Soma dan İstanbul Torunla İnşaata oradan Ermenek’e, Ermenek den Isparta’ya Plaza inşatlarından tersanelere kısacası hayatın tüm alanlarında işçinin emekçinin alın teri yanında   oluk, oluk kanı akmakta. Yeni Türkiye lafazanlığı yapanlar son Ermenek Kömür ocağındaki” arama kurtarma” işlemleri sonuçlandırılmadan tabutları hazırlatmayı ihmal etmemişler. Cinayetleri önleme-engel olma yerine tabut hazırlatma. İşte Yeni Türkiye. İşte Hizmet
 
       “İşçi sağlığı ve güvenliği” mi dediniz, geçiniz bunları! Bu düzende onlar olsa olsa kâğıt üzerinde kalmaya mahkûm kimi düzenlemelerdir. İşçiye; hayat içinde değmeleri, sahici hale gelmeleri neredeyse imkânsızdır.  
 
        Bu düzende işçi için en sahici hizmet, günlerce yerin bilmem kaç yüz metre derinliklerinde, tonlarca suyun ve çamurun altında kalan cesetlerin nihayet günler sonra çıkarılacak olmasıdır. Her ölümden sonra timsah gözyaşları döken devlet ricali “hayatın devam ettiği” kaçınılmaz gerçeğinden hareket ederek hummalı bir faaliyetle yerin altındaki o cenazeleri çıkarmak ve bir an evvel yeniden toprağa gömüp unutturmak için didinirler.
 
        Çıkarılır çıkarılmaz gömülmelerini sağlayacak hazırlıklar tamamlanmış bile. Hayat Devam ediyor! Her şeye hazırlıklı olunmalı! Bu düzende işçiye sunulan en hızlı, en sahici hizmet cesedinin gömülme hizmeti olduğudur: Henüz cenazelere bile ulaşılmazken; tabutlarını hazırlamak, çevre illerdeki adli tıp uzmanlarını toplayarak bu merasimi en kısa ve kestirme biçimde tamamlayıp “ülke gündeminden düşürmek” için ellerinden gelenin fazlasını yapmaktalar. 
 
       Soma’da, Torunlar’ da… Şimdi de Ermenek'te bu düzen ve bekçilerinin yaptığı en “iyi” şey cenazeleri hızla derdest edip, görünmez kılmalarıdır! Bu düzende işçi ve ailesi için sunulan en hızlı hizmet altını çizerek bir kez daha yazıyorum: Cenaze hazırlıkları, tabutlar ve defin törenleridir! 
 
      Düzenin o katil suretinin en somut ifadesi olan ölü işçi bedenlerinin hızla toprağa gömülmesi bir an evvel gerçekleştirilmelidir. Yoksa düzenin kan emici vampir yüzü çırılçıplak gözler önüne serilecektir. Daha fazla teşhir olmaması için işçi cenazeleri gömülmelidir.
 
      Öyle ya sayın enerji bakanın da dediği gibi “hayat devam ediyor”! ”İstenildiği gibi” devam etmesi için öncelikle hafızalar silinmelidir! Bu ülkede işçi ölülerini toprağa vermenin  belleklerin üstüne de toprak atmakla özdeş olduğunu öğrenmiş egemenler, bunun telaşıyla bir an önce o ölülere ulaşmaya çalışıyorlar. Düzenin bir vampir olduğu gerçeğini, üzerine toprak atarak kapatmak için… 
 
     Ölüler çıkarılmadan tabutlar hazırlanır bu düzende... Acılar, ağıtlar; askerin, polisin namluları altında boğazlara düğümlendirilir. Ölüler için yakılan ağıtlara, yürekten kopup gelen isyana bile devletin çelik bedeninin korkutucu gölgesiyle ayar çekilir. Bu düzende devletin en hızlı ve en iyi yaptığı şey kamu nizamının tesisidir.! Kendisi egemenlerin bekçisi ve esasında onların hizmetkârı olduğu halde utanmazca boy gösterdiği iş cinayetleri Mahallerinde işçi ölülerini bir an önce görünmez kılacak hummalı bir faaliyeti yöneterek kime hizmet ettiğini de saklamak ister. Son Ermenek’te olduğu gibi… 
 
     Geçtiğimiz Salı gününden bu yana, tam 7 gündür  ocak ağzından  650- 700  metre derinliğinde, tonlarca suyun, çamurun, balçığın altında bulunmayı bekleyen 18 işçi cenazesi  var! “O havzada neden ocak var, hangi kan emici mantıkla buna izin verildi?” sorusuna yanıt vermek, bunun baş sorumluları olarak istifa etmek yerine, kurtarma işlemlerinin ne kadar zor olduğundan dem vuruyorlar. Bu zorluklara rağmen kaç ton suyu tahliye edebildikleriyle utanmadan övünüyorlar. 
 
      İşçi ölülerine ulaşılmak üzere olduğu anlaşılan bu anlarda devlet; polisi, askeri, tabutları, adli tıp uzmanları ve tüm bunları koordine edecek bakanları, bürokratlarıyla Ermenek’te… Her zaman olduğu gibi kapitalist vampirin o kan emici suretinin delili olan ölülerimizi hızla görünmez kılmak üzere hazır kıta bekliyorlar!
 
     Dünkü yazımda belirtim. İşçi sınıfı kendi kaderini ve çalışma hayatını kendisinin belirleyeceği örgütlü bir irade ortaya koymak zorundadır. Kendi kaderini kendi eline almaktan başka hazır tabutlardan kurtuluşu yoktur.