Niğde ilinde ne, neden, niçin, niye olmuyor diye sorduğum sorular vardır.
Benzer sorular üzerinde düşünenlerde çoktur.
 Niğde ili Doğa ve tarih zenginidir. Madenlerinden ürünlerine yok yoktur.
 Yetişmiş insan gücü bakımından nüfusuna göre önde illerdendir.
Başarılı kişiler her dönemde bu topraklardan çıkmıştır
 Bakanları, bürokratları ile ülke gündeminde olduğu dönemlerde yaşamıştır.
 Milletvekilleri, belediye başkanları, valileri ile dönem dönem çıkışlarda yakalamıştır.
Niğde için yatırımlar gelmiş. Birlikte oluşturulan fabrikalar olmuş ama çok azı açık kalabilmiştir.
 Son yirmi yılda organize sanayi alanları ile sanayileşmeye de çalışılmaktadır.
Bütün girişimlere rağmen halen göç veren il konumundadır.
Tarihi ve doğası ile ülkemizde bilinmeyen bir merkez durumundadır.
 Hani denir ya un şeker var ama helva yapımı becerilememektedir.
 Başarılı kuruluşlar ya da girişimcilerin varlığına karşın Niğde atılıma geçememiştir.
 Hükümet ile belediye buluşursa çok hizmet gelir denmiş ama o anlamda da rutin işlerden öte yapılan olmamıştır.
Akkaya Barajı dahi on yıl süren uğraş sonunda nihayet dikkate alınmaya başlamıştır.
 Bol bol vaatlerde bulunulmuş, her gelen yetkili nerede ise tümü  kendini fahri hemşeri ilan etmiş.Niğdeliler için güzel sözler söylemiş ve ardı gelmemiştir.
 Bireysel  bir şeylere erenlerde varlıkları katlayınca tası tarağı toplayıp Niğde’den gitmişlerdir.
 Niğdeli olup Niğde iline çivi çakmayan ama başka kentlerde okulları fabrikaları olanlar çoktur.
Hadi diyelim fabrika için gelire baktı ama yaptığı hayır işleri için neden Niğde’yi seçmedi anlamak olası değildir.
 Kültür ve sanat adına kendi yandaşını getirmeyi marifet sayan bir bakışta ne yazık ki Niğde’de egemendir.
 Kim yetkiyi ele alırsa onun için kendisine yakın olanı desteklemek başarı sanılmaktadır.
 Niğde için binlerce yazı yazmış biri olarak gözlemim Niğde’de SEVGİ eksikliğidir.
Birbirimizi insani anlamda sevmeyi becermiyor, başaramıyoruz
 Dayanışmayı, paylaşmayı ve yararlı olacağına inandığımızı sahiplenemediğimiz de acı ama bir gerçektir.
  İşe yarayacak olanı tüketmeye çalışan önemli bir kesimde var..
 Kim iyi iş yapıyor, kim yararlı oluyor, kim memlekete faydası var? Onu desteklemekten uzağız.
 “Bizden olsun ne olursa olsun”  anlayışından sıyrılamıyoruz.
 Birbirimize hoşgörü göstermek destek olmaktan uzağız
 Her dönem bir ayrılık bir karşıtlık oluşturmayı beceriyoruz.
 Ya da bencilleşerek “yalnız ben bilirim, ben yaparım, benim fikrim doğru”ya saplanıyoruz.
 Özellikle kimi kesimler bireylerin ayrılığı ile yetinmiyor. İlçeleri birbirine karşı kullanıyorlar.
 Dayanışma ve bütünlükten rahatsızlık duyan bir anlayış var.
Her anlamda sevgi en az değer bulan özellik oluyor.
 Seçilmişler “artık benden başkası yok” diye düşünmeye başlıyor
 Niğde öz kaynakları yerine dışarıdan akıl almanın da peşine farklı farklı nedenlerle gidiyor
 Kısacası Niğde ili var olan değerlerini yararlı kılmak yerine yok saymak zihniyetinden kurtulamıyor.
 Seçildiği yerde kendini çok önemli sananların sonra o yerlerden yuvarlandıklarında da bir özellikleri kalmadığı örnekleri ile sabit.
Yetkiyi kullananların daha çok sevgi ile sorunlara yaklaşımı şart.
 “Benden olmayan yok olsun” anlayışı bir süre sonra çevresine sonra kendisine ereceğini birey düşünebilmelidir.
  İnsani sevgi ile kurulacak birliktelik sürekli yaşayan ve kazandıran bir anlayış olacaktır.
Ayrışma başarısızlığı getirir.
Niğde ilinde de görünen o ki işbirliği, dayanışma, başarıyı alkışlama, sahip çıkma ve insani sevgi ile sahiplenme eksikliği atılımların önündeki en önemli engeldir.