VİDEO HABERİN ALTINDADIR

Geçtiğimiz günlerde yerel gazetelerde hükümet aleyhine yazılar yazdığı iddia edilerek Niğde'deki görevinden ilişiği kesilen Eğitim Sen üyesi Göksel öğretmene Niğde Emek ve Demokrasi güçleri kitlesel basın açıklaması yaparak sahip çıktı.


Saat 12.30 da SES ve Eğitim Sen binalarının önünde toplanan 100’ü aşkın katılımcı sloganlar eşliğinde Eski Postane yönüne yürümeye başladı. Yürüyüş sırasında “Göksel Öğretmen yalnız değildir, Sürgünler baskılar bizi yıldıramaz, Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz. Susma haykır yazı yazmak haktır. Göksel Öğretmen onurumuzdur” sloganları sıkça atılarak Niğde halkının dikkati çekilerek yürüyüş kortejine katılımları sağlandı.


Katılımlarla çoğalan kitle Niğde Bor caddesini ters yönden trafiğe kapatarak Hükümet Meydanına doğru yürüyüşüne devam etti. Hükümet Meydanında alkışlarla karşılan kitleye Sağlık Emekçileri Sendikası Niğde Baş temsilcisi Yılmaz Yıldız öncelikle hitap ederek “bu gün Göksel Rıza Özkan arkadaşımıza sahip çıktığımızı dost düşman herkese duyurmak için burada toplandık. O ne suç işlemişse bizde işledik, işlemeye de devam edeceğiz. 21. Yüzyılda sürgün cezası insanlık ayıbıdır. Bu ayıbın müsebbibi AKP ve onun icra organını gibi davranan bürokratlarıdır. “dedi.


    Rize iline sürgün edilen Eğitim Emekçisi Göksel Rıza Özkan’ın okuduğu basın açıklaması metni sık sık sloganlarla kesildi.


   Niğde CHP Milletvekili Doğan Şafak, CHP İl yönetimi, Ulukışla Belediye Başkanı Hacı Avşar, ADD Niğde Şube Başkanı Sevgi Özbek, ÇYDD Niğde İl yönetiminde katıldığı basın açıklamasına asıl rengini Niğde Devrimci Demokrat kamuoyu vurdu. HDK Niğde İl Meclisi ve Niğde Halkevleri adına da yapılan konuşmaların kitleyi coşturmasıyla atılan öfke sloganları Niğde Hükümet meydanını çınlattı.



    Konuşmaların ardından sürgün edilen öğretmenin mücadele arkadaşlarıyla ve katılımcılarla tek, tek  “güle güle değil, hoş geldin” kucaklaşması coşkusuyla bir müddet devam etti. Polisin müdahale etmediği eylem olaysız bir şekilde sona erdi.


            Göksel Rıza Özkan'ın alanda okuduğu  Sürgün Basın Açıklaması Metni          

 

 

Değerli Basın Emekçileri, Değerli Mücadele Arkadaşlarım: Bugün, buradan, Niğde Hükümet Meydanından tüm Türkiye’ye, Demokratik Kamuoyuna, Adalete, Barışa, Eşitliğe, Özgürlüğe ve Kardeşliğe inanan tüm İnsanlık Ailesine Sesleniyorum.

 

      Türkiye’deki, Adalet ve Kalkınma Partisi İktidarında “Adalet Yoktur”. Zira yaptıkları tüm reformlara, anayasal düzenlemelere, ifade ve düşünce özgürlüğü önündeki engelleri kaldırdık söylemlerine rağmen yerel gazetede siyasal iktidar aleyhine yazı yazdığım iddia edilerek Niğde ilindeki görevinden ilişiğim kesilip 950 Kilometre ötedeki Rize ilinde görev yapmam istenerek sürgün edildim.

 

     Sürgün edilmemdeki gerçek neden yerel gazetelere yazı yazmam değildir. Yıllar yılı sürdürdüğüm sendikal hak ve özgürlükler mücadelesi nedeniyledir.

 

     Evli ve iki çocuk babası olan bir öğretmenim. 1989 yılında memleketim Niğde ye ilk görev yerim olan ve 5 yıl çalıştığım Mardin ilinden eş durumu özrüyle atandım. Niğde de görev yaptığım ilk günden bu güne Eğit Sen ve Eğitim Sen örgütlüğü içerisinde yer alıp örgütlü toplum demokratik Türkiye mücadelesine katkı sundum. Uzun yıllar yönetim kurulu üyeliği ve bir dönem başkanlığını yaptığım dönemlerden bu güne bilgi ve deneyimlerimi, gündeme ilişkin konularda yerel gazetelerde yazarak insanlarla paylaştım. Onurlu bir Mücadele İnsanı, Mücadeleci bir Kamu Emekçisi nasıl olması gerekirse öyle yazdım ve öyle yaşadım.

