BAKARA SURESİ 2. AYET
 
Bismillâhirrahmânirrahîm
 
AYETİ ANLAMAK YETMİYOR, HAYATIMIZA TATBİK ETMEK GEREKİYOR. TATBİK EDİLEN AYET DE, EMRE İMAN ETMEK ANLAMINA GELİR.
 
DİYANET İN İŞLERİ MEALİ:
 
BAKARA–2: Zâlikel kitâbu lâ reybe fîh(fîhi), huden lil muttekîn (muttekîne).Bu, kendisinde şüphe olmayan kitaptır. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir.
 
BAKARA–2.inci ayeti, kelimeleri karşılığı ne manaya geliyor bakalım.
Diyanet işlerinin açıklamasında gene doğru yol safsatası bizi gerçeklerden nasıl uzaklaştırıyor görelim.
 
Kelimelere göre ayetin meali:
 
BAKARA–2: Zâlikel kitâbu lâ reybe fîh(fîhi), huden lil muttekîn (muttekîne).İşte bu Kitap ki, O'nda hiçbir şüphe yoktur. Takva sahipleri için bir hidayettir.
 
Allah Kûr'an'ı Kerim için insanlara çeşitli ayetler ile önemini belirtmiştir. Her şeyden önemlisi Kûr'an'ı Kerim’in hürmet edilmesi, sessizce dinlenmesi, insanların Kûr'an'ı Kerim’den sorumlu olduğu ve insanların bu mübarek kitaba tabi olmasını ve takva sahibi olunmasını ister. Farzdır.
 
Ancak bu şartlar dâhilinde insanlar dalâletten kurtulup hidayete ermesi söz konusudur.
 
KÛR'AN'I KERİMDEN İNSANLAR SORUMLU TUTULMUŞTUR.
 
ZUHRÛF–44: Ve innehu le zikrun leke ve li kavmik(kavmike), ve sevfe tus’elûn(tus’elûne).Muhakkak ki O (Kur'ân), senin için ve senin kavmin için mutlaka bir zikirdir (öğüttür). Ve siz, (Kur'ân'dan) sorumlu olacaksınız.
 
 
 
ALLAH KÛR'AN'I KERİM OKUNUYORKEN SESSİZ DİNLEYİN DİYOR.
 
A’RÂF–204:Ve izâ kuriel kur’ânu festemiû lehu ve ensıtû leallekum turhamûn(turhamûne). Kur'ân okunduğu zaman artık onu dinleyin! Ve susun ki; böylece rahmete kavuşturulursunuz.
 
Kelime kelime anlamı
 
 
KÛR'AN'I KERİM MUBAREK BİR KİTAPDIR TABİ OLUN TAKVA SAHİBİ OLUN.
 
ENAM–155:Ve hâzâ kitâbun enzelnâhu mubârekun fettebiûhu vettekû leallekum turhamûn(turhamûne). Ve indirdiğimiz bu kitap mübarektir. Öyleyse O'na tâbî olun. Ve takva sahibi olun. Böylece siz rahmet olunursunuz (rahmete ulaşırsınız).
 
KÛR'AN'I KERİM’E UYMAYAN İNSAN HİÇBİR DİN ÜZERE DEĞİLDİR.
 
MÂİDE–68: Kul yâ ehlel kitâbi! lestum alâ şey’in hattâ tukîmût Tevrâte vel İncîle ve mâ unzile ileykum min rabbikum ve le yezîdenne kesîren minhum mâ unzile ileyke min rabbike tugyanen ve kufr(kufren), fe lâ te’se alâl kavmil kâfirîn(kâfirîne).De ki; "Ey Ehli Kitap! Tevrat’ı, İncil’i ve size Rabb’iniz tarafından indirileni, yerine getirip uygulamadıkça siz bir şey (bir din) üzerinde değilsiniz. Ve sana Rabb’inden indirilen, mutlaka onların birçoğunun azgınlık ve küfrünü artırır. Artık sen kâfirler topluluğuna üzülme.
 
