Yüz binlerce öğretmen, şubatta atama bekliyor. Bu konuda yoğun kulis yapıyorlar. Çünkü başka çareleri yok.
Ama daha da garibi, okullar da öğretmen bekliyor.
Yani bir yanda boş geçen dersler, öte yanda atama bekleyen öğretmenler.
Kime anlatsanız böyle saçmalık olur mu diyor.
Ama değişen bir şey de yok.
Konu, sonunda Milli Eğitim eski bakanlarından Hüseyin Çelik tarafından Başbakan Erdoğan’a iletildi.
Bu durum, öğretmen adaylarını bir an için heyecanlandırsa da, sonuç maalesef sevindirici olmadı.
Öğretmenlerin bu haklı isteklerini Başbakan Erdoğan’a ileten Çelik, görüşmenin ayrıntılarını kendi twitter hesabından paylaştı. İşte Çelik’in öğretmenler arasında derin hayal kırıklığı yaratan o sözleri:
* Söz verdiğim üzere, eş durumundan tayin talep eden öğretmenlerin ve şubatta atama bekleyen adayların beklentilerini Sn. Başbakan’a arz ettim.
* Sn. Başbakan KHK’nin yılda bir kez öğretmen ataması yapılması şeklinde düzenlendiğini ve tüm hazırlıkların buna göre yapıldığını söyledi.
* Bu şubatta atama yapılmayacağı anlamına geliyor. Beklenti içinde olan adaylar adına üzgünüm.
* Sn. Başbakanımız, eş durumu tayinlerinde aile bütünlüğü meselesine verdiği önemi belirterek azami hassasiyetin gösterilmesini emredecektir.
Çelik, öğretmenler için dün olduğu gibi bugün de elinden geleni yaptı. Ama değişen bir şey olmadı. Çünkü Maliye Bakanlığı gibi Bakan Ömer Dinçer de şubatta atamaya sıcak bakmıyor...

40. yok açıklaması
Milli Eğitim Bakanı Dinçer ‘’Şubat ataması’’ diye bir atamanın, artık söz konusu olmadığını belki de kırkıncı kez açıkladı.
Dinçer, ara atamanın akademik takvimi olduğu kadar, öğrencileri de etkilediğini sık sık dile getiriyor:
“Temmuz ayında 15 branşta öğretmenler için alan sınavı yapacağız. O alan sınavından sonra öğretmen seçimine yönelik uygulamamızı gerçekleştireceğiz. Dolayısıyla da ağustos ayına kadar atamamız olmayacak. Şu anda Milli Eğitim Bakanlığı’na verilecek kadro bizim ihtiyacımızı karşılayacak durumda değil. Bizim istediğimiz kadronun ihtiyacımıza cevap verecek sayıda olabilmesi için belki haziran ayına doğru yeni bir kanun çıkarmak gerekecek.”
Bu kadar kesin açıklamalardan sonra, şubatta hala atama bekliyor olmak hayalcilikten başka bir şey olmaz. Ufukta seçim olsaydı, örneğin baharda bir erken seçim, her şeyi değiştirirdi ama o da gözükmüyor.
Yani atama bekleyen yüz binlerce öğretmen ya ağustosu bekleyecek ya da öğretmenlik hayallerini bir başka bahara erteleyerek, farklı mesleklere yönelecekler. Yoksa evde oturmakla, kendilerine daha fazla eziyet çektirmenin ötesine geçemiyorlar...
Tatil cenneti miyiz?
Kar yağdı okullar tatil. Hem de birçok ilde, ucu açık bir tatil söz konusu. Hafta sonuna kadar devam edebilir.
Öğrenciler açısından bu durum, ballı börek.
Hem karın keyfini çıkartıyorlar hem de okula gitmiyorlar.
Daha ne istesinler ki!..
Oysa, dünyada en kısa eğitim süresi bizde.
Dünya genelinde ortalama 220 ila 240 iş günü yaparken, biz 180 gün eğitim yapıyoruz. Ama onun önemli bir bölümü de yine tatillere gidiyor.
Üstelik okulların çoğunda da, tam gün yerine, ikili, üçlü eğitim söz konusu.
Durum böyle olunca da ortaya çıkan sonuç, hep felaket senaryoları gibi oluyor.
SBS ve YGS’de sıfır alan on binlerce öğrenci bunun en çarpıcı örneği?

Yarıyıl tatili
Milli Eğitim Bakanlığı’nın resmi iş günü takvimine göre, 2012 - 2013 Eğitim Öğretim Yılı, şubat yarıyıl tatili 25 Ocak Cuma günü başlayacak, 11 Şubat’ta sona erecek.
Okullar, ikinci yarıyıla 11 Şubat Pazartesi günü başlayacak.
Peki, kar kış tatili nedeniyle yarıyıl tatilinde bir sarkma olabilir mi?
Çünkü tatil biraz daha uzarsa son yazılılar ve sözlülerin pek çoğunun gerçekleşme ihtimali gözükmüyor.
Bu durumda çeşitli senaryolar var ama öğrencilerin tatil keyfini bozmak istemiyoruz...
Bu arada diğer tatiller de belli oldu. Ramazan Bayramı tatilinin 5, Kurban Bayramı tatilinin ise 9 gün olması bekleniyor.
23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı için de 28 Ekim yarım, 29 Ekim tam gün tatil olacak...
Özetin özeti: Çalışmayı sevenler için hangi günlerin tatil olduğunun hiç önemi yok. Tatilciler için ise ne kadar uzun olursa olsun yine hep sızlanırlar...