Dünyanın dört bir yanında milyonlarca işçi ve emekçinin ağır bedeller ödeyerek günümüze kadar yaşattıkları bu şanlı geleneğin önemi, bugün her zamankinden daha büyüktür. Çünkü kapitalist-emperyalist barbarlığın insan soyunu karşı karşıya bıraktığı sorunlar ve felaketler her zamankinden daha da ağırdır.

         Ezilen insanlık üzerinde sistemli bir sömürü ve ücretli köleliğe dayanan kapitalizmi, bunalımlardan ve savaşlardan, bunların yarattığı çok yönlü sonuçlardan ayrı düşünmenin olanağı yoktur. Bugün dünyada yaşanan olaylar bunu ayrıca kanıtlamaktadır. Emperyalist saldırganlık ve savaş, ekonomik bunalımlar, gericilik, ırkçılık, işsizlik, açlık, yokluk ve yoksulluk, gelecek güvensizliği ve doğanın tahribi bugünkü kapitalist dünyanın gerçekleridir.

         Kapitalist sistemin sınırsız ve kuralsız sömürüsü sadece emekçi insanın geleceğini değil, tüm canlılar dünyasını, bir bütün olarak gezegenimizi de tehdit etmektedir. Japonya'da yaşanan büyük felaket bunun çarpıcı örneklerinden biri olarak yaşanmaktadır. Öte yandan kapitalizm dünyamızı nükleer, kimyasal ve biyolojik silah deposuna çevirmiş bulunmakla da insanlığı ve gezegenimizi tehdit etmekte ve savaşlarla yıkımlar yaratmaktadır. Dün çeşitli ülke ve bölgelerde yürüttüğü savaşlarla insanlığa ölüm ve yıkım kusanlar, şimdi de Afganistan, Suriye ve İran üzerinden Ortadoğu'ya ateş ve yıkım kusmayı planlıyorlar. Sivilleri katliamdan korumak bahanesiyle tüm dünyanın gözü önünde emperyalist haydutlar ve bölgedeki tetikçi hükümetleri Sünni –Şii ayrımcılığı üzerinden yeni bir kan gölü yaratmak üzereler.

           2012 bir Mayıs'ı kapitalist emperyalist barbarlığın militarist yayılmacı politikalarının tüm dünya emekçileri tarafından meydanlarda protestolarla lanetlendiği bir gün olarak kutlanması emekçi dayanışmasının en anlamlı örneklerinden birini oluşturmaya adaydır.

          Emperyalist-kapitalist barbarlık karşısında emekçilerin, işçi sınıfının ve ezilenlerin mücadelesi de 2012 baharında güç kazanmaktadır. Geride bıraktığımız son iki yıl içinde Avrupa'nın Akdeniz havzası büyük mücadelelere sahne oldu. Yunanistan ve Fransa'da defalarca genel grevler gerçekleşti. İtalya'da bir milyon insan alanları doldurdu, İspanya ve Portekiz'de yüz binlerce insan sokaklara aktı. Kuzey Afrika'da Arap halkları ayağa kalktı. Tunus ve Mısır halk ayaklanmalarıyla sarsıldı ve ayaklanma dalgası Kuzey Afrika ve Ortadoğu'ya yayıldı. Tüm bunlar emekçilerin ve halkların çaresiz olmadıklarını, mücadele yolunu seçeceklerini ve bu mücadelelerin gelişip güçleneceğini göstermektedir. Tarihin çarkı dönüyor ve bir kez daha yeni bir “dipten gelen derin bir dalganın” etkisine giriyor.

          Özgür insanca yaşamın ve hakça paylaşmanın' mümkün olduğu şiarını haykırmak bugün için her zamankinden daha günceldir. Biz emekçilerin, insanlığın ve gezegenimizin barbarlıktan kurtuluşu kapitalist-emperyalist düzenin yıkılmasına bağlıdır.

          İnsanlığı ve gezegenimizi kapitalist barbarlık içinde çöküşten sadece ve sadece biz emekçiler kurtarabiliriz. Tüm emekçi insanlık er ya da geç kendini ve gezegenimizi bu beladan kurtarmanın yolunu bulmak için kesintisiz mücadele etmeye devam edecektir.
         2012 Bir Mayısını alanlarda kutlamak ve dünya emekçi seline katılarak çoğaltmak için bu gün öncelikle kent meydanları olmak üzere tüm meydanlarda emeğin türküsünü birlikte söylemek için alanlarda olmalıyız.

        Bu düşüncelerle başta Niğde’de yaşayan emekçiler olmak üzere, ülkemin ve dünya emekçilerinin birlik, mücadele ve zafer günü olan 1 Mayıs İşçi Bayramını kutlar, alanlarda olanları tüm benliğim ile selamlarım

       Yaşasın1 Mayıs
       Yaşasın Bayramımız