Kurban Bayramı; aile bağlarının yeniden hatırlanması ve pekiştirilmesinin dışına taşan, kurban kesimi yoluyla yoksul halklarımızın sofralarına et ulaştıran ve en az birkaç gün ihtiyacı olan hayvansal proteini tükete bildiği, hayvan satışlarının arttığı bir bayramdır yaklaşan kurban bayramı. Bu nedenle hem yoksul halklarımız hem de kırsal kesimdeki besicilerimizin sabırsızlıkla beklediği bir bayramdır.
 
     “Īd al-'Adhā”, yani bir İslam dini terimi olarak Kurban, Allah’a yaklaşmak ve Allah rızasına ermek niyetiyle kesilen, kurban edilen, hayvan demektir. Kuran'da geçen İbrahim peygamber ve oğlu İsmail ile ilgili kıssadan yola çıkarak, kurban kavramı, çok daha genel bir adanmışlığı, Allah için bireyin her şeyini feda edebilecek olmasını, Allah'a teslimiyeti ve ona karşı şükür içinde olmayı ifade etmektedir. Kur'an 'da Hac Suresinde geçen şu ayet, kurbanın İslam inancındaki yerini özetler:
 
     "Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Allah’a ulaşacak olan ancak, sizin O’nun için yaptığınız, gösterişten uzak amel ve ibadettir." (Hacc 22/36;37) Tamda buradan kaynaklı olarak hayvansal proteine ulaşmakta yoksullukları nedeniyle zorlanan insanlarımıza gösterişten uzak bir şekilde yapılacak et bağışları anlamlı olacaktır. Yoksa çoğunlukla “kelle, ayak” vb. sakatat bağışlarıyla geçiştirilen 1/3 dağıtım “havalarıyla” yapılan bağışlar ne İslam inancın özüne nede insan onuruna yakışan bağışlardır.
 
      Yaklaşan Kurban Bayramı nedeniyle artacak olan her türden gıda maddesi tüketimi için denetimler günler öncesinden başlatılmalıydı. Ortalıkta ne Tarım Bakanlığının ne yerel Yönetim görevlilerinin göründüğü var. Varsa yoksa kurban kesim yerleri veya kurbanlık satış yeri düzenlemeleri üzerinden bir denetleme yapılacağı söylentisi var. Söylentisi diyorum çünkü “vatandaş” istediği yerde alıyor ne hikmetse istediği yerde de kesiyor. Bu hususta dikkat edilmesi gereken en önemli nokta toplu kesimlerin yapıldığı “cemaat yurtları havluları” benzeri yerlerin denetlenmesi, veteriner kontrolünde kesimlerin yapılması, atıkların direk kanalizasyona gönderilmesine engel olacak zabıtasal önlemlerin alınması yerinde olur kanaatindeyim 
 
       Kurban Bayramının yakınlaştığı bu günlerde alınacak şekerleme, çikolata, lokum, tatlı vb ürünlerin satın alınmasında biz tüketicilerinde dikkat etmesi gereken önemli noktalar bulunmaktadır. Söz konusu gıda maddelerinin üretim izninin alınmış, son kullanma tarihinin geçmemiş, ambalajların hasarlı ve yıpranmamış olmasına dikkat edilmeliyiz. Açıkta satılmakta olan, üretim iznine ilişkin bilgi içermeyen ve maliyetinin çok altında satışa sunulan ürünlerin satın alınmaması ve tüketilmemesinde yarar vardır diye düşünüyorum. Hani atalar demiş ya “ucuz etin suyu kara olur.”  Diye tamda bu günlerdeki alış verişlerimiz için söylemişler.
 
     Bu yılda geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi Kurban Bayramı ekonomik sistemin tüm zorlu yükünü çeken biz milyonlarca emekçinin evine teğet geçecek; ama zamlar, vergiler bizi teğet geçmeyip tam can evimizden vuracak. Gelinen noktada emekçi halklarımız bırakalım varlık içinde kurban adamayı, yokluk içinde yoksunluk içerisinde kapitalizme “kurban” ediliyor.    
    
      Bayramlar biz emekçiler, yok ve yoksul bırakılanlar için, çocuklarımıza bayramlık alırken bile borca girdiğimiz, parasızlıktan eş-dost ziyaretleri kısıtladığımız mahrumiyet günleri haline getirildi. Bizlere bütün yaşamı zehir eden egemenlerimiz, maalesef bayramlarımızı da zehir ediyorlar.
 
     Yoksulluk, emperyalist-sömürgeci savaşlar, halkların kardeşliğine dönük ırkçı-milliyetçi saldırılar hep aynı kaynaktan, sermaye düzeninden besleniyor. Zengin azınlığın alın terimize el koyma saltanatı karşısında, hak edilen bayramları yaşamak, her şeyden önce döktüğümüz alın terimize sahip çıkmaktan geçtiğini bilerek ve hak ve özgürlüklerimizi sonuna kadar kullanarak egemenlerin sömürü saltanatını alaşağı etmekten geçtiğini bilmeliyiz.
 
     Yaklaşan Kurban Bayramın emekçilerin dayanışma, paylaşım ve kardeşlik buluşmasına vesile olmasını, yoksul evlerine sevinç getirmesini diliyor, bayram tadında bayram ola bilmesi için Hacc suresi 22/36-37 ayetlerini bir kez daha hatırlatıyorum.
 
      İyi bayramlar.
                                                                                                                
 
Not: Bayramı içine alan tüm hafta “Baba Ocağı” Bahçeli de olacağım için 12 Ekim -20 Ekim 2013 tarihleri arası yazılarıma okurların affına sığınarak ara vereceğimi belirtir, tüm olumsuzluklara inat iyi bir bayram geçirmelerini temenni ederim.