CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’ndan dinledim.. Et Balık Kurumu’nun internet sitesi varmış..

Kurum, bu internet sitesine kendisine yapılan bir övgüyü, bir teşekkürü büyük bir gururla koymuş..

Kılıçdaroğlu’ndan öğrendiğimize göre, Sicenica nam bir küffar ili, bizim et kurumuna şükranlarını sunuyormuş..

Yani olay şöyle imiş..

“Et ve Balık Kurumu’nun İnternet sitesinde... Orada Et ve Balık Kurumu Genel Müdürlüğüne hitaben yazılmış bir teşekkür mektubu yayınlanıyor. Diyor ki ” Şahsınızın ve heyetinizin Sicenica’ya gelerek satışından sıkıntı çektiğimiz ve bölgemizin en önemli gelir kaynağı olan büyükbaş hayvanlarımızın alımı hususunda yapmış olduğu alım anlaşmasının halkımız açısından önemi çok büyüktür. Size teşekkür ederiz. “

Demek ki neymiş..

Bizim Et Balık Kurumu’nun genel müdürü olan şahsiyet bu Sicenika’ya avdet buyurmuş.. Oradan artık et mi, yoksa kocabaş mı ne alınacaksa alım satımda sıkıntı varmış.. Yani Sicenika satmak istiyor da galiba bize bir kazık gösteriliyormuş ve satış zorlanıyormuş. Her ne ise, muhterem genel müdür oraya gidince iş çözülmüş, gavur etini kolayca satmış.. Et Balık’a teşekkür ediyor, “Şahsınızın ve heyetinizin Sicenika’ya gelerek satışından sıkıntı çektiğimiz ve bölgemizin en önemli gelir kaynağı olan büyükbaş hayvanlarımızın alımı hususunda yapmış olduğu alım anlaşmasının.. vs.. vs..” diyor..

Bizim hazirun da büyük bir gururla bunu internet sitesine koyuyor ki; analar neler doğurmuş alem görsün!..

CHP lideri Kılıçdaroğlu, meseleyi tercüme ediyor..

“Satışında zorluk çekiyorlar, biz gidip alıyoruz ama bizim köylümüz orada duruyor, bizim çiftçimiz duruyor, bizim besicimiz duruyor, perişan vaziyette...”

Kılıçdaroğlu’nun teklifi şu..

“Onlar alıyorlar bu teşekkür mektubunu kendi internet sitelerinde yayınlıyorlar. Sayın Başbakandan istirham ediyorum. Bütün miting meydanlarında bunu büyütsün. O konuştuğu duvarın arkasına bunu assın, bizim çiftçimiz de onu görsün. Görsün ki, AKP Hükümeti kime hizmet ediyor, onu bizim çiftçimizin daha iyi görmesi lazım.”

Kılıçdaroğlu öyle diyor da ne değişecek ki?!! O kafa malum.. Yüzde elli sekiz, o arkadaki fona bakıp da, olan biteni anlamaya teşne mi?!

Mesele “Padişahım çok yaşa” meselesi..

Öyle olduğu için de durum şu..

“Bir dönem övünürdük, Türkiye dünyada kendi kendine yeten yedi ülkeden birisidir diye. Şimdi dönüp bakıyoruz, sekiz yılda bu ülkeyi ne hâle getirdiler. AKP’ye oy veren çiftçi kardeşlerime özellikle de soruyorum. Besiciliği öldürdüler et ithalatına başladık, 25 yıldır ilk kez donmuş et ithalatı da yapmaya başladık ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilki daha yapacağız. Süt, süt tozu ve tereyağını da ithal edeceğiz. Çiftçi kardeşime soruyorum, besici kardeşime soruyorum: Üreten, alın teri döken, sabahın 6’sında kalkıp çalışmaya başlayan ama alın terinin karşılığını alamayan o çiftçi kardeşime soruyorum: Oy verdiğin AKP’nin gerçek yüzünü gör. Sen ona oy verdiğin sürece o seni daha da zor duruma sokacaktır. Bakın, 2003’te 42 milyon büyük ve küçükbaş hayvanımız varken, 4,5 milyon sayıda azalma var, bugün 37 milyona düştü niçin? Bir Avrupalı yılda 75 kilo kırmızı et tüketiyor, Türkiye’de 6 kilo. Bizim insanlarımız et yemesini bilmiyor mu? Biliyor ama nasıl alacak, sorun orada. Para nerede, sorun orada. Türkiye şu anda dünyanın en pahalı etini yiyor, bize layık gördükleri bu...”

Allah layığımızı vermiş, daha ne, şükürler olsun!..

- - - -