 
BAKARA–2: Zâlikel kitâbu lâ reybe fîh(fîhi), huden lil muttekîn (muttekîne).İşte bu Kitap ki, O'nda hiçbir şüphe yoktur. Takva sahipleri için bir hidayettir
 
Ayette Allah’u Teâlâ Kûr'an'ı Kerim’in insanları dalâletten kurtulup hidayete ulaşabilmesi için takva sahibi olması gerekmektedir. Bu da takva sahibi olmayan insanlara Kûr'an'ı Kerim’in bir fayda olmayacağı anlamına gelir.
Bir insanın takva sahibi olması ancak Allah’a yönelmesi, yani Allah’a ölmeden ruhunu ulaştırması demektir.
 
RÛM–31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne). O'na (Allah'a) yönelin (Allah'a ulaşmayı dileyin) ve O'na karşı takva sahibi olun. Ve namazı ikame edin (namaz kılın). Ve (böylece) müşriklerden olmayın.
 
Bir insanın takva sahibi olması ancak Allah’a yönelmesi, yani Allah’a ölmeden ruhunu ulaştırması demektir. Tabî ki Allah’a kalben yönelen her kesin Allah tarafından hidayete erdirileceği garantisi vardır.
 
…allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb (yunîbu).. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O'na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).  (ŞÛR–13)
 
Allah ölmeden ruhunu Allah’a ulaştırmayı dileyen herkesi mutlaka kendisine ulaştıracağına söz vermiş. Yani kişi dalâletten kurtulup hidayete erer.
 
RA’D–27: Ve yekûlullezîne keferû lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbih(rabbihi), kul innallâhe yudillu men yeşâu ve yehdî ileyhi men enâb(enâbe).Ve kâfirler: “Ona, Rabbinden bir âyet (mucize) indirilse olmaz mı?” derler. De ki: “Muhakkak ki Allah, dilediği kimseyi dalâlette bırakır ve O'na yönelen kimseyi Kendine ulaştırır (hidayete erdirir).”
 
Bir tek dilek! Sadece emanet olan Allah’a ait içimize üflenen Allah’ın ruhunu, insanlara verilen bir emanet olması nedeni ile sahibi olan Allah’a samimi olarak ulaştırmayı dileyen her kes hidayet üzeredir ve kurtuluşa ulaşır.
 
Hidayet nedir dersek;
 
”…kul innel hudâ hudallâhi De ki: “Muhakkak ki hidayet Allah'a ulaşmaktır…” (ALİ İMRAN–73)
kul inne hudâllâhi huvel hudâ De ki: “Muhakkak ki Allah'a ulaşmak (Allah'ın kendisine ulaştırması) işte o, hidayettir…” (BAKARA–120)
 
Hidayete doğru yol diyerek Allah’a ulaşma (vasıl olma) kavramına farklı bir anlamsız bir mana yükleyenlerin iblis ile ortak bir dayanışma içinde olduğu görülüyor.
İslâm’ın beş şartı yeterlidir diyenler ve görenler. Orta yolu tut diyenler insanların dinden uzaklaşmasına neden olmakta ve kendileri ile birlikte Allah’ın lanetini yüklenmektedir.
 
BAKARA–159:İnnellezîne yektumûne mâ enzelnâ min el beyyinâti vel hudâ min ba’di mâ beyyennâhu lin nâsi fîl kitâbi, ulâike yel’anuhumullâhu ve yel’anuhumul lâinûn(lâinûne). Muhakkak ki, beyyinelerden indirdiğimiz şeyleri ve hidayeti (ölmeden evvel ruhun Allah'a ulaştırılmasını) Kitap'ta insanlara açıklamamızdan sonra gizleyenlere, işte onlara, Allah lânet eder ve lânet ediciler de onlara lânet eder.
 
İnsanlara ne kadar büyük bir kötülük yaptıklarının ve Allah’ın lanetinin sahibi olduklarının farkında değiller mi ?
 
