nin her yerinde, 81 ilde 100 şubesi ve 114 binden fazla üyesi bulunmaktadır. Eğitim emekçilerinin ekonomik, sosyal, demokratik ve kültürel haklarını koruma ve geliştirme, özgür-demokratik bir çalışma yaşamının oluşturulması mücadelesi; demokratik ve yaşanılası bir ülke talebiyle birlikte sendikal mücadelemizin ana eksenini oluşturmaktadır. Bu bağlamda EĞİTİM SEN, üyelerinin haklarını ve çıkarlarını koruyup geliştirme doğrultusundaki mücadelesini, bir yandan güvenceli çalışma, nitelikli ve kamusal eğitim talepleri için sürdürülen mücadeleyle, öte yandan da eğitimi sermayenin tahakkümünden kurtarmak amacıyla yürütülen mücadeleyle birlikte, bütünlük içersinde ele almakta ve sürdürmektedir. 
 
Sendikamız EĞİTİM SEN, kurucu üyesi olduğu Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (KESK) ve ülkemiz sınıf hareketinin etkili bir bileşeni olarak uluslararası ilişkilerine ve uluslar arası dayanışmaya da özel bir önem vermektedir. Ağırlıkla Avrupa ülkelerindeki eğitim sendikaları ile ilişki içinde olan sendikamız, Asya, Afrika ve Amerika kıtalarından ulusal sendikalarla da ortak çalışmalar ve projeler yürütmektedir. Tüm dünyada 30 milyondan fazla eğitim ve bilim emekçisinin ortak örgütü olan Eğitim Enternasyonali’nin (EI) Türkiye’deki tek üyesi olan sendikamızdır.
 
Editör: TE Bilişim