Allah Tükürmesin Yüzümüze...

Hakkında rüşvet, sahtecilik, dolandırıcılık, üçkâğıtçılık, yağma, hırsızlık iddiası olan ne kadar Müslüman kardeşimiz varsa, onlardan asla hesap sorulamıyor...

Tümü geziniyor dışarıda...

Tam tersine, bir tekinin kılına dokunan yanıyor...

*

Böyle bir şey mi dindarlık?..

Yani “dindar nesil” böyle mi olacak?..

*

Adam, gençlikten sorumlu Spor Bakanı...

Bir:

Sen git belediyenin raporuna göre “mezbelelik” Hamamönü’nde oturmaya kalk... 2 bin liraya almış arsayı, içine koydukları klozet takımının fiyatı 2 bin 200 lira...

Orası koruma alanı...

Bakan adına alımı yapan zaten Tarihi Sahaları Koruma Müdürü...

İki:

İki sene tepe tepe kullandığı arabayı belediyeye 49 bine satmış açıkgöz... O tarihte arabanın sıfırının fiyatı 40 bin...

Üç:

Çarşamba’da elektrik üretim şirketi ortağı olmuşlar belediye başkanı ile birlikte... Bildiğiniz HES yağması meselesi...

Öbür ortak tutuklu, uyuşturucu ve kara para aklamak iddiasıyla...

Almanya peşinde...

*

Tüm bu rezillikler, Cumhuriyet gazetesinin Ankara ilavesinin bir haberiyle ortaya döküldü, günlerce muhalif medyada manşet oldu...

CHP, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç hakkında gensoru verdi...

Ki Meclis araştırsın, soruştursun, iddialar doğruysa gereği yapılsın...

Ama gensoruyu reddetti...

Memlekete “Dindar nesil” yetiştirmeye kalkan AKP...

*

Eğer Başbakan’ın o dilinden düşürmediği “din”, “iman”, “ahlak”, “utanmak”, “Allahkorkusu”, “yetim hakkı”, “temiz siyaset”, “edep” sözcüklerinden bir teki dahi doğruysa, o Bakan’ı kucağında oturtmaması gerekmez mi?..

*

Böyle midir dindarlık?..

İçinde “avanta” var mı?..

Din; kirin pasın barınacağı bir yer midir?..

*

O zaman biz “gâvur” kalalım...

Allah tükürmesin yüzümüze...