Öncelikle Ramazan ayının tüm İslam âlemine barış, mutluluk ve huzur getirmesi dileklerimi iletir, sıcak yaz günlerine denk gelen ramazan ayı boyunca sağlıklı ve güvenli gıda tüketimi konusunda nelere dikkat edilmesi hususunda düşüncelerimi paylaşmak isteri.
      Ramazan ayı toplumumuzun yaşamında önemli bir yer tuttuğu bilinen bir gerçekliktir. Normal günlerde 3-4 öğünde tüketilen besinler, beslenme düzeninin tamamen değiştiği ramazan ayında iki öğüne sıkıştırılmakta, dolayısıyla bu dönem, sağlıklı, güvenli gıda tüketimi ve dengeli beslenme açısından önem kazanmaktadır. 
     Emekçi halkımızın sağlıklı beslenmesi için en başta piyasa denetimlerinin sıkı ve etkin bir şekilde yapılması gerekir. Özellikle merdiven altı diye tanımladığımız uygun olmayan koşullarda üretilen ve satışa sunulan ürünler, toplum sağlığını tehdit etmektedir. Bu tür yerlerin kayıt altına alınıp koşullarının düzeltilmesi, piyasaya sunulan ürünlerin denetlenmesi ve gerekli analizlerin belirlenen sıklıklarla yapılması, pazarlarda uygun olmayan koşullarda satışların engellenmesi ilgili birimler tarafından sağlanmalıdır. 
     Son yıllarda yerel yönetimler tarafından kurulan iftar çadırları ve diğer toplu tüketim yerlerinin iyi denetlenmesi gerekmektedir. Kent yaşamında yaz aylarında yaşanan su sıkıntısı başta olmak üzere açıkta satılan gıda ürünleri ve toplu tüketim amacıyla üretilen yemeklerin hazırlanma  sürecinin denetimine daha çok önem verilmesini zorunlu kılmaktadır.   
     Bu aşamada emekçi halkımızın kıt kanaat aldığı gıda ürünlerini almadan önce dikkat etmeleri gereken birkaç önemli nokta vardır. 
     Bir özellikle pazarlarda ve açıkta satılan, etiketsiz ve Tarım ve Köy işleri Bakanlığı‘ndan üretim izni alınmamış ürünler satın almamaya dikkat etmelidirler. 
     İki tüm ambalajlı ürünlerde market alış verişleri de dâhil son kullanım tarihine bakarak alış veriş yapılmalıdır. 
    Üç ambalajsız ve etiketsiz ürünler ile ortalama piyasa fiyatlarının çok altında satışa sunulan ürünlere ilgi gösterilmemelidir. (Ucuz etin suyu kara olur.) 
    Dört soğukta satışa sunulması gereken ürünlerin, buzdolabında ya da derin dondurucuda saklanma koşullarının sağlandığına dikkat edilmelidir. 
    Beş güvenilir olmayan yerlerden alışveriş yapılmamalıdır. 
    Altı görünüş, koku ve tat gibi duyusal özellikleri uygun olmayan gıda maddeleri satın alınmamalı; bu durumdaki ürünlerin satışını yapan kişi veya kuruluşlar Tarım ve Köyişleri Bakanlığı veya ilgili kamu kurumlarına bildirilmelidir. 
    Yedi meyve ve sebzeler çok iyi yıkanmalı ve temizlenmelidir. 
    Sekiz besleyici değeri yüksek, ancak çabuk bozulabilen süt ve süt ürünleri, et ve et ürünleri ile balık gibi gıda maddeleri güvenilir yerlerden alınmalı, uygun koşullarda saklanmalı, uygun şekilde pişirilmeli ve kısa sürede tüketilmelidir. 
    Dokuz satın alınmış gıda maddeleri, savurganlığa neden olmayacak şekilde uygun koşullarda saklanmalı ve işlenmelidir.  
     On ve son olarak naçizane önerim, dışarıda yemek yenilmesi durumunda hijyenik ortamların tercih edilmesine dikkat edilmeli, Ramazan ayı öncesi dışarıda hangi mekanı tercih ediyor iseler Ramazan ayı süresincede aynı mekanları tercih etmeleri gerekmektedir. Çok şaşalı “iftar menüleri” çeşit bolluğu yönünden cezp etse de önceden hazırlandığı bilinerek bakteri üreteceği unutulmamalıdır. 
     Ramazanın yaz aylarına rastlaması ve ülkemizde, özellikle büyük kentlerimizde yaşanmakta olan su sıkıntısı dikkate alındığında, gıda güvenliğinin sağlanması daha da zorlaşmaktadır. Bu dönemde olası olumsuzlukların önüne geçilmesinde emekçi halkımız ve yetkililer daha duyarlı olmalıdır diyerek yazımı bitirirken başta da belirttiğim gibi Ramazan ayının tüm İslam âlemine ve ülkemize barış, mutluluk, huzur getirmesini temenni ederim.