Yazımın başlığını İÇAÇEP (İç Anadolu Çevre Platformu) ve TÜRÇEP (Türkiye Çevre Platformu) toplantıları olarak yazmamın nedeni İÇAÇEP’in 23 Mart Cumartesi günü Türkiye Tabiatını Koruma Derneği, TACSO (Sivil Toplum Kuruluşları için Teknik Destek) kurumuyla birlikte gerçekleştirdiği İç Anadolu Bölgesi Çevre Sorunları İçin Eylem Planı Hazırlanması  Çalıştay’ı ardından 24 Mart Pazar günü TÜRÇEP toplantısının aynı mekânda Kayseri Anadolu Turizm Meslek Lisesi Uygulama Otelinde yapılmasından kaynaklıdır.
 
     Uygulama Otelinin “beş yıldızlı” otelleri aratmayacak konforu, personelin güler yüz ve tatlı dili sayesinde ev rahatlığı içerisinde geçirdiğim iki günün yeme-içme ve ikramlar bölümü bir başka yazımızın konusu olacağını belirtip sözü uzatmadan katıldığım çalıştay ve toplantı izlenimlerimi aktarmak isterim. 
 
     Üyesi olduğumuz Niğde Çevre Eğitim ve Kültür Derneği (NİĞÇEK) yöneticisi ve üyelerinden oluşan dört kişilik bir ekiple katıldığım İç Anadolu Bölgesi Çevre Sorunları İçin Eylem Planı Hazırlanması Çalıştayı gündemi oldukça yoğundu.
 
      Prof.Dr.Tanay Sıdkı UYAR başkanlığında ve açılış konuşmasıyla  başlayan çalıştay da ilk sözü NİĞÇEK başkanımız Abidin ÖZKAYMAK alarak slaytlarla desteklediği İÇAÇEP’in Bölgesel toplantılarında ele alınan çevre sorunları ve sonuç bildirgeleri konulu sunumunu gerçekleştirildi.2006 yılından bu güne İç Anadolu bölgesinde gerçekleştirdiğimiz yığınla eylem ve etkinlikleri, toplantılarda ele alınan konu başlıklarını (yılda en az iki defa yapıldığını belirtirim) 15 dakikalık sürede çok akıcı bir biçimde gerçekleştirdi. Siyanürlü altın eylemlerinden Meke  Gölüne, Tuz Gölü kirliliğinden Kayseri ve çevresindeki barajların havadaki “Nem” oranını artırmasından kaynaklı yaşanan sıkıntılara, hatta yumru köklü bitkilerin yetiştirilmesi için kullanılan kimyasal gübrelerin toprağı kirletmesi sonucu açığa çıkan sorunlara, Kapadokya Bölgemizde Turistik amaçlı “balon” gezilerinin kontrolsüz bir şekilde artması sonucu yaşanan sıkıntılara varana dek Eskişehir’den Sivas’a Karamandan Çoruma İç Anadolu Bölgesi illerinde yaşanan belli başlı çevresel sorunları ele alındığını ve bu sorunları çözme merkezli eylem ve etkinlikler yapıldığını öğrenmiş olduk.
 
       Abidin Özkaymak’dan sonra  ikinci sırada Prof.Dr. Sedat Yerli Hocamız “Su ve Sulak Alanlar” konu başlıklı sunumunda Kayseri ve çevresindeki doğal su alanlarının kuruduğu, Kızılırmak nehri üzerinde kurulan Yumala Baraj göledi gibi suni su birikintilerin ise suyun ticarileştirilmesine hizmet ettiğini, çevresel etkilerinin nelere mal olduğu konusunda bilim insanlarına danışılmadığını bilgilerini verdi.
 
      Çalıştay başkanı Tanay Hoca “Enerji Üretimi ve Kullanımı” başlıklı sunumunu kendine pozitif ayrımcılık yapmadan tüm konuşmacılara verdiği 15 dakikalık sınırlama süresine uyarak tamamladı. Tanay Hoca özetle “yenilene bilir enerji üretimi ve üretilen enerjinin kullanımı konsun da güneş, rüzgâr teknolojilerinin geldiği aşmada hidro, termik ve nükleer teknolojilerden daha ucuz ve çevreye minimumdan bile az denebilecek zararla enerji üretile bileceğini katılımcılara net bir biçimde aktardı. Şu oranlar bile her şeyi yerli yerine koyup gerçeği anlamamıza yetip te artıyor bile. Bakın bir “birim” elektrik enerjisi üretmek için nükleerde 5000 BİN TL. Termik te 2000 BİN TL.  Yenilenebilir yani güneş ve rüzgâr da ise BİR BİRİM ELEKTİRİK ENERJİSİ İÇİN sıkı durun yalnızca 1000 TL harcanıyor. Ülkemize kirli enerji teknolojisi transfer etmek isteyen ülkelerin 1978 yılından bu güne Nükleer santraller kurmadıklarını çalışanları ise kapatma yoluna gittiklerini, “nükleer çöpleri” için ise bizim gibi ülkeleri gözlerine kestirdiklerini ifade etti.
 
      Kenan Peker’in (Prof. Dr.) mazereti nedeniyle katılamadığı “Tarım Kaynaklı Çevre Sorunları” sunumunu Yardımcı Doçent Sançar BULUT Hoca gerçekleştirdi. Emekli Öğretmen ve “sıkı bir çevreci” olan Mustafa KAYA ağabeyimiz “Çevresel ve Kültürel Değerlerin Korunması” başlıklı sunumuyla ve elbette aralara sıkıştırdığı şiirleriyle şair yönünü de gösteren anlatısıyla alkışlarımızı hak etti.
 
     Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Başkanı Prof.Dr. Güner SÜMER başkanlığında yürütülen ikinci oturumda soru-cevap ve tartışmalar bölümünden sonra oluşan dört başlık ve atölyeden oluşan bölümde “Türkiye de Çevre Mücadelesinin Yaygınlaştırılması ve Tabana İndirilmesi” atölyesinde İzmir, Eskişehir, Kocaeli illerinden gelen arkadaşlarla birlikte bende yer aldım. 90 dakika süren çalışmamız diğer atölyelerin çalışmasıyla birleştirilerek TÜRÇEP yürütme kurulunun ekseriyetinin de çalıştay da bulunmasından kaynaklı hem İç Anadolu Bölgesi eylem planının hazırlanmasına hem de ülkemiz çevresel eylem planlamasına katkı sunmuş olmasını ümit ederim.
 
      Doğu Akdeniz Çevre platformu, Marmara Çevre Platformu, Ege Çevre Platformu (gözlemci), Batı Karadeniz Çevre Platformu ve İç Anadolu Çevre Platformunu oluşturan dernek ve kuruluşların üye ve yöneticilerinin katılımıyla gerçekleştirilen çalıştay saat 19 gibi sonuç bildirgesi yazma komisyonu dışındakiler için sonlanırken yorgun ama ola bildiğine mutlu ve candan yüz ifadeleriyle uygulama otelinin basamaklarında ki fotoğraf karesindeki yerlerini alan katılımcılar TÜRÇEP toplantısı için kalanlara başarı dileklerini ileterek ayrılıyorlardı.