Grinin elli tonu ve gençliğin merdivanleri regarenk boyaması!
 
 
      Yönetimde “istikrar” abidesi olduğunu iddia eden AK partisi eğitimin yönetimi alanında iddia ettiği “istikrarı” bir türlü yakalayamıyor. Aslında AK Partisi, yaşamın her alanının yağmalanmasında olduğu gibi eğitim politikaları konusunda da son derece ticari bir tutum takınarak genel “istikrar” politikalarından şaşmadığını sergilemiş oluyor.
       Eğitim politikalarının, dindar-kindar ve zenginlere biat edecek ücretli köleler ordusunun yetiştirilmesi vizyonuna odaklandığı artık gündelik söylemden bile anlaşılıyor. Ardı ardına çıkarılan yönetmelikler ise bunun resmi teyidi oluyor. 
       Eğitimlezengin egemenlerin gelecek vizyonu arasında dolaysız bir ilişki olduğu gerçeği yeni değil elbette. Yeni olan, bugüne kadarki kalıpların şimdi, neoliberal vahşet politikalarının en “usta” uygulayıcısı olan AK Parti Hükümeti eliyle kendi yaşam idolojilerinin ruhuna göre içeriklendirilmesi meselesidir.
        Beyoğlu Belediyesi’nin gökkuşağı renklerine tahammül edemeyerek Cihangir’deki Fındıklı’dan Cihangire çıkan merdivenin gökkuşağına boyanmasının ardından bir gece yarısı operasyonuyla merdivenleri yine griye boyamasın da son yansımasını bulan tekçi ve dfinci anlayış gençlerin  sosyal medya üzerinden tepkileriyle anında örgütlenerek “merdivenleri rengarank” yap eylemliliklerine dönüştü
      Beyoğlu Belediyesinin bu saldırısının ardından ülke genelinde gençler tarafından onlarca merdiven gökkuşağı renklerine boyandı. (İlimiz Niğde de Kayabaşı mahallemiz merdivenleride bu eylemden nasibini alarak liseli gençlik tarafından gökkuşağı renklerine boyandı)
    OTDÜ, 100.Yıl mahalleleriyle Tuzluçayır semtindeki polis müdahalelerini göz önüne getirdiğimizde AK partisi “ustalık” dönemi yönetim politikalarının renklere bile tahamül edemeyen tekçi faşist politikalar olduğunu net bir biçimde göre bilmekteyiz.
     Peki neden zengin egemenler ve siyasi temsilcileri renklere bu kadar tahamülsüz, kapitalizmin gençlerimizi hapsetmeye çalıştığı hücre tipi yaşam tam da onların merdiveni boyadığı gri renkte bir yaşam. Kapitalizmin savaş, sömürü ve talanının rengidir gri, oysa  gençlerimizin düşleri ve özgürlük özlemleri rengarenk.hal böyle olunca  eğitim sistemindeki kılık kıyafet serbesitesinin etek boyundan türban takma serbetliğine dönüşmesi,dinci idolojinin yaşamın tüm alanlarında hakim kılınması gayretleri “durmak yok yola devam” şiarıyla tam gaz devam ediyor.
      Gri rengin kimi neyi temsil ettiği bellidir. Örneğin Üniversitelerimizin başının belası YÖK’ün rengi gridir. Gri soruşturmaların, cezaların ve okula giren polisin! Harç parası için inşaatlarda çalışan genç işçinin çakıldığı beton zeminin rengidir. Oysa gençliğin üniversiteye dair düşleri mavidir, gökyüzü mavisidir.
      İşçi-öğrencilerin staj, arge ve tekno parklarda savaş baronları için yaptığı bilimin rengi de gridir. Oysa gençler insanlığın yararına ve toplumun çıkarlarına olacak bir bilimin varlığını istemekte ve bunun için mücadele vermektedirler.
      Bir bütün olarak toplumun üretici güçleri ve gençlik kölece çalışma koşullarına, tek tipleştirmeye, dinci yaşam dayatmalarına ve polis ablukasına karşı kendi renkleriyle bir arada, kardeşçe mücadele örüyor. Bu rengârenklilik ve yan yana geliş asıl zengin egemenlere ve siyasi temsilcilerine korku salıyor.
     Başta genç kadınlara uygulanan şiddetin, tecavüzün rengidir gri; ve Kapitalizm’de kadının adı yoktur! Oysa genç kadınlar mor renkte bulur özgürlüğünü. Gri de değil. LGBT bireylerin kendi bedenlerinin özgürlüğü kapitalizmde yasakken ve ahlak kurallarıyla açıklanırken kendi renkleriyle var oldukları bir dünya özlemidir bizim istediğimiz.
     Kapitalizm gençlerin bütün düşlerini metalar dünyasının tüketim toplumu yaygarasıyla son model telefonlar, arabalar, evler vb. ile sınırlamaktadır, kapitalizmde vitrinlere bakma özgürlüğümüz sınırsız iken gökyüzüne bakma özgürlüğümüz yoktur.
    Sanatın, vitrin camlarının griliğine sıkıştırıldığı bir dünyada gençlerin sanatın özgürlüğünü içlerinde hissetmeleri, sokakta müziğin, tiyatronun ve sanatın her dalının özgürce toplumla paylaşılması yasaktır. İşte bu neredenle egemen zenginlerin devletiyle özdeşleştirilen gri renge gençlerin ve emekçilerin talepleri sığmaz.
     Rengârenklilik özgürlüğün ve demokrasinin renklerini oluşturur. Halkların Demokratik Kongresinin ambleminde yer alan gök kuşağı renkleri bu gerçekliğin ifadesi olup gri rengin de kapitalist barbarlığın elinden alıp kendi renklerine katarak özgürleştirecek olan birleşik güç ve ortak irade kendisinde mevcuttur.