Yaklaşık dört yıldır Niğde’de görev yapan Vali Âlim Barut Garnizon Komutanlığı Askeri Gazinosunda Kamu görevlileri ve Niğdelilerle vedalaşarak Niğde’den ayrıldı.

Duygusal anların yaşandığı vedalaşma töreninde konuşan Vali Barut; “Halka hizmet etmek demek, Devlet teşkilatının görevlerinden olduğunu ifade ederek, bizde bu görevimizi layıkıyla yaptığımızı düşünüyorum” dedi.



Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onayladığı Valiler Kararnamesi'nin yayınlanmasının ardından Ankara merkeze atanan 
Niğde Valisi Alim Barut veda ziyaretlerini tamamladı.  Merkez Valiliği görevine getirilen Vali Alim Barut Niğdelilere hitaben bir veda mesajı yayınladı. Barut, mesajında Niğde’nin kendisinin memleketleri arasında olduğu vurgusunu yaptı.

 

Niğde Valisi olarak 21 Ekim 2009 tarihinde göreve başladığını belirten Vali Barut; “Niğde’de 3 yıl 9 ay 15 gündür görev yaptım. Görev yaptığım sürece zamanı iyi kullanmaya israf etmemeye ve belirlenen zaman da yapmaya gayret ettim. Buradaki zamanımı Niğde için iyi şekilde kullandığımı düşünüyorum.

 

Görev ve yetkimi objektif olarak, kurallara uygun olarak yaptığımı düşünüyorum. Hatır için iş yapmadım. Yaptığım ve yapmadığım her işin, işlemin hesabını verebilirim. Hatalıysam bedelini öderim” dedi.

 

Medyada haber olmak için iş yapmadığını belirten Vali Alim Barut; “Protokol haberciliğinden medyamızın kurtulması gerektiğine inananlardanım. Haber değeri olan hususlar halka iletilmeli, yorumlarım çerçevesini sadece haberler çizmelidir.

 

Halka hizmet etmek Devlet Teşkilatının, görevlilerin, temsil edenlerin ana görevidir. Bir zamanlar “halka inilmeli” diye bir tabir vardı.

Meslek hayatımın her döneminde, halka tepeden bakmayı ima eden anlayıştan uzak durdum. İdarede hiyerarşi olsa bile halka yüksekten bakılmaz” diyerek açıklamasını sürdüren Vali Barut; “ Olaylara müdahalede kaba kuvvetle, sert bakışla, yüksek sesle yapılmaz. Vurduğu yerden ses getiren idarecilik, buyurgan idarecilik geride kaldı. İcraatın tüm safhalarında bilgi, tecrübe ve istişare esastır” dedi.

 
"EKONOMİK FAALİYETLERİ DEVLET DEĞİL ÖZEL SEKTÖR YAPAR"

Yayınlanan veda mesajına Vali Barut şöyle devam etti: Halbuki Berlin Duvarının yıkılmasıyla devletçi sistem tüm dünyada terk edildi. Artık mikro ekonomik faaliyetleri devletin değil sektörlerin yapması gerekir.

Bu konuda talep yapılıyor, akıl veriliyor, sorumluluk alınmadan yapılması isteniyor. Ben dedim Devlet yapsın deniliyor. Eller taşın altına konulmalı, devletin işi devlete, sektörün işi sektöre bırakılmalı.

 

“İnşaat yap, eserin kalsın” anlayışının da değişmesi lazım. İdari teknik hizmet değil, sosyal hizmettir. İhtiyaç varsa talep yeterliyse inşaat yapılmalıdır.

Ne olursa olsun, bir kısım usuli işlemleri göz ardı edilerek, filan ‘Vali’ nin eseri diye inşaat yapılmamalıdır.

 

Benim valilik yaptığım dönemde de okul, yol, gölet, su kanalı vs. yapıldı. Birçok sosyal ve tarımsal projeler uygulandı. Bunların istatistiğini yapmadım, yaptırmadım. Önemli olan vatandaşın ihtiyacının giderilmesi ve hizmet kalitesinin artırılmasıdır.Projenin muhatapları, yani hizmet alacaklar durumu bilsin yeterli. Çünkü projelerin sahibi Devlettir. Hizmetten fazladan pay almaya gerek yoktur. Yapılmış, halkın istifadesine sunulmuş olması esastır. Tanıtım ve sahiplenme teferruattır. Bence ihmali gerekir.

 

İl Özel İdaresinin kaynaklarını tarımsal sulamaya ayırmaya gayret ettim. Geçtiğimiz dört yılda yapılan sulama tesisi ve göletlerle ilgili bir envanter çıkarmadım. Açılış töreni yapmadım. Önemli olan gösteri kısmı değil, hizmetin yapılmasıdır. Hizmet yapıldı, ekonomiye katma değer üretildi. Çiftçinin geliri arttı. Amaçlanan sonuç buydu. Ne kadar yapıldı, ne kadar kazanç getirdi, bilmiyorum. Bilmek gibi bir çaba da harcamıyorum.




