Arısız bir dünya mümkün mü?

Dünya genelinde arıcılar, sürülerini kaybediyorlar. Amerika’da iki yılda (2005-2007) bal arılarının yüzde 25’i yok oldu. Bazı Avrupa ülkelerinde ise durum daha da kötü.

ARAŞTIRMA 17.10.2010, 14:38 17.10.2010, 14:38
Arısız bir dünya mümkün mü?
Dünya genelinde arıcılar, sürülerini kaybediyorlar. Amerika’da iki yılda (2005-2007) bal arılarının yüzde 25’i yok oldu. Bazı Avrupa ülkelerinde ise durum daha da kötü.
 
Bu fenomen, Colony Collapse Disorder yani kitlesel arı ölümleri sendromu olarak adlandırılıyor. Bunun sadece doğal dengeye değil aynı zamanda ekonomiye de ciddi etkileri olacaktır.

Bir Fransız bal üretici düşüncelerini dile getiriyor:
‘‘Büyük müktarda arı kaybımız oluyor. Alsace, Isere ve Lyon gibi bölgelerde bazan sürünün yüzde 50’den fazlasını kaybedebiliyoruz. Mesela yıl içerisinde burada yüzde 25 oranında kaybımız oluyor. Kış sonu itibariyle yüzde 15’lik kayıp yaşıyoruz. Bu da gayet normal.’‘

Avrupa Birliği araştırma projesi, mart ayından bu yana problemin araştırılması için Bee-Doc adı altında 9 ülke ve 11 ayrı üniversitede ortak çalışma yürütüyor. Bu alandaki en uzman kişilerden biri olan ve buradaki çalışmaları koordine eden Profesör Robin Moritz, Bee-Doc hakkınde bilgi verdi:

‘‘Bee-Doc düşüncesinin arkasında üç temel neden var. Birincisi; hastalıkların teşhisi, böylelikle arı hastalıklarının teşhisi için yeni araçların geliştirilmesi. Diğeri, hastalıkların önlenmesi için yeni stratejiler geliştirilmesi. Üçüncüsü ise, şu anda sahip olduğumuz sıkıcı kimyasal tedavilerin ötesinde, yeni yöntemlerin bulunması.’‘

Stuttgart’daki Honhenheim Üniversitesi Dr. Peter Rosenkranz yönetiminde araştırmanın bir ayağını geliştiriyor. Araştırmacılar arı sürüsünün içine zararlı toksik maddeler koyuyor. Amaç, çeşitli unsurların etkileşimi nasıl çalıştırdığını belirlemek.

Dr. Peter Rosenkrant bal arılarının savunma mekanizmalarını nasıl kullandıklarını görmek istediklerini ifade etti:

‘‘Öncelikli olarak parazit ve böcek ilaçlarının karışımının ortak etkilerini bilmek istiyoruz. İkinci olarak arı sürüsünün nasıl tepki vereceğini görmek. Sürünün, kendisine uygulanan bu çevre stresini ve verilen zehirli maddelere karşı toplu olarak nasıl bir savunma geliştirdiklerini görmek istiyoruz.’‘

Bal arılarının ölümünde biyolojik çeşitliliğin azalması şüphelenilen ana sebep olarak görülüyor. Bunun yanısıra kimyasal maddelerin kullanımı ve hava kirliliği de önemli etken. Araştırmacılar birçok nedenin biraraya gelmesini kitlesel arı ölümlerine neden olarak gösteriyor:

Dr. Rosenkranz de bal arılarının tek nedenden ölmediğini söylüyor:
‘‘Kitlesel ölümlerin birçok nedeni olabilir. Şu anki en büyük neden ise varroa paraziti. Özellikle de sonbahar ve kış aylarında. Ama açlık, yanlış yönetilme, böcek ilaçları ve yetersiz beslenme bal arılarının daha fazla dayanamayarak ölmesine neden olabilir.’‘

Almanya’daki Halle Wittenberg Üniversitesi de genetik üzerine araştırmalar yapıyor. Burada söz konusu olan, bütün arıların genetik mirası altında hangi tek genin arıların stresinin kaynağı olduğunu çözümlemek. Hastalık, parazitler ve böcek ilaçları da aktif halde. Projenin başında ise Dr. Berhard Kraus bulunuyor.

Dr. Kraus hanüz yolun sonuna gelinmediğinin altını çiziyor:
‘‘Bal arılarının organizmalarının kalıtımsal malzemesi geçtiğimiz yıllarda çıkarıldı. Şu aşamada bütüm genomayı biliyoruz. Kitabın yazılış şeklini biliyoruz. Ancak henüz tamamını okuyamadık. Verilen hususiytlerin içinde hangi genlerin dahil olduğunu bilmiyoruz. Bu, önümüzdeki yıllarda biyologların meşgul olacağı bir konu olacak.’‘

Birden fazla bilim dalının ortak yaklaşımı sorunun çözümüne yardım edebilir. Aynı zamanda Avrupa bilimsel projelerinin içeriği ki, bu da çok uluslu bir yaklaşım.

