Üniversitelerde, son yıllarda yüz binlerce kontenjan boş kalıyor. Oysa kapı önünde bekleyen iki milyon aday var!
Tercih dağılımlarına baktığınızda, iş garantisi ya da iş bulma olasılığı daha yüksek olan fakülteler tercih ediliyor.
Fazla değil 10 yıl öncesine kadar, üniversite olsun da hangi bölüm olursa olsun diyen gençler ve aileler şimdi bazı fakültelerden adeta kaçıyorlar. Çünkü o fakültelerden mezun on binlerce işsiz var! Örnek mi?
Fen Edebiyat fakülteleri, ziraat fakülteleri, iktisadi ve idari bilimler fakülteleri ve daha pek çoğu...
Eğitim fakülteleri bile artık eskisi kadar ilgi görmüyor.
Nedeni de çok açık:
Atama bekleyen en az yarım milyon öğretmen var!..
Benzer durum dünyanın pek çok ülkesinde yaşanmıştı. Özellikle de Avrupa’da.
Gençler uzun ve ağır üniversite eğitimi yerine daha kolay iş bulabilecekleri kısa süreli meslek yüksek okullarına ya da sertifika programlarına yöneldiler. Benzer durum şimdi bizde de yaşanıyor.
Bazı üniversitelerin sürekli eğitim merkezlerinde öğrenim gören kursiyer sayısı, asıl öğrencilerinden daha fazla.
Yine aynı şekilde farklı kurumların açtığı meslek kurslarına giden sayısı da her yıl giderek katlanıyor.
Umarız bu gelişmeler YÖK, MEB ve eğitime büyük yatırım yapanların gözünden kaçmıyordur! Yoksa büyük hayal kırıklıkları ve ekonomik felaketler yaşanabilir...