 

     Sendikam Eğitim Sen bu ülkede yıllardır sürdürülen Emek, Barış, Demokrasi ve Özgürlük Mücadelesindeki yerini almıştır. Bende bu bağlamda Niğde de üzerime düşen tüm görev ve sorumluluklarımı hakkıyla yerine getirdim ve esasen bu nedenle sürgün edildim.

 

     Gazetelere yazı yazmaktan dolayı daha öncede idari ceza verilmiş, ancak idari mahkemeye itirazım sonucu bu ceza iptal edilmişti. Bu seferde idarenin bu keyfi uygulaması idari yargıdan geri dönecektir.

 

     Değerli Mücadele Arkadaşlarım, Değerli Basın Emekçileri: Niğde İlinden Rize İline atandığımı 02.08.2012 tarihinde öğrendim. Vakit geçirmeden durumu sendikam genel merkezine bildirerek yürütmenin durdurulması talepli dava dilekçemi hazırlayarak Aksaray İdare Mahkemesine 03.08.2012 günü elden teslim ettim.           

 

     Bu Utanç Verici Sürgün Olayı ülke genelinde Protesto edilecektir, bu yöndeki Niğde şubemizin talebi genel merkezimizce de uygun görülerek ülkemizin her ilinden protesto faksları Niğde Valiliği ve Niğde Milli Eğitim Müdürlüğü fakslarına gönderilecektir. Bu utanç verici ceza altına imza atan siyasal iktidarın bir uzantısı gibi davranan bürokratlar sendikam şubelerince her ilde teşhir edilecekler, sürgün cezası vermenin ezikliğini her fırsatta kendilerine yaşatılacaktır.

 

      31.07.2012 tarihli bilgi edinme yasası gereği İl Milli Eğitim Müdürlüğüne vermiş olduğum dilekçeyle istediğim hakkımda düzenlenen soruşturma raporunun ki bu rapor dayanak gösterilerek il dışına sürgünüm çıkartılıyor. Bir örneğinin tarafıma verilmesi talebim dahi yanıtlanmadan ilişiğimin kesilmesini kamuoyunun vicdanlarına bırakıyorum. Herhalde ileri demokrasi ve şeffaf yönetim anlayışı bu olmasa gerek!

 

       Sosyal bir Hukuk Devleti olduğu anayasamızda açıkça ifade edilen Türkiye Cumhuriyetinde böylesi Kanunsuz bir uygulama kabul edilemez ve tarafımca da asla kabul edilmeyecektir.

 

        Eğitim Senli bir eğitim emekçisi olarak buradan herkese ilan ediyorum, Göksel Rıza Özkan yalnız değildir. Rize ye değil Fizana sürseniz doğru bildiği yolda yürümeye, yerel genel gazetelerde yazmaya devam edecektir. Tüm dünya emekçileriyle birlikte yürüdüğüm mücadele yolu, ülkemde de yüz binlerce kamu emekçisinin birlikte yürüdüğü mücadele yoludur. Bu nedenle bu yolda yürüyenler hiçbir zaman yalnız kalmamıştır bende kalmayacağım. Sürgün cezasını bir nişan olarak tüm onurumla taşıyacağım. Bu cezayla beni yalnızlaştırmak isteyenler bilsinler ki kendileri yalnızlıkları içerisinde ezilecek, yaşadıkları topluma yabancılaşıp köle ruhuyla yaşayacaklardır.

 

       Bu alana toplanan herkes çok iyi biliyor ki, “Geciken Adalet, Adalet Değildir”.

 

       Onun için son olarak değerli mücadele arkadaşlarım, Niğde Valiliğinin, Niğde Milli Eğitim Müdürlüğünün bu haksız ve hukuka aykırı sürgün uygulamasından bir an evvel vazgeçerek ilişiğimin kesildiği okul da yeniden göreve başlamam için gerekli iş ve işlemlerin başlatılmasını talep ediyorum. Ailemden, çocuklarımdan, sosyal çevremden ve elbette ki her biri birbirinden kıymetli öğrencilerimden ayrılmak istemiyorum.

 

       Sakın unutmayın arkadaşlar! Tarih, her daim, “Zalimlerin zulmünün değil, direnenlerin onurlu mücadelesinin kazandığını” defalarca ispat etmiştir ve yine edecektir. Bizler, onurlu mücadele insanları olarak başımız her daim dik, doğru bildiğimiz yolda yürümeye ve yazmaya devam edeceğiz. Yolum ve yolumuz açık olsun sevgili mücadele arkadaşlarım.

       Hepimize gösterdiğiniz dayanışma için teşekkür ederim.

 

 


Editör: TE Bilişim