 
 
 
DİĞER 25 MÜELLİFLERİN MEALLERİNE SIRAYLA BAKALIM
 
İmam İskender Ali Mihr
:
İşte bu Kitap ki, O'nda hiçbir şüphe yoktur. Takva sahipleri için bir hidayettir.
Diyanet İşleri
:
Bu, kendisinde şüphe olmayan kitaptır. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir.
Abdulbaki Gölpınarlı
:
Bu, bir kitaptır ki onda şüphe yok. Takvâ sahiplerine yol göstericidir.
Adem Uğur
:
O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir.
Ali Bulaç
:
Bu, kendisinde şüphe olmayan, muttakiler için yol gösterici olan bir kitaptır.
Ali Fikri Yavuz
:
Bu, O kitaptır ki, kendisinden hiç şüphe yoktur ve daha önceki kitaplarda, Allah’ın inzâl edeceğini vaad buyurduğu kâmil kitaptır. Âhirette zarar verecek şeylerden korunanlar (takva sahipleri) için delildir, yol göstericidir.
Bekir Sadak
:
Bu, dogrulugu suphe goturmeyen ve Allah'a karsi gelmekten sakinanlara yol gosteren Kitab'dir.
Celal Yıldırım
:
İşte bu kitab ki onda (Allah tarafından indirildiğinde) hiç şüphe yoktur. Muttakî (İlâhî buyruklara uyup kötülüklerden ve yasaklardan kaçınıp korunanları doğru yola irşâd eder.
Diyanet İşleri (eski)
:
Bu, doğruluğu şüphe götürmeyen ve Allah'a karşı gelmekten sakınanlara yol gösteren Kitap'dır.
Diyanet Vakfi
:
O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir.
Edip Yüksel
:
Bu, kuşkusuz, erdemliler için yol gösterici bir kitaptır.
Elmalılı Hamdi Yazır
:
İşte o kitap, bunda şüphe yok, ayni hidayet, korunacaklar için
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
:
İşte o Kitap, bunda şüphe yok; korunacaklar için hidayetin ta kendisi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
:
İşte o kitap, bunda şüphe yok, müttakiler (kötülükten korunacaklar) için hidayettir.
Fizilal-il Kuran
:
Doğru olduğu kuşkusuz olan bu kitap, takva sahipleri için hidayet kaynağıdır.
Gültekin Onan
:
Bu, içinde / hakkında kuşku olmayan, muttakiler için yol gösterici (hüden) bir kitaptır.
Hasan Basri Çantay
:
Bu, o kitab'dır ki kendisinde (Allah katından gönderilmiş olduğunda) hiç şübhe yokdur. (O) takvaa sahibleri için doğru yolun ta kendisidir.
İbni Kesir
:
İşte bu kitab, onda hiç bir şüphe yoktur, müttekiler için hidayettir.
Muhammed Esed
:
Üzerinde hiçbir şüpheye yer olmayan bu ilahi kelam Allah'a karşı sorumluluklarının bilincinde olanlara bir rehber (olarak indirilmiş)tir,
Ömer Nasuhi Bilmen
:
(1-2) Elif, lâm, mîm. İşte bu kitap ki, bunda bir şekk yoktur. Muttakîler için bir hidâyettir.
Şaban Piriş
:
(2-3) Hiç kuşkusuz bu kitap, kendilerini günahlardan korumaya çalışan, görmediği halde inanan, namazı kılan ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah yolunda) harcayanlar için yol göstericidir.
Suat Yıldırım
:
İşte Kitap! Şüphe yoktur onda. Rehberdir müttakîlere!
Süleyman Ateş
:
İşte o Kitap; kendisinde hiç şüphe yoktur; müttakiler için yol göstericidir.
Tefhim-ul Kuran
:
Bu, kendisinde şüphe olmayan, muttakiler için de kılavuz olan bir kitaptır.
Ümit Şimşek
:
Şu kitap ki, onda hiç kuşku yoktur. Takvâ sahipleri için o bir yol göstericidir.
Yaşar Nuri Öztürk
:
İşte sana o Kitap! Kuşku,çelişme, tutarsızlık yok onda. Bir kılavuzdur o, korunup sakınanlar için.