Karşıdan karşıya geçmeye çalışan teyzenin yavaşlığ nı, fil gibi dolmuşların şehrin tek caddesinde pike yapmaların , muhabbet artsın diye tıka basa yolcu almaların , ön kapıdan yolcu indirip insan anatomisi ile metal sertliğini sıkışık buluşturmalarını, şehirde yeni imar alanlar açarken ortaya çıkan yol sorununu ve sayılabilecek pek çok önemsiz şeyi "idareciler düşünsün diyorsak" hep birlikte bilim adamlarının zihinlerini açması için Allah' a yalvarmamız gerekiyor galiba.
 
Şu kesin olarak anlaşılıyor ki başımızdaki idarecilerin halkın yaşama hakkıyla
ilintili konularda kafa yormalarını temin açısından mutlak surette yüksek bir teknoloji ürününe ihtiyacımız var. Seçilmiş ya da atanmış her kim devletin kulpuna yapışmışsa yetkilendirildikleri anda bir operasyonla inşallah geliştirilecek düşünmeye zorlayıcı çip de beyinlerine yerleştirilecek.
 
Şimdi bunlar neden yazıyorum.
 
Geçenlerde Fen lisesinde okuyan 3 k z öğrenci Niğde- Bor aras nda yolcu taş yan bir otobüsten indikleri anda başka bir aracın altında kaldı . Biri vefat etti bir diğeri acılar içinde ağır yaralı . Kazay hafif sıyrıkla atlatan 3. kızımıza ise Allah kolaylık versin.
 
Böyle bir sendromu bakalım kaç yılda üzerinden atabilecek. Bu olay pek çok kişiyi anlık üzmekle birlikte gündelik yaşamlarına hemen dönmelerinden alıkoymadı. Ateş düştüğü yeri nasıl da beter yaktı bunu hayal etmek bile mümkün değil.
 
Şimdi yetkili ve etkili kişiler bu kazaya kafa yordumu mesela...Benim cevabım hayır. Üzeri küllenecek sıradan bir adli vaka olmasının ötesine geçmeyecek bir kaza işte. Tipik önceki kazalar gibi.
 
Öyle olmadığını ispatlamaları için bu kazadan ve öncekilerden çıkarılan dersleri ve önlemleri mutlaka kamuoyu ile paylaşmalar gerekmez mi?
 
Niğde-Bor arasındaki yolda (özellikle okulların açık olduğu dönemlerde) binlerce kişi seyahat ediyor. Dolayısıyla taşımacılığın daha modern araçlarla ve güvenli bir biçimde gerçekleşmesini temin etmek gerekmiyor mu? Oldukça yoğun akan bir trafiğin ortasına insanımız adeta atıyoruz. İyi de canım dikkat etsinler demek işin kolay . Düzeni sağlamak idarenin görevi değil mi?
 
Hizmetin ve dolayısıyla üretkenliğin ilk ayağ düşünmek, ikinci ayağı ise düşünülen şeyleri kaliteli hale getirmek için uzman yardımı almak 3. ayağı da uygulamak.
 
Ancak işin ilk ayağı üzgünüm ki görev savma ötesine geçemiyor. Ama biz böyle istemiyoruz.


26/06/2011