<span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 16px;"> Niğde Türk Ocağı’nda 18 Aralık 2015 tarihinde “Hüseyin Nihal Atsız ve Türk Milliyetçiliği” başlıklı bir sohbet gerçekleştirildi.<br /> <br /> </span></span> <p class="MsoNormal"><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal"><span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 16px;">Niğde Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Şaban Bayrak’ın konuşmacı olduğu toplantıda, Hüseyin Nihal Atsız’ın hayatı ve 1944 öncesi ve sonrası yaşananlar ele alındı. “Hüseyin Nihal Atsız ve Türk Milliyetçiliği” başlıklı sohbet dinleyicilerin katıldığı soru-cevap bölümüyle sona erdi. </span></span><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal"><o:p><span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 16px;"> </span></span></o:p></p> <p class="MsoNormal"><span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 16px;">Hüseyin Nihal Atsız'ın babası Gümüşhane'nin Torul kazasının Midi Çifçioğulları ailesinden Deniz subayı Mehmet Nail Bey'dir. Annesi Trabzon'lu Kavdıoğulları ailesinden Deniz Yarbayı Osman Fevzi Bey'in kızı Fatma Zehre Hanım'dır.</span></span><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal"><span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 16px;">Mehmet Nail Bey'in ilk eşinden üç çocuğu olmuştur. 12 Ocak 1905'te Hüseyin Nihal, 1910'da Ahmet Nejdet ( Sançar ) ve 1912'de Fatma Nezihe doğmuştur.</span></span><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal"><span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 16px;">Hüseyin Nihal Atsız İstanbul Lisesini bitirince Askeri Tıbbiye'ye yazıldı. 3. Sınıfta iken siyasi tartışma, kavga ve amirlerine itaatsizlikten okuldan atıldı. 1926 yılında Edebiyat Fakültesine kaydoldu ve aynı anda Yüksek Muallim Mektebinde öğrenime devam etti. Askerlikten sonra okulunu bitirdi.</span></span><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal"><span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 16px;">Atsız'ın bir arkadaşıyla hazırladığı "Anadolu'da Türklere ait yer isimleri" adlı makalesi Türkiyat Mecmuasında yayınlanınca hocası Fuat Köprülü'nün dikkatini çekti. Edirne'li Nazmi'nin divanı üzerine yaptığı tez ile 1930 yılında Edebiyat Fakültesinden mezun oldu. 1931 yılında Fuat Köprülü'nün gayreti ile asistan oldu.</span></span><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal"><span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 16px;">1931 yılında "Atsız Mecmua"sını çıkardı. 1932 Temmuz ayında I. Türk Tarih Kongresinde Zeki Velidi Togan'ın Dr. Reşit Galip'e yönelttiği eleştiriler üzerine, sekiz arkadaşıyla birlikte hocalarını desteklemek için Dr. Reşit Galip'e protesto telgrafı çektiler.</span></span><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal"><span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 16px;">Eylül 1932'de Dr. Reşit Galip maarif vekili seçildi ve Mart 1933 tarihinde Atsız asistanlıktan atıldı. Malatya'da ve Edirne'de edebiyat öğretmenliği yaptı. Edirne'de "Orhun" dergisinin 9 sayısını yayınladı. ( 1933-1934 )</span></span><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal"><span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 16px;">1934 yılında Kasımpaşa'da Astsubay okuluna edebiyat öğretmeni oldu. 1936'da ikinci eşi Bedriye Hanımla evlendi ve iki oğlu Yağmur ve Buğra dünya'ya geldi. 1975'de boşandı. 1938'de görevinden atıldı. 1944 yılına kadar özel liselerde çalıştı. Ekim 1943-1944 arasında Orhun dergisinin 7 sayısını daha yayınladı.</span></span><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal"><span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 16px;">Mart 1944'de Orhun dergisinin 15. sayısında Başbakan Şükrü Saraçoğlu'na açık mektup yazarak komünist faaliyetlere dikkat çekti. 16. sayıdaki ikinci mektupla isim vererek komünist faaliyetlerin arttığını ve Milli Eğitim bakanı Hasan Ali Yücel'in bunları koruduğunu iddia etti. Ve Bakanı istifaya çağırdı. Türkçü çevreler Ankara ve İstanbul'da gösteri yaptılar. 7 Nisan 1944 tarihinde Boğaziçi lisesi Edebiyat öğretmenliğinden alındı. Orhun Dergisi bakanlar kurulu kararıyla kapatıldı.</span></span><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal"><span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 16px;">Sabahattin Ali Atsız aleyhinde hakaret davası açtı. Atsız dava için Ankara'ya gittiğibde ona destek vermek isteyen gençler nümayişle karşılaştı. Hakaret davasının 26 Nisan 1944 tarihli oturumu olaylı geçti. Cumhurbaşkanı 19 Mayıs 1944 tarihinde Atsız ve arkadaşlarını eleştiren konuşmasını yapınca İstanbul'da I. Numaralı sıkıyönetim mahkemesinde 34 arkadaşıyla yargılanmaya başlanmıştır. Tutukluluk süresinde tabutluklarda işkence görmüşlerdir.</span></span><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal"><span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 16px;">7 Eylül 1944 günü başlayan Türkçülük Turanclılık Davası 29 Mart 1944 günü sonuçlanmış ve Atsız 6.5 yıl hapse mahkum olmuştur. Davanın temyizinde bozulması üzerine 1.5 yıl hapis yattıktan sonra 23 Ekim 1945'de tahliye dilmiştir. 31 Mart 1947 tarihinde mahkeme bütün mahkumların beraatiyle sonuçlandı. 1949 yılında Süleymaniye Kütüphanesine uzman olarak işe başladı.</span></span><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal"><span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 16px;">1950 tarihinde Haydar Paşa lisesine Edebiyat öğretmeni olduysa da şikayetler üzerine 1952 tarihinde eski görevine atandı ve 1969 tarihinde emekli oluncaya kadar bu görevde bulundu. 1967 yılında Orhun Dergisinde çıkan yazıları üzerine mahkemeye verilmiş ve altı yıl süren mahkemelerin sonunda, 12 Mart muhtırası olunca, 1.5 yıl hapse mahkum olmuştur. 14 Kasım 1973 tarihinde hapse atılır.</span></span><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal"><span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 16px;">Üniversite hocaları ve öğrencilerin Cumhurbaşkanına başvurması üzerine 2.5 ay ceza yatan Atsız Cumhurbaşkanı tarafından affedildi. 11 Aralık 1975 Perşembe günü vefat etti.</span></span><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal"><o:p><span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 16px;"> </span></span></o:p></p> <p class="MsoNormal"><o:p><span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 16px;"> </span></span></o:p></p>