Yıl 2014 Niğde İl Kültür ve Turizm Müdürü  Mehmet Öncel Koç  görevden alındı.

İnşaat Bölümü Öğretim görevlisi Tansel Tokmak atandı 1 yıl görev yapabildi görevden alındı. Dönemin iktidar milletvekilleri ile anlaşamadığı söylendi.

Yerine, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdür Yardımcısı Selçuk Hüseyin Demirtaş atandı 2 yılı dolduramadan görevden alındı. Çok manidar, geçen hafta  TÜGVA’lı gençlere “Siyasi İdeolojilerin Seyrüseferini” anlattı.

Demirtaş’ın ardından, Başakşehir Belediyesi’de görev yaparken Niğde İl Müdürlüğü için atanan Malatyalı Hasan Basri Akdemir ise 1,5 yıl görev yapabildi. Akdemir Niğde’de çok az kaldı. Yerel seçim öncesi bir gitti bir daha dönmedi Beykoz Belediyesi’ne geçti.

Her görevden almalarda oluşan boşluklarda il müdür yardımcısı İsmail Tecimer sürekli joker müdür olarak vekalet etti, görevlendirildi.

Bu durumu borhaber.net sitemizden “İl Müdürleri Oynuyor, Vekiller Seyrediyor” başlığı ile haberleştirdik. (Burada tıklayın)  Yine aynı konuyu  köşe yazım ile “Alay edilmiyor ise, bir açıklama bekleniyor” başlığı ile Milletvekilleri Ak Parti milletvekilleri Yavuz Ergun ve Selim Gültekin’e sorular yöneltmiştim. (Burada tıklayın)

Niğde ile ilgilenen, bilgisi olan her kime sorarlarsa sorsunlar. Niğde’ye nasıl bir  Kültür ve Turizm Müdürü atansın denilse, olması gereken özellikler ve yapması gereken icraatlar alt alta sıralansa çok net şekilde Alper Lütfi Göncü tarifi çıkardı.

Nitekim Alper Lütfi Göncü Niğde İl Kültür ve Turizm Müdürü olarak atandı. “Medeniyetler Şehri Ehline Teslim” diye atama haberini yapmıştık.

Çok sevindik, çünkü Alper Göncü;

 Niğde’nin kültür ve turizm konusunda inciğini, cinciğini bilen sadece okumamış, bu konuda 4 kitap ve yüzlerce makale yazmış.  Niğde’nin  kültürünü, turizmini, geleneğini, göreneğini, yaşayan, yaşamayan kişilikleri, dağları, ovaları, binaları, müziğini, sazını, sözünü, yemeğini, içeceğini… Araştırıp öğrenmekle kalmamış, bizzat yaşamış, tanıklık etmiş. Çocukluğundan beri oluşturduğu birikimi çok sevdiği Niğde için hizmet etme imkanı bulmuştu.  Niğdeli sevdi, ilgi gösterdi.    

Kısa zamanda bir çok faaliyette bulundu. Niğde’de il müdürlükleri içinde  bütçesi en az olan bir kurumda yeri geldi kendi parasını da harcayarak faaliyetlerde bulundu.  Bunları ilerde gündemine göre hatırlatacağız.  Niğde için projeleri, düşünceleri, hayalleri vardı. Bunları paylaştı da…

Sıra dışı, radikal insanları hep severim, fikri ne olursa olsun. Giyimi, kuşamı, yaşamı,  kişisel davranışları ne olursa olsun.  İcraatına, uygulamalarına bakarım.   Çünkü bu kişilikler, böyle yöneticiler “Niğde’den bir şey olmaz, böyle gelmiş böyle gider!” düşüncesine itirazdır. Bu düşünceyi  yok etmeye çalışan  insanlardır. Niğde’nin yakın tarihine baktığımızda böylesi idareciler çok nadir göreve gelmiştir. Çok iyi gözlemlediğim devlet adamı Vali Sebahattin Öztürk, şov yapmayan, icracı Vali Necmettin Kılıç ve en son da Alper Göncü’yü bu sınıfa sokabilirim.

Geçtiğimiz gün Alper Göncü Niğde İl Kültür Müdürlüğü görevinden alındı. Yerine atama da yapılmadı, vekaleten yine İsmail Tecimer görevlendirildi. Bakalım kimin akrabası, kimin ahbabı,  bilmem nereli, mesleği ne! olan, unvana ihtiyacı olan  birini atayacaklar.

Üç yıl önce yazmışız ve milletvekillerine “Alay edilmiyor ise açıklama gerekiyor” demiştik. Niğde yine aynı yere döndü.

Medeniyetler şehri Niğde… Niğde Seni Çağırıyor… Binlerce yıllık tarih…

Pöh, pöh, pöh…

 Şehir Müzesi, Ali Ercan, Aşıklar, Anı geceleri,  Arşivlerle Niğde, İnanç Turizmi,  Göllü Dağ, Dağcılık, Gastronomi, Amasya Elması, Kapadokya, Aladağlar…

...

Her şey Niğde Kalesi civarının yıkımı ile başladı. Kale civarının altıda üstü de talan vaziyeti aldı. Açık kalan kale kapısı, defineciler…  Bektaşi mezarı, Mecidiye baba mezarı, yetersiz güvenlik, çökmeler, ziyaretler!, cami kapısı çatlakları, yargı kararı, vakıflar memurlarının haklı müdahaleleri,  en nihayetinde tarihi taşların taşınması!...

Alper Göncü görevden alınmak için ne yaptı? Üç - Dört kez Ankara’da hakkında kulis yapılacak kadar  ne yaptı? 

Kültür ve Turizm varlıklarını zimmetine mi geçirdi? Yakınlarına, ahbablarına usulsüz ihale mi verdi? Kale civarından çıkan değerli eser ve taşları evinin bahçesine mi götürdü? Bu taşları yardımcılarına mı pay mı etti? Devleti zarara mı uğrattı. Yeğenlerini mi kolladı? Veya bunları yapması istenirken yapmadı mı? 

Varsa böyle şeyler açıklayın? Yazarız!

Yaşatılan biri olarak söylüyorum. Niğde siyasetinin en maharetle yaptığı iş “Budamak”. Bir yer yeşersin, bir kişi her şeye rağmen dallansın budaklansın… Hemen “Kes”, hemen “Çek”, hemen “Buda” ki rakip olmasın. Önüne geçmesin, sadece sen ol!. Senin sözün geçsin. Sana tamah edilsin…

Bu tavrın sarmal olduğunu düşünmeden… Siyaset bir kurban daha aldı.

Alper Göncü “Tatlı Rüyalar Şehri” başlıklı çok eski bir köşe yazısının sonunu aynen şöyle bitirmiş.

…sayıları az da olsa bu şehrin tarihine kültürüne kafa yoran insanları var.

“Niğde’den bir şey olmaz, böyle gelmiş böyle gider!” deyip umudumuzu yitirmeyelim, öğrenilmiş çaresizliğin pençesine düşmeyelim.” diyor.

Ama, bir çok alanda…

Niğde yıllardır öğrenilmiş çaresizliğin pençesinde!