Ortadoğu coğrafyasının bütünü içerisinde bir toplu iğne başı kadar küçük sayılabilecek yerleşim yeri olan Kobanê DAİŞ’li canilere karşı direnişiyle tüm dünyaya kendini tanıttı.      Kobanê direnişi bugün 100. gününe girerken, kısa süre içinde Kobanê'yi işgal edeceğini ve bayram namazını kent merkezinde kuracağını hayal eden IŞİD, pek çok cephede hezimet üstüne hezimet yaşamaya devam ediyor. 
 
      Kobanê'de 6 Ekim'den bu yana kent savaşı biçiminde süren direnişle birlikte IŞİD her 3 cephede de büyük oranda geriletilirken; 3 Ağustos'tan beri eşine az rastlanır bir vahşetle denetim altına aldığı Şengal'den de temizlendi. 
 
      Ha düştü ha düşecek denilen Kobanê gösterdiği direnişle dünya insanlığının gruru olurken bulunduğu coğrafyadaki halklara da doğru örnek oluşturdu. IŞİD'in 100 gündür takılıp kaldığı ve bu günlerde geri bastırıldığı Kobanê merkezindeki ricadı kendi içinde infazlara sebebiyet verecek denli sarsıntılar yarattığı ajanslara haber olarak düşmekte.
 
       Evet,100 gündür Kobanê’de direniş tüm olumsuz koşullara inat sürüyor. 100 gündür IŞİD vahşetine ve saldırılarına direnen Kobanêliler, 21. Yüzyıla bir direniş senfonisi kazandırıyor. Kobanê halkı, bütün insanlık ailesi adına 100 gündür topraklarını, evlerini, canlarını korumak için tarihsel bir mücadeleyi onurla ve kararlılıkla sürdürüyor.
 
       Kobanê Direnişi, IŞİD vahşetinin Suriye ve Irak toprakları başta olmak üzere Ortadoğu ve Türkiye’yi etkilemesinin önüne geçilmesi açısından büyük bir önem taşıyor. IŞİD, bugün Kobanê’de kazansa, yarın Rojava kanton yönetimlerini boğmak için Afgrin ve Cizire kanton yönetimlerine saldıracağı gibi Türkiye sınır yerleşimlerine de daha ciddi saldırılarda bulunacaktır.
 
      Bütün dünyanın gördüğü bu gerçeği bir tek Türkiye’deki siyasi iktidar görmezden ve duymazdan geliyor. Çünkü devlet aklı ve siyasi iktidar Rojava’yı, orada gelişen ve bütün Suriye için örnek olan demokratik ortamı, Türkiye için bir tehdit olarak kabul ediyor. Nitekim geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan, “bu bir güvenlik meselesidir” diyerek baklayı ağzından çıkardı. Erdoğan için IŞİD barbarlığı değil, Rojava Kantonları ve Kürt halkının kendi kendini yönetmesi bir güvenlik sorunu oluyor. IŞİD’e gösterilen müsamaha işte bu anlayıştan kaynaklanıyor. 
 
       Ülkemizin ezilenleri, emekçileri, gadre uğrayanları yok ve hor görülenleri, onların örgütlü olduğu kuruluşlar ile HDP/HDK örgütlülüğü 100 gündür bütün yerel teşkilatlarıyla Kobanê ve Rojava’ya destek ve dayanışma etkinliklerini kararlılıkla sürdürdü. 100 gündür insanlık onuru için direnenlerin yanında oldundu.
 
      Rojava ve Kobanê’ye saldıranların, adil, eşitlikçi ve özgürlükçü bir gelecek umuduna saldırdığı bilinciyle bu umdu yok etmelerine izin vermedi. Suruç’taki son derece önemli sınır nöbeti ve dayanışma çalışmalarıyla bu umut ola bildiğince büyütüldü, her geçen gün de büyümeye devam ediliyor.
 
      Türkiye topraklarından IŞİD’e sağlanan her türlü desteğin derhal kesilmesi, Kobanê halkının bütün ihtiyaçlarının sağlanması için Türkiye’den bir koridor açılması, Rojava’nın Kanton Yönetimleri statüsünün tanınması taleplerini dünden daha çok bu gün dillendirilmelidr. Çünkü Rojava, Ortadoğu’da farklı inançların ve halkların eşit ve barış içinde birlikte yaşayabilecekleri yeni bir yaşam modelidir. IŞİD saldırısı da bu yeni yaşamı boğmayı hedefliyor. 

       Kobanê, dünyanın her köşesinde, IŞİD vahşetine ve saldırganlığına karşı bir sembol oldu. İnanıyorum ki, Kobanê’de 100 gündür direnenler ve onlarla dayanışma içinde olanlar kazanacaktır.