Ülkemizde yaşanan her türlü fitnenin her türlü kaosun altında hep Marksist Leninist bölücü örgütler vardır. Yetmişlerde pusu kurup saldıran seksenlerde yol kesip katliam yapan hep aynı güruh olmuştur. Fakat bunlar hep mazlum rolünde hep ezilen rolünde oynamayı sürdürmüşlerdir. Bu örgütler kapitalist şirketlerin taşeronu, uluslar arası ayak oyunlarının tetikçisi olmayı hep halkların kardeşliği gibi süslü cümlelerle gizleyip barış nutuklarıyla cilalamışlardır. Fakat sırtlan gibi kan dökmeyi bir an bile bırakmamışlardır.

 

- Ülkemizde uzun yıllardır devam eden bir Marksist Leninist terör gerçeği vardır. Şu an için bölücü örgüt bu bozuk zihniyetin merkez üstü olmuş konumdadır. Bir taraftan saldırırken diğer taraftan da medyadaki ve üniversitedeki uzantıları ile yaptıkları zulmü örtüp hala kendilerini masum göstermeye çalışmaktadırlar. Asker polis şehit edilirken sesi çıkmayan namertler bir teröristin ayağına diken batsa dünyayı ayağa kaldırmaktadırlar. Türk halkı kendi evlatlarına kurşun sıkan domuz sürülerini destekleyen sanatçı kılıklı maymunlara gereken dersi onları yok sayarak ve izlemeyerek vermek için çok geç kalmıştır.

 

-Güya asıl amaçları komünizm olan bu örgütlerin hakikatte komünist oldukları dahi tartışılır. “Biji obama” diyecek kadar alçalabilen kapitalistlere alkış tutan bir devrimci örgütü dünyanın başka hiçbir yerinde bulmak mümkün değildir. Yedi kocalı Hürmüz gibi parayı veren herkesin karısı olmak bu örgütlerin temel felsefesi olmuştur. Halk adına savaştığını söyleyip gariban halk çocuklarını katletmek bunların temel işidir.

 

- Marksistlerin algısına göre Türkçülük yapmak faşizm olurken kürtçülük yapmak devrimcilik olmaktadır. Bunların adalet anlayışı zamana ve mekâna göre esneklik teşkil ettiği için bunların ipiyle kuyuya inenlerin hiçbir zaman çıkamayacakları unutulmamalıdır.

 

- Şu an için dünyada yaşanan en büyük savaş olan İslam ve küfür milletinin savaşında küfür milleti Müslümanlardan devşirdikleri kuklaları kullanmaktadır. Müslüman görünümlü şarlatanlar milletin enerjisini çalıp sömürmektedirler. Ve bu yolla batı dünyası bir taşla iki kuş vurmaktadırlar.

 

-Eğer idam cezası geri getirilmezse bu marksist leninist terör mensupları daha çok canımızı yakar. Acilen ceza kanunu değişmelidir.  Başkalarının canını yakanlar kendi canlarının yanacağını düşünmelidirler.

 

-Ülkemizde Müslüman görünüp gizlice zünnar kuşanan sağ gösterip sol vuran kirli ihanet şebekeleri ve bunların uzantıları temizlenmelidir. Kripto Ermeni, kripto Yahudi, kripto Rum kimlikleri belgelerle açıklamalı bunların içinde ki hainlerin gizli gündemleri açığa çıkartılarak vatana ihanetlerine artık son verilmelidir.

 

-Ülkedeki tüm gayr-ı meşru işler bilhassa kadın ve uyuşturucu ticareti bölücü örgüt mensuplarının elindedir. Bunlar her anlamda şeytana hizmet etmektedirler. Kaostan ve terörden beslenen ve bu işi bir geçim kapısı haline getiren bölücülere karşı ilk çözüm bunların ekonomik damarlarını kurutmaktır.

 

- Çözüm olarak karşımızda ki devletle kan davası güden kitleler temizlenmeli ve milletin sinesine geri döndürülmelidir.  Dönmeyenler ise bu ihanetlerinin cezasını en acı şekilde çekmelidirler. Allahsızların kirli ağlarla sardığı bu mazlum coğrafyada tek çözüm ittihat-ı islamdır.