 
"TÜM PROBLEMLER VALİLİKÇE ÇÖZÜLMESİ GEREKİRMİŞ ANLAYIŞI VAR"

Tüm problemler Valilikçe çözülmesi gerekirmiş gibi bir anlayış var. Şehir içindeki kaldırım düzenlemesiyle ilgili de Valilikten beklentisi olanlar var. Hâlbuki Merkezi idare ile mahalli idare arasında görev bölüşümü yapılmıştır. Kaldırım düzenlemesi yetkisiyle, sorumluluğuyla belediyenindir.

 

Valilik müdahale etsin anlayışı eski anlayıştır. Modern ilke idarelerinde yeri yoktur. Ben de talep gelse dahi yol ve kaldırım düzenlemesine müdahale etmedim. Görevim olmadığını düşündüm.

 

Takip edilmese, baskıya direnilmese tahsil edilemeyecek birçok para tahsil edildi. Devlet malını korumak ve kollamak, her kuruşun yerinde harcanması için çaba gösterildi. Para biriktirmek, vadelide değerlendirmek gibi bir yöntem izlenmedi. Yatırıma harcandı.

 

Yapılması gereken her şey Hükümetten veya Valilikten bekleniyor. Mahalli dinamikleri harekete geçirmek gibi bir kaygı maalesef yok veya çok az.

 

Niğde de beş yıldızlı otel yok. Valilikten bekleniyor. Devletten bekleniyor. Hâlbuki etrafa bir bakılsa Devletin inşaatı devam eden bir tane bile beş yıldızlı oteli yok. Eski dönemde yaptırılmış olan oteller de tamamen özelleştirilmiş, satılmış, işletilen bir beş yıldızlı otel yok.

 

Tamam, Niğde’ye beş yıldızlı otel lazım, o vakit bunu yapacak dinamiklerin ekonominin kuralları içinde harekete geçmesi lazım. Yani Niğde ekonomisinin unsurlarının bunu yapması gerekir. Eğer bir gün beş yıldızlı otel yapılmış olursa bilin ki bunu özel sektör yapmış olacak. Kamu kurum ve kuruluşlarından gözünüzü kendi güç ve imkânlarınıza çevirmeniz gerekir.

 

 

Geçmiştir bir başbakanımızın koruma polisinin yönetim kurulu başkanı olduğu TURBAN özelleştirildi. Çünkü zarar ediyordu.

Bırakın muhasebe sorunlarını, kurumun harcamaları muhasebede görülmediği halde zarar ediyordu. Siz hiç beş yıldızlı otelin zarar ettiğini duydunuz mu? Devlet yapar, işletirse kar etmesi mümkün değil…

 

Sosyal Yardımlaşma Vakfından proje karşılığı para alınmışsa, vadesi geldiğinde ödenecektir. Ödemeyenler kim olursa olsun hukuki yollarla takip edilecektir. Bunun politik bir yönü yoktur.

 

 “Haciz çoğaldı, Hükümet çare bulsun.” Yani borcu devlet ödesin, kamu kurum ve kuruluşları alacaktan vazgeçsin. Bu anlayış bitti. Kredi alan ödemelidir. Ödenmiyorsa haciz işlemi yapılır. Bu konu artık ne idari ne de siyasidir.

 

Ulufe dağıtan Devlet bitti. Hizmet eden devlet geldi. Artık planlara programlara göre hizmet yapılması döneminde olduğumuzu bilmeniz lazım.

İdarede sosyal hayatta, ekonomide değişiklikler oldu. Bundan 50–60 yıl öncesinin anlayışıyla idare edilmez. Kalkınma kavramı değişti. Karma ekonomi terk edildi. Artık ekonomimizin aktörü değil, gözetleyicisi, düzenleyen Devlet var.

 
"GÜCÜMÜN YETTİĞİ KADARINI YAPTIM"


Genel hatlarını belirtmeye çalıştığım esaslar çerçevesinde görev yapmaya çalıştım. Gücümün yettiği kadarını yaptım. Görev yaptığım sürede hizmet yapan, destek veren, karar mekanizmalarında görev alan tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Mesai arkadaşlarımın tamamına teşekkür ediyorum.

 

Niğde’yi ve Niğdelileri sevdim. Memleketlerim arasında artık Niğde de var. Biliyorsunuz benim birçok memleketim var. Yozgatlıyım, atadan Trabzonluyum. Hanım köyde Turhallıyım, gençliğimi harcayıp tahsil açısından Kamanlıyım, görev yapıp sevdiğim ve sevildiğim için Yusufeliliyim. İşte bu güzel insanların yurdu Niğde de artık memleketim oldu.


Konuşmanın ardından kendisine takdim edilen plaket ve hediyelerin ardından Vedalaşma törenine katılan herkesle tek tek ilgilenen Vali Âlim Barut Niğde’ye veda etti.







Editör: TE Bilişim