Yeniçağ’da bir fotoğraf. İki kadın, ortada bir yaşlı adam, etraflarında genç “iş adamları”. Önce bor madenleri ile ilgili bir haberde çıktı bu fotoğraf, şimdi bankaların satışı ile ilgili bir yazıda. “Türkiye’de bankaların, tehlikeli sınır olan yüzde ellisinin yabancılara satılmasından sonra sektörün büyüklüğü milli geliri aşarak 1,2 trilyon TL’ye ulaştı. Son satışta Rothschileld Ailesi aracılık etti.” 
Biliyorsunuz; Avrupa’daki kriz nedeniyle bankalar son zamanlarda el değiştiriyorlar. Rusya’nın en büyük bankası Sberbank, Deniz Bank’ı geçen ay Belçika kökenli Dexia’dan 3,5 milyar dolara satın almıştı. Satışa dünyanın en eski bankacılık imparatoru olan Rothschild ailesiyle Alman Deutsche Bank’ın aracılık ettiği belirtildi.

***

Tam da bir madencinin yazdığı bir romanı okuyordum. Adı “Mortaş.” Yazarı Mustafa Bademci. Maden Tetkik Arama’nın Türk ekonomisine katkı sağladığı en heyecanlı günlerin hikâyelerinden biri bu. Mustafa Bademci kitabını şöyle tanıtıyor: “Yurdun en ücra yerlerini en ücra köşelerini adsız madenciler görürler. Bilirler ulaşılmadık yerlerini. Elde madenci kazması, sırtında torbası Uludağların yüce tepelerinin bir yerinde ansızın çıkıverirler karşınıza. Sırtladıkları torbalarındaki azıkları değişik renklerdeki taşlar, kopardıkları kaya parçalarıdır. Güneşin yakıcı ışıkları dağ başlarının koyu gölgeleri vardır yüzlerinde. Tatlı pınarların başında azık torbalarını açar, kaya kırıklarını evirip çevirerek umutlu gözlerle bakarlar:
-O mu acaba, buldum mu yoksa?” 
Evet, bunlar “boraks” arayan genç heyecanlı Cumhuriyet madencileridir.
HHH
Başbakan’ın 2005 yılı Haziran ayında Avustralya’da yaptığı bir anlaşma var. Bor madenimizin bir kısmının, Rothschild ailesinin şirketi olan Rio Tinto’ya verilmesi anlaşması yani Rio Tinto, Etibank’a rakip olacak. Oysa Etibank, bor çıkarmada önemli bir Türk şirketiydi. 10. Maddeden öğrenildiğine göre, “BHP-Billiton, Türkiye’de potansiyel bir yatırımcı olup, dünya rezervlerinin yüzde 70’ini elinde bulunduran, Türkiye’nin bor madenlerinin işletilmesi ve pazarlaması konusunda uzun dönemli planları bulunmaktadır. White Mining Şirketi de Türkiye’deki kömür madenciliği projeleri ile ilgilenmektedir. Türkiye’deki Yeni Maden Kanunu ve Yabancı Yatırım Kanunu, Türkiye’yi Avustralyalı yatırımcılar için daha çekici bir hale getirmiştir.” Rio Tinto’nun, Şili’deki Allende rejiminin devrilmesinde rol oynadığı da bilinir. Biliyorsunuz Allende, Şili’nin madenlerini devletleştiren sol tandanslı bir başkandı. Adamı, seçimleri kazandığı halde, köşkünde tarayarak öldürdüler.

 
İstanbul’un ‘Finans Merkezi’ olması
15 senedir yazıyorum. İstanbul’u Hong Kong tipi bir şehir devletçiği haline getirecekler diye. Bunu da İstanbul’u finans merkezi yapma “havuç”uyla başaracaklar. Nihayet sona yaklaşmış görünüyorlar. Ama sona vasıl olamayacaklar. İstanbul’un finans merkezi yapılması doğrultusunda master plan çalışması yapılıyormuş. Bakanlar ile yüksek planlamadan bu çerçevede kararlar çıkarılmış. Ataşehir’de 1.7 milyon metrekarelik alan belirlenmiş. Burada 3,5 milyon metrekare inşaat yapılacakmış. 
Dikkat edin; Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın haber verdiğine göre burada bir de cami yapılacak. Mimar Sinan Camii denecek bu camide avlu kısmından finans merkezine hem yayalar hem de araçların kullanacağı bir platform oluşturulacak.  Allah’ım aklımı koru! Camilerimiz ne hallere düşürülüyor!  Erdoğan Bayraktar, İstanbul’un finans merkezi yapılması projesine, bu tehlikeli projeye yardım edeceğine, TOKİ Konutları’nı ıslah etsin de onca insanımızın ölmesine engel olsun.