Dr. Kraus:
‘‘Avrupa genelinde birçok kişi farklı alanlarda bal arısı biyolojisi üzerine çalışıyor. Zirai ürünler üzerine çalışan uzmanlarımız ve biyokimyacılarımız var. Bal arılarının korunması konusunda alan çalışması yapan arkdaşlarımız da var. Aynı zamanda bizim gibi arı genetiği üzerine çalışan insanlar da.’‘

Araştırmanın bir diğer ayağı ise Fransa’nın Avignon kentinde devam ediyor. Yves Le Conte’un ekibi de yerel arıların enfeksiyonlara karşı direnci üzerine çalışmalar yapıyor.

Yves Le Conte, yerel arıların neden dirençli olduklarının sırrını bulmaya çalıştıklarını dile getiriyor:

‘‘Avignon ve Batı Fransa’da; hiç bir hastalığa karşı önlem alınmadığı halde, sadece parazitlere değil, tüm hastalıklara karşı direnç gösteren arılar var. Diğerleri ölürken bu arıların neden hayatta kaldığını öğrenmek istiyoruz. Bu bizim için, genlere varana kadar bu mekanizmayı öğrenebilmek açısından çok ilginç bir model.’‘

Üç yıl sürecek bu proje, arı sahiplerinin kitelsel arı ölümlerine karşı koyabilmelerine çözüm bulmaya çalışıyor. Çözüm henüz uzak görünse de çalışmalar devam ediyor.

Prof Moritz, tedavi yerine rahatsızlık nedenini ortadan kaldırmak istediklerini söyledi:

‘‘Biz sorunu ortadan kaldırmak yerine onu önlemek için üreticilere araç veriyoruz. Sanırım bu da gerçekçi olan yöntem. Üç yıllık çalışmamızdaki hedefimiz bu. Bu uzun yolda bal arılarının üremesi ve kitlesel ölümlerin ortadan kalkması için çalışmalara devam edeceğiz. Bee-Doc projesi çerçevesindeki çalışmamızın şeması sanırım şimdilik böyle.’‘

Arıları korumanın yollarını aramakla doğal dengenin korunması eş zamanlı yürütülmeli. Arılar aynı zamanda gezegenin sağlıklı olduğunun hassas bir göstergesi. Eğer onlar hayatta değillerse insanoğlu için de sorun var demektir.

euronews
 

Yorumlar (0)
banner696
Günün Anketi Tümü
BOR'da Hangi Yatırım Gerçekleştirilmeli... Geliştirilmeli...
BOR'da Hangi Yatırım Gerçekleştirilmeli... Geliştirilmeli...
Günün Karikatürü Tümü
Namaz Vakti 21 Mart 2023
İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 25 60
2. Fenerbahçe 24 54
3. Beşiktaş 25 49
4. A.Demirspor 25 45
5. Trabzonspor 25 44
6. Başakşehir 24 41
7. Kayserispor 25 38
8. Konyaspor 25 34
9. Karagümrük 24 31
10. Antalyaspor 25 28
11. Alanyaspor 25 28
12. Sivasspor 25 27
13. Kasımpaşa 25 26
14. Gaziantep FK 25 25
15. Ankaragücü 24 25
16. İstanbulspor 24 24
17. Giresunspor 24 23
18. Hatayspor 24 23
19. Ümraniye 25 22
Takımlar O P
1. Samsunspor 26 54
2. Eyüpspor 26 53
3. Pendikspor 26 47
4. Rizespor 25 46
5. Keçiörengücü 26 46
6. Sakaryaspor 26 46
7. Bodrumspor 26 41
8. Manisa FK 25 39
9. Boluspor 25 38
10. Bandırmaspor 25 37
11. Göztepe 25 35
12. Tuzlaspor 26 28
13. Altay 26 25
14. Adanaspor 26 25
15. Erzurumspor 25 24
16. Altınordu 25 20
17. Gençlerbirliği 25 17
18. Denizlispor 26 17
19. Yeni Malatyaspor 26 16
Takımlar O P
1. Arsenal 28 69
2. M.City 27 61
3. M. United 26 50
4. Tottenham 28 49
5. Newcastle 26 47
6. Liverpool 26 42
7. Brighton 25 42
8. Brentford 27 42
9. Fulham 27 39
10. Chelsea 27 38
11. Aston Villa 27 38
12. Crystal Palace 28 27
13. Wolves 28 27
14. Leeds United 27 26
15. Everton 28 26
16. Nottingham Forest 27 26
17. Leicester City 27 25
18. West Ham United 26 24
19. Bournemouth 27 24
20. Southampton 28 23
Takımlar O P
1. Barcelona 26 68
2. Real Madrid 26 56
3. Atletico Madrid 26 51
4. Real Sociedad 26 48
5. Real Betis 26 45
6. Villarreal 26 41
7. Athletic Bilbao 26 36
8. Rayo Vallecano 26 36
9. Osasuna 26 34
10. Celta Vigo 26 34
11. Mallorca 26 32
12. Girona 26 31
13. Getafe 26 29
14. Sevilla 26 28
15. Cadiz 26 28
16. Real Valladolid 26 28
17. Espanyol 26 27
18. Valencia 26 26
19. Almeria 26 26
20. Elche 26 13

Gelişmelerden Haberdar Olun

@