Halife kelimesi tefsir kitaplarının çoğunda; “Allah’ın nâibî, vekili, temsilcisi” olarak manalandırılmış ve bu şekilde de anlatılmaktadır. Oysa Yüce Allah zât, sıfat ve kendisine mahsus olan fiil ve sıfatlarında tektir. Eşi benzeri ve ortağı yoktur. “O, kendisinden başka tanrı olmayan, hükümran, çok kutsal, esenlik veren, güvenlik veren, görüp gözeten, güçlü, buyruğunu her şeye geçiren Ulu Allah’tır. Allah onların koştukları eşlerden yücedir.” Haşr 59/23
“De ki: O, Allah’tır; tektir. Allah Samed’dir. O doğurmamış ve doğrulmamıştır. O’nun dengi yoktur.” İhlas 112/1-4
Halife, kelimesi mana olarak; “arkasında olmak, birinden sonra gelmek, sonra yaşamak ”(el-Mevârîd) anlamlarına gelir. İnsan “fesad çıkaran ve kanlar döken (veya kendisi böyle bir potansiyele sahip)” (Bakara:2/30) kimler ise (veya kendi varlığını sürdürerek birbirinin yerine geçen) onun yerine geçen sorumluluk sahibi bir varlıktır. “İnsan başıboş bırakılacağını mı sanıyor” Kıyamet 75/36, “Biz insana doğru yolu gösterdik. Artık ister şükretsin, ister nankörlük” İnsan 76/3, “Rabbinizden size gözle görülecek belgeler gelmiştir. Kim görürse kendi yararına, kim görmemezlikten gelirse kendi zararına olur. Ben sizin bekçiniz değilim.” Enâm 6/104
Kelime olarak NÂİB; “vekil, birinin yerine geçen”, VEKİL ise; “birinin işini görmesi için yerine bıraktığı veya yetki verdiği kimse”, TEMSİLCİ ise; “birinin veya bir topluluğun adına hareket eden” (Osmanlı-Türkçe Ansiklopedik lûgat) anlamlarına gelir. “NÂİB”, “VEKİL” VE “TEMSİLCİ”; Allah adına olunca İslam inancında böyle bir anlayış söz konusu değildir ve böyle bir inanç haramdır. “De ki: Çocuk edinmemiş olan, hâkimiyette ortağı bulunmayan, acizlikten ötürü bir dosta ihtiyacı olmayan Allah’a hamdolsun. O’nu büyükledikçe büyükle.” İsra 17/111
İNSAN, ALLAH ADINA İŞ GÖREN DEĞİL, yaratılış özelliği olarak, göklerde ve yerde nice nimetlerin emrine verildiği, bunları ise meşru şekilde kullanmakla emrolunduğu, kullandığı takdirde mükâfatlandırılacağı, kullanmadığı takdirde ise sıkıntıyla karşılaşacağının bildirildiği bir varlıktır. 
“O, yeryüzünde olanların hepsini sizin için yaratan, sonra göğe yönelip onları yedi gök hâlinde düzenleyendir. O, her şeyi hakkıyla bilendir.” Bakara 2/29 
“O, âdetleri üzere hareket eden güneşi ve ayı sizin hizmetinize sunan, geceyi ve gündüzü sizin emrinize verendir. O, istediğiniz şeylerin hepsinden size verdi. Eğer Allah’ın nimetlerini saymaya kalkışsanız sayamazsınız. Şüphesiz insan çok zalimdir, çok nankördür.” İbrahim 14/33,34 
“Hayvanları da yarattı. Onlarda sizin için bir ısınma ve birçok faydalar vardır. Hem de onlardan yersiniz.”  Nahl 16/5 
“O, taze et yemeniz ve takınacağınız süs eşyası çıkarmanız için denizi sizin hizmetinize verendir. Gemilerin orada suyu yara yara gittiğini görürsün. (Bütün bunlar) O’nun lütfundan nasip aramanız ve şükretmeniz içindir.”  Nahl 16/14
“Allah, size evlerinizi huzur ve dinlenme yeri yaptı. Hayvanların derilerinden gerek göç gününüzde, gerek ikamet gününüzde kolayca taşıyacağınız evler; onların yünlerinden, yapağılarından ve kıllarından bir süreye kadar yararlanacağınız ev eşyası ve geçimlikler meydana getirdi.”  Nahl 16/80
“Allah, yarattıklarından sizin için gölgeler yaptı ve dağlarda da sizin için barınaklar var etti. Sizi sıcaktan koruyacak elbiseler ve savaşta sizi koruyacak zırhlar verdi. Böylece Allah, müslüman olasınız diye üzerinizde olan nimetini tamamlıyor.”  Nahl 16/81
Görmüyor musun ki, size ayetlerinden (bazılarını) göstermesi için, gemiler Allah'ın nimetiyle denizde akıp gitmektedir! Hiç şüphesiz bunda, çok sabreden, çok şükreden için gerçekten ayetler vardır. Lokman 31/31 
“Ey insanlar! Rabbinizden korkun! Herhangi bir şeyde babanın, evladı; evladın da babası yerine karşılık ödemeyeceği günden ürperin! Allah'ın vaadi haktır; dünya hayatı sizi sakın aldatmasın. O yaman aldatıcı (cin ve insan şeytanları, Nâs 114/5), sakın sizi Allah ile aldatmasın!” Lokman 31/33
“Gerçek şu ki, Biz size, akılda tutmanız gereken her şeyi kapsayan ilahi bir mesaj indirdik: hala aklınızı kullanmayacak mısınız?” Enbiya 21/10)
İnsan, Allah adına sorumlu bir varlık değil, kendi inanç ve davranışlarından sorumlu bir varlıktır.
“Sizi boşuna yarattığımızı ve bize tekrar döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?” Mü’minûn 23/115
5.12.2013
Savaş ÖREN
Niğde Kur’anEvi Derneği